6 Ekim 2016 Perşembe

YENİ BİR KRİZ DAHA!.. "Irak, Türkiye ile yaşanan Başika krizi nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı. İki ülke arasında gerilim artıyor, tansiyon yüksek"

SON DAKİKA…
IRAK BM’YE ACİL TOPLANTI ÇAĞRISI YAPTI
Irak, Türkiye ile yaşanan Başika krizi nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı. 
(06 Ekim 2016 – 12.18)
Irak Dışişleri Bakanlığı BM Güvenlik Konseyi’nden, "sorumluluk üstlenmesini” ve “uluslar arası desteği yoğunlaştırmasını" istedi. Irak Başbakanı Haydar el Abadi, dün devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, "Türk tarafına Irak’ın meselelerine karışmamaları yönünde birden fazla uyarı yaptık. Korkarım ki Türk macerası, bölgesel bir savaşa dönüşebilir" tehdidinde bulunmuştu.
NUMAN KURTULMUŞ: IRAK HÜKÜMETİNİN AÇIKLAMALARINI REDDEDİYORUZ
[ABD, Başika’da askeri kamp kuruyor. Musul yakınlarında bulunan ve Türkiye ile Irak Merkezi Hükümeti arasında sorun haline gelen “Başika’daki Türk Askerleri” ile ilgili tartışmalar sürerken; ABD ordusunun Musul operasyonunda kullanılmak üzere Başika’da kamp kurduğu açıklandı.] Dün (05 Ekim 2016 – Çarşamba) Irak hükümetinin Başika kampı sebebiyle Türkiye'ye yönelik yaptığı açıklamayı değerlendiren Kurtulmuş, açıklamanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Kurtulmuş, Irak hükümetini eleştirerek şöyle konuştu: "Türkiye'nin Başika'daki varlığı işgal amacıyla değildir. Irak hükümeti illâ ortaya bir tepki koymaları gerekiyorsa Musul ve Rakka bir günde DAEŞ tarafından işgal edildiğinde neredeydiniz? Türkiye'nin Başika'daki varlığı, oradaki varlığı Musul'un DAEŞ işgalinden kurtulması için oradaki yerel güçlerin isteği üzerinedir. Dolayısıyla Türkiye'nin oradaki varlığı başka ülkeler gibi ta uzaklardan gelip orayı işgal etmek için değildir. Musul halkına yardım etmek için oradadır. DAEŞ'le mücadele için oradadır. Kuzey Irak merkezi hükümetinin talebi üzerine oradadır. Dolayısıyla Irak hükümetinin bu açıklamasını hiçbir şekilde kabul etmeyiz. Türkiye bu açıklamayı şiddetle reddeder. Bu açıklamanın üzerine bir açıklama daha gelirse Irak hükümetine oradaki ABD varlığının ne anlama geldiğini sorarız."
BAŞİKA KRİZİNDE DİKKAT ÇEKEN AYRINTI!..
NE OLMUŞTU?
Irak Temsilciler Meclisi, TSK’nın Suriye ve Irak’taki operasyon yetkisini bir yıl uzatan tezkerenin TBMM’den geçmesinin ardından Türkiye’ye "işgalci" suçlaması yöneltti. Irak Temsilciler Meclisi önceki gün oy çokluğuyla Türk askerinin Irak'ta kalma süresinin uzatılmasını reddetti ve Türkiye ile ilişkilerin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Tüm bu gelişmelerin ışığında, Irak’ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi dün sabah saatlerinde Dışişleri’ne çağrıldı. Irak da karşı hamle olarak Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi’ni Dışişleri’ne davet etti.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: TÜRK VARLIĞI IRAK'TA KALMAYA DEVAM EDECEK
Başbakan Yıldırım, "Irak hükümeti ne söylerse söylesin, Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir. İleri geri konuşmak Irak'ın haddine değil" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, Irak'la Türkiye arasında krize dönen Türk askerinin Başika'daki varlığına ilişkin olarak, " Irak hükümeti ne söylerse söylesin, bölgedeki IŞİD ile mücadele için bölge yapısının zorla değiştirilmemesi için Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir" dedi. Yıldırım, "Birçok ülke orada dolaşırken tarihi derinliğiyle bölgede her zaman olmuş Türkiye hakkında böyle ileri geri laflar etmek Irak hükümetinin haddi değildir" ifadesini kullandı. 9. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda konuşan Yıldırım'ın açıklamlarından satır başları şöyle:
"BUNUN HİÇBİR ŞEKİLDE İYİ NİYETLE İZAHI YOK"
"Bu operasyonun yaklaştığı bugünlerde Irak hükümetinden anlaşılmaz bir tepki geldiğini görüyoruz. 63 ülkeden askeri unsur var Yeni Zelanda'dan bile var. Şimdi Türkiye ile 350 km'den fazla hududu olan, 30-35 senedir ülkemizin başını ağrıtan pkk terör örgütünün barındığı Irak'ta bugüne kadar hiçbir tedbir alınmazken ve 63 ülkeden burada terörle mücadele adı altında askeri unsurlar bulunurken bunları bir kenara bırakıp Türkiye'nin buradaki varlığına takılması abesle iştigaldir. Bunun hiçbir şekilde iyi niyetle izahı yoktur. "IRAK NE DERSE DESİN, TÜRK ASKERİ ORADA KALACAK" Irak hükümeti ne söylerse söylesin, bölgedeki IŞİD ile mücadele için bölge yapısının zorla değiştirilmemesi için Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir. "İLERİ GERİ KONUŞMAK IRAK HÜKÜMETİNİN HADDİNE DEĞİL" Birçok ülke orada dolaşırken tarihi derinliğiyle bölgede her zaman olmuş Türkiye hakkında böyle ileri geri laflar etmek Irak hükümetinin haddi değildir. "TERÖRLE MÜCADELEDE TEMMUZDAN İTİBAREN YENİ BİR SAFHAYA GEÇTİK" Değerli arkadaşlar ülkemiz sınırları içerisinde de bölücü terörle amansız bir mücadelemiz var. Geçtiğimiz temmuz ayından itibaren yeni bir safhaya geçtik. Önce çukur siyasetiyle şehirlerimiz işgal edildi, bölücü terör örgütü büyük tahribatlar yaptı. Çok sayıda insan zarar gördü, şehirler, binalar yıkıldı. Şehit olan güvenlik güçlerimiz oldu ama bütün bunlar geride kaldı. Bu illerde muazzam bir yeniden imar faaliyetine başladık. Yaralar süratle sarılıyor, hayat normale dönüyor. Esnafların gecikmiş borçları tekrar yapılandırıldı, yeniden işletme ihtiyacı olan krediler temin edildi. Bir yıl içerisinde en az 15 bin konut yapılacak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki cazibe merkezlerindeki yatırımları 140 milyar doları bulacak."
***
HABER’LE İLGİLİ ELEŞTİRİ, YORUM VE KATKILARDAN BAZILARI:
Hükümet açıklamasının son cümlesi şöyle: "Bu açıklamanın üzerine bir açıklama daha gelirse Irak hükümetine oradaki ABD varlığının ne anlama geldiğini sorarız." Görüldüğü üzere hükümetimizde bir altı okka (özgüven) zuhur etmiş. Irak'da bulunan ABD varlığının ne anlama geldiğini Irak hükümetine sual edecekmişiz.
O ABD ki, II. Dünya Savaşının galibi, Birleşmiş Milletlerin kurucusu, bizim dünya beşten büyüktür diye kafa tuttuğumuz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi beş üyesinden birisidir.
O ABD ki, dünyanın ilk nükleer gücü, dünyanın sivil halk üzerinden nükleer silah kullanmış tek devletidir.
O ABD ki, 11 Eylül olayından bu yana zincirleme olarak Afganistan, Irak, Somali gibi birçok ülkeyi taş devrine döndürmüş ve hepsinde de taş devrine yaraşır şekilde taş devrine özenti bir biçimde “TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ, BAŞ ÜSTÜNDE BAŞ BIRAKMAMIŞ”  mürtecileri kendine iş ortağı ya da tek rakip bırakmıştır.
O ABD ki, son on yılda ülkemizde çevirdiği türlü entrikalarla, ülkemizin hayli patinaj çekmesine sebep olmuş, halkımızın türlü kafa karışıklıkları içerisinde bir sürü taş devri özentisi cemaat ve fikri akıma kendini kaptırmasına vesile olmuş, AKP gibi bir cenabet yapının ortaya çıkmasına yol vermiştir.
O ABD ki, ülkemizde cumhuriyet tarihi boyunca olan ya da olmayan hemen her işin altında, yanında ya da etrafında yer almış, günümüz siyasetinde, toplumsal olaylarının açıklamasında kendisinden bahsetmeden tek kelime dahi edemeyeceğimiz bir devlet ve güçtür.
O ABD ki, AKP kadrolarının ne olur deliğe süpürmeyin diye RTE için yalvar yakar oldukları güç odaklarını hâkim oldukları bir devlettir.
Dikkatinizi çekerim, süreç Recep Tayyip ERDOĞAN (RTE) açısından tam bir Saddamlaşma sürecidir. Türkiye açısından Iraklaşma durumu söz konusudur. Irak ve Suriye'nin durumları Irak ve Kuveyt arasındaki ilişkiye benzer. Bütün bunları korkmanız için değil, neyle karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz için söylüyorum. On yıllara yayılmış uzun soluklu ambargolar, blokajlar, ekonomik şantajlar yaşanacak. Türkiye elbette Irak kadar kolay lokma değil. Irak bile üç dört lokma da bu hale gelebildi. Ancak, bilmeniz gerek, bu işler kesinlikle imam ve imanla sonuca ulaşmayacak. Göz nuru, alın teri, kan ve gözyaşı akıtmanız gerekecek. Şakası yok yani bu işin. Ekonomik, bilimsel, askeri, siyasi her anlamda top yekün savaşa hazır olun. Birileri Bodrum'da orasını-burasını kızartırken bedel ödeyememiş diğerinin uzman erbaş olarak vatan savunması imkanı yoktur, bunu bilmelisiniz. Vatan asla ve de kat'a profesyonel askerlerle savunulamaz. Her şeyden önce artık ordularınızla savaşmaya bir son verim. Subayınızı, askerinizi sevin, koruyun, itibar edin. Yoksa yarın Amerikan askeri ya da ittifak askerleri karşısında yalnız kalacaksınız.
