YÜKSEK SEÇİM
KURULUNDA FETÖ İŞARETLERİ GÖRÜYOR MUSUNUZ?..
CHP
İzmir milletvekili ve 15 Temmuz FETÖ Darbesi Araştırma Komisyonu Üyesi Dr.
Aytun Çıray, AKP’nin yüzde otuz dört oy oranıyla Meclisteki sandalyelerin yüzde
altmış altısını kazanmasıyla sonuçlanan 2002 Milletvekili Genel Seçimlerine
FETÖ gölgesi düşüp düşmediğini Mehmet Ağar’a sordu.
Doğru
Yol Partisi Mehmet Ağar liderliğinde girdiği 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde
yüzde onluk barajını kırk bin oy farkla, %9.9 oy oranıyla aşamamış, bunun
sonucunda ortaya çıkan iki partili parlamento tablosunda AKP ezici bir
milletvekili çoğunluğu elde etmişti. Ancak bu ,sonuç DYP’nin kıl payı
denebilecek bir oy farkıyla baraj altında kalmış olması bakımından tartışmalı
değildi. Bu seçimlerde asıl sorun daha sonra kapatılan DEHAP’ın seçimlere
katılma hakkı olmadığının Yargıtay tarafından onaylanmış olmasına rağmen, bu
seçimlere girmiş olması ve seçim sonuçlarına Yargıtay kararı gösterilerek
yapılan itirazların YSK tarafından dikkate alınmamasıydı.
Aytun
Çıray Ağar’a yönelttiği soruda bu durumu hatırlatarak “2002 seçimlerinde
milletvekili dağılımının Yargıtay’ın bu kararına göre yapılması
gerekiyordu.
"YÜKSEK SEÇİM KURULU
(YSK) SORGULANMALI
VE YARGILANMALIDIR"
Bu durumda DYP 66 Milletvekili ile Parlamento’ya girecekti. Fakat YSK Yargıtay kararlarının gereğini yapmadı.
Ne seçimleri iptal etti, ne DEHAP’ın aldığı oyları dışarda bırakarak DYP’yi parlamentoya aldı. YSK’nın bu kararlarında FETÖ’nün işaretlerini görüyor musunuz?’ diye sordu.
"YÜKSEK SEÇİM KURULU
(YSK) SORGULANMALI
VE YARGILANMALIDIR"
Bu durumda DYP 66 Milletvekili ile Parlamento’ya girecekti. Fakat YSK Yargıtay kararlarının gereğini yapmadı.
Ne seçimleri iptal etti, ne DEHAP’ın aldığı oyları dışarda bırakarak DYP’yi parlamentoya aldı. YSK’nın bu kararlarında FETÖ’nün işaretlerini görüyor musunuz?’ diye sordu.
2002
SEÇİMLERİNDE
YSK KARARI TAHKİK EDİLMELİ!
Ağar, Çıray’ın bu sorusunu ‘O günün şartlarında görmedim. Ama ihtimal olarak değerlendirilmeli, tahkikat yapılmalı. O dönem gerçekten çok uğraşıldı. O günkü kurul gözden geçirilmeli, ilişkiler gözden geçirilmeli. Ciddi bir tahkikatla belki bir sonuca varılır. Yargıtay bu kararı vermişti, doğru söylüyorsunuz.’ diye cevaplandırdı. Bu cevabı yorumlayan Çıray, “Mehmet Ağar’ın bu cevabı çok önemlidir. Çünkü YSK’nın bu kararı Türk siyasetinde darbe kalkışmasına giden yolların döşendiği ilk önemli taştır” dedi.
YSK KARARI TAHKİK EDİLMELİ!
Ağar, Çıray’ın bu sorusunu ‘O günün şartlarında görmedim. Ama ihtimal olarak değerlendirilmeli, tahkikat yapılmalı. O dönem gerçekten çok uğraşıldı. O günkü kurul gözden geçirilmeli, ilişkiler gözden geçirilmeli. Ciddi bir tahkikatla belki bir sonuca varılır. Yargıtay bu kararı vermişti, doğru söylüyorsunuz.’ diye cevaplandırdı. Bu cevabı yorumlayan Çıray, “Mehmet Ağar’ın bu cevabı çok önemlidir. Çünkü YSK’nın bu kararı Türk siyasetinde darbe kalkışmasına giden yolların döşendiği ilk önemli taştır” dedi.
DYP-ANAP BİRLEŞMESİNİ
KİM SABOTE ETTİ?
KİM SABOTE ETTİ?
Çıray’ın
Ağar’a yönelttiği ikinci soru akamete uğrayan DYP-ANAP birleşmesiyle ilgiliydi.
Çıray Ağar’a, “Türk siyasi hayatının kırılma noktalarından bir tanesi de sizin
Genel Başkan olduğunuz dönemde Doğru Yol Partisi ile Anavatan Partisinin
birleşmesiydi. O zaman minimum yüzde 15 oy alacağınız gözüküyordu. 2/6/2007
tarihinde Anavatan Partisi bir kongre düzenledi. Kongrenin konusu, Anavatan
Partisinin kendisini feshederek Demokrat Partiye katılmasıydı. Aranızda
yaptığınız protokole göre siz o kongreye davetliydiniz ve katılmanız
bekleniyordu. Fakat siz kongreye katılmak yerine bugün, bugünkü adıyla FETÖ’nün
Türkçe Olimpiyatlarına gittiniz. Orada ‘Hocaefendi’yi övdünüz. O seçimlerde bu
birleşme gerçekleşmedi, yüzde 47 oyla Adalet ve Kalkınma Partisi tekrar tek
başına iktidara geldi.” dedi ve “Bu birleşme FETÖ tarafından mı sabote
edildi” diye ekledi. Ağar, bu soruyu “FETÖ siyasette kim güçlüyse ona yanaşır”
diye cevapladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder