30 Ağustos 2020 Pazar

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun


Vatanımızın birliği ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna verilen mücadelenin kazanıldığı bu anlamlı zaferin 98. yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal eden Gazilerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz.

          30 AĞUSTOS'UN ÖNEMİ NEDİR?

Zafer Bayramı olarak Türkiye genelinde kutlanan 30 Ağustos, 1922 yılında Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye dışında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de her yıl kutlanan resmi, ulusal bayramdır. Başkomutanlığını Atatürk'ün yapması nedeniyle Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanması sonrası Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilerek 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılması sağlandı. Böylece Türk toprakları Yunan işgalinden kurtuldu. Zafer kazanılmasının akabinde ,  Anadolu’yu ve İstanbul’u işgal etmiş bulunan emperyalist güçler Padişah’ı da alarak tüm Anadolu topraklarını çok kısa sürede terk etmek mecburiyetinde kaldı.

Bugün bu topraklarda bağımsız ve hür yaşayabiliyor, Ayasofya’da namaz kılabiliyor, Malazgirt Zaferini kutlayabiliyorsak bunu Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşları ile Kahraman subaylar dâhil, yiğit ve kahraman Anadolu’nun kadını, erkeği, çocukları dahil, gerçek vatan evlatlarına borçluyuz.

O günün şartlarını bilmek istemeyen, bildiğini unutan, bugünün kıymetini anlamayan ve ülkeyi kutuplaştırma, bölme, parçalama niyetinde olanlara tek söylenecek söz var, sizin amacınız ne?

Meşhur İngiliz komutanı Winston Churchill; “Türkleri savaşarak, asker ve silah kullanarak asla yenemezsiniz. Türklerin sadece din adamlarını ele geçirip onları kullanın. Onlar devleti yıkarlar” demiştir.

Bu anlayıştan hareket edilerek cephelerde bir türlü yok edemedikleri Müslümanları ve özellikle Türkleri zayıflatmak için, onları birbirine kenetleyen ve dinamizm kazandıran dinlerini tahrif etmek amacıyla müsteşrik mektepleri açtılar. Bu mekteplerde, İslamî ilimleri tahsil ettiler ve bu dini içerden çökertmek için tahrif hareketlerine giriştiler.Kaynak: https://www.mirathaber.com/muslumanlari-yenmenin-yolu-din-adamlarini-satin-almaktan-gecer-14-5701h/

EMPERYALİSTLERİN OYUNLARINA GELMEYELİM  VE HEP BİRLİKTE DİNİMİZE, DİLİMİZE, BAYRAĞIMIZA, VATANIMIZA, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKARAK, ÜLKEMİZİN BAĞIMSIZ, HÜR, DEMOKRAT, LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ OLARAK, KALKINMIŞ, DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMUŞ, EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMUŞ, RAHAT VE HUZUR İÇERİSİNDE YAŞANILIR BİR ÜLKE OLMASI İÇİN ÇALIŞALIM. 

"ZAFER, ZAFER BENİMDİR DİYEBİLENİNDİR. BAŞARI İSE BAŞARACAĞIM DİYE BAŞLAYARAK SONUNDA BAŞARDIM DİYENİNDİR. " M.Kemal Atatürk.

https://ataturktoday.com/AtaturkGunlugu/AgustosAugust/30.htm. bu linki tıklamanızı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün 30 Ağustos günü neler yaptığını öğrenebilirsiniz.

8 Ağustos 2020 Cumartesi

ABD, Küresel İnternet devrine son mu veriyor.

TikTok ve WeChat: ABD, Çin politikasıyla 'küresel internet' devrine son mu verecek?

James ClaytonBBC Kuzey Amerika Teknoloji Muhabiri

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun "temiz" bir internet istediğini söylemesinin gerisinde, Çin etkisini ve Çinli şirketleri ABD'nin internet dünyasından dışlama niyeti var.

Ancak bu adımın internetin küresel olma niteliğini tartışmaya açmasından endişe ediliyor.

"Splinternet" (Bölünmüş internet) terimi, Çin'le ve son zamanlarda Rusya'yla ilgili konuşmaları süslüyor. Bu kavram, internetin doğasındaki küresel olma niteliğinin artık sona ereceği düşüncesini temsil ediyor.

İnsanların internette bulabileceklerini kontrol etmek isteyen hükümetler için bu kendi internetine sahip olmak demek.

Bir ülkenin kendi internetinin çevresine duvar örmesine en iyi örnek Çin Güvenlik Seddi. Çin'de Google arama motoru ya da Facebook'a erişmeniz mümkün değil.

l.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Bilim Kurulu üyesi İlhan: Vakalar çok artarsa bölgesel kısıtlamalar gelebilirSağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüs vaka sayılarında artış olursa bölgesel olarak bazı kısıtlamaların olabileceği uyarısında bulundu.

DHA’ya konuşan Prof. Dr. İlhan’ın uyarılarından bazıları şöyle:

"İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulları her konuda yetkili. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu o il için, o hafta sonu için, o ilde sokağa çıkma yasağı ilan edebilir, sokakta bulunulan saatlere kısıtlama getirebilir, AVM'leri kapatabilir. Okulların açıldığını düşünürsek okullar ile ilgili kısıtlamaya gidebilir. Her türlü yetki ilin kendisinde. İlin kendisi dahilinde yapabileceği gibi ilçede, mahallede de bunu gerçekleştirme yetkisine sahip İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu. Örneğin; A ilinde vakalar sürekli artıyor, B ilinde artmıyor. Türkiye genelinde kısıtlamaya gitmek diğer illerle ilgili de bazı sıkıntılar ortaya çıkarılabilir. Kurallara uyulmayan illerde kısıtlamaya gidilmesi, kurallara uyulan illerde kısıtlamaya gidilmemesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Tabi rakamlar çok ilerler, 2 binleri, 3 binleri geçer tabi ülke genelinde de benzer kısıtlamalar getirilebilir. Şu an böyle bir düşünce söz konusu değil.

"Koronavirüs açık alanlarda daha az bulaşır' demektense, 'koronavürüs kapalı alanlarda daha fazla bulaşır' demek daha doğru. Kapalı mekanda virüs doğal olarak daha fazla bulaşmakta. Kapalı alanı doğal havalandırma ile havalandırınca virüsün bulaşı azalacaktır. Açık alanda mekan çok daha geniş olduğu için bulaş ihtimali azalacaktır. Ama bu, 'bulaş olmuyor' anlamına gelmiyor.

"Türkiye'de vefatların bu denli az olmasını doğrudan sağlık çalışanları ve sağlık sistemine bağlamak gerekiyor. Sağlık çalışanları icabında 36 saate kadar görev yapıyor, 12 saat evde duruyor, tekrar gelip 36 saat çalışıyor. Tüm arkadaşlarımız, hemşire arkadaşlarımız, temizlik görevlileri, yemekhane çalışanları, güvenlik görevlilerimiz hemen hepsi tüm sağlık çalışanları süreçte çok emek veriyor. Gerçekten yüzünde kalıcı maske izi olan kişiler var.

"Bu süreçte enfekte olan çok arkadaşımız var. Hayatını kaybeden 30'a yakın doktorumuz, çok daha fazla sayıda da sağlık çalışanımız var. Sağlık çalışanları koronavirüsün nasıl bulaştığını biliyorlar, kendilerini korumaya çalışıyorlar; ama hastanede verdikleri hizmetler sırasında hepsi enfekte oluyor. Tüm sağlık çalışanları cansiperane çalışıyor"

KAYNAK: https://www.bbc.com/turkce/live/haberler-dunya-53705214

NOT: E Ticaret mağazamızdan BOR ve KENEVİR'li tamamen doğal, sağlıklı, yasal izinleri alınmış BOR VE KENEVİR mucizesi ürünler alarak bize destek olabilirler.