Oraj POYRAZ & 0raj.p0yraz@neomailbox.net /  oraj.poyraz@openmail.cc /  oraj_poyraz@alpinaasia.com ) L2fSIJNoA0xfSNxA      
***
Oraj'ın Yazısına cevap: Dünyada hiç kimse ve hiç bir şey değişimlere uğramadan kıyamete kadar yaşayamaz. ABD de öyle, çünkü saltanat sahipleri de  ya ölerek ya yaşlanarak ya hastalanarak mutlak çökerler. ABD'den de çöküş çatırtıları gelmeye başladı bile. A.D.Şimşek, 6 Ekim 2016 15:29
***
Sevgili Arkadaşlar; Müthiş bir şekilde savaşa gireceğiz gibi. Plânlı bir şekilde savaşa zorlanıyoruz, oyunlarla tezgâhlarla çekiliyoruz gibi bir durum var. Hoş israil burada oldukça onların vaad edilmiş toprakları bizim sınırlarımız içinde oldukça, kaçınılmaz bir sonuç. Tamamı yok olmadan bunlardan dünyanın kurtuluşu yok. İstesek de istemesek de onlarla savaşacağız. Onlarda bunun için bütün güçleri ile bahane üretip zemin hazırlayacaklar. Yıllardır hazırladılar. Yıllardır onların hedeflerine bilerek veya bilmeden çalışır ve hizmet eder durumdayız. Osmanlı ya yaptıkları gibi bizi daha da parçalamak yok etme peşindeler. Şimdi daha güçlenmiş bir halde orta doğuyu ateşe verecekler.
Bence amerika halkına delimisin siyonizmin köpeği oldunuz gerçeğinin söylenmesi ve halkının uyandırılması çalışmaları ile  hiç fazla bulaşmadan doğrudan israilin üzerine hep birlikte müslümanlar çullanırsa, amerika halkı da bunların yöneticilerinden kurtulma zamanı amerikayı kurtarma zamanı diyerek, dünyanın kanını içen ve ikizleri uçuran amerikayı kontrol eden yahudi ailelerden ve kendilerini yıllardır yöneten yahudilerden hesap sorar. Onlar da kendini kurtarır. İsrail'in yok edilmesi amerikanın buradan çekilip gitmesidir aynı zamanda. 
Amerikanın da kendisini yahudi sultasından kurtarmasıdır aynı zamanda. Uyduruk bir mehdi, hayali ile diğer müslüman ülkelerden ülkemize savaşmak için gelip yerleşenler var. Bazı tarikatlar bu işin başını çekiyor. Bütün bunların arkasında da yine mossad cia mevcut. Kale içten fethedilir. Irak ve Suriyede aynısı oldu. Irak'da tarikatcılar, amerikaya karşı savaşmadılar. Biz iç birliğimizi asla bozmadan tek yumruk olmalıyız. Bütün müslümanlar da kendi içlerindeki yabancı güçleri atmak için el birliği ile birlikte hareket edip birlikte savaşmalı. Aksi halde hepimizin işi zor. Irak, Suriye, İran, ve diğer bütün müslüman ülkeler, gerçek düşmanları kim iyi tanımalı ve bilmeli. Kendilerini oyalayan uyutan işbirlikçi yöneticilerinden tarikatlardan cemaatlerden kurtulmalı.
Aksi halde tek tek hepsini israil marizleyecek. Allah Yüce Türk Milletine yardım etsin, Dede Korkut destanlarında söz edilen Basat gibi bir kahramanlar çıkarıp Tepegöz denilen devin yıkılması gibi, çağımızın dolar gözü olan siyonizmi yıkmamızı yine Yüce Türk Milletine nasip etsin. Amin. 
Dolargöz siyonizm ve yahudinatomerika yıkıldığı zaman, Fırat ve Dicle arasında sözü geçen altından dağın ortaya çıkması, bütün dünya zenginliklerini ve altınlarını elinde tutan yahudi ailelerden bunların alınması dünya insanlığı hizmetine sunulması anlamını da taşıyor olabilir benim düşünceme göre. Gönderilen bu e-posta için gönderici asla sorumlu olamaz. Gösterilen kaynaklar dahi sahibini sorumlu yapmaz. Bu e-posta size uygun gelmiyorsa silinmesi gerekir. Sevgi ve Muhabbetlerimle
Metin ÖZTÜRK
Elektronik Yüksek Mühendisi // GSM: 0542 225 6161 & 0534 294 6161
[UNITED-TURKS]" <UNITED-TURKS@yahoogroups.com> wrote: [Attachment(s) from Oraj Poyraz at Openmail included below]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder