31 Ocak 2018 Çarşamba

HÜKÜMETE SORULUR: Palikarya bakanı "Türkiye Cumhuriyeti Kara Sularını İhlâl Ederek" KARDAK Kayalıklarına yaklaşıp çelenk atmak istediği halde!.. "NEDEN VE NİÇİN" Gemisi müsadere edilip, Bakan ve maiyeti tutuklanarak AYVALIK ve/veya DİDİM Mahkemelerine çıkartılmadı?...

Son dakika: 
PALİKARYA (YUNANLILAR)
KÜSTAHLIK VE TAHRİKTEN VAZGEÇMİYOR!.. Ortaya çıktı...
Bir yanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’deki terör gruplarına yönelik Zeytin Dalı operasyonu devam ederken; Diğer taraftan, ezel-ebed Türk ve Türkiye düşmanı palikarya  Yunanistan’ın Ege’deki provokasyoları da bitmek bilmiyor.
Bu kez de bir Yunan karakol gemisinin Bizans bayrağı takarak İzmir Karaburun yakınlarına geldiği ve burada Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait gemileri, alçakça ve küstahça taciz etmeye yeltendiği; Türkiye Cumhuriyeti karasularında olmasına rağmen, lâyık oldukları biçimde mukabele edilmediği; Gemiye el konulmadığı ve personelinin tutuklanmadığı ortaya çıktı.
BİZANS BAYRAĞIYLA GELDİLER
Yunan Savunma Bakanı önceki gün Kardak kayalıklarına çelenk bırakmaya çalışmış ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik unsurlarının baskısıyla bunu gerçekleştiremeden bölgeden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ege’de gerginliği tırmandırmaya yönelik benzer bir girişimin de İzmir Karaburun açıklarına yaşandığı ortaya çıktı. Machitis isimli Yunan karakol gemisi Bizans bayrağı takarak Karaburun açıklarına geldi. Burada eğitim faaliyeti yürüten Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı gemilere yakın geçiş yaparak programını bozma girişiminde bulunan geminin provkasyon ve tahrik girişimi Türk Deniz Kuvvetleri gemilerinin soğukkanlı ve caydırıcı mukabelesiyle boşa çıktı.

26 Ocak 2018 Cuma

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; "BANTLARI YAYINLAYIN AMERİKALILARI MAHÇUP EDİN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; "BANTLARI YAYINLAYIN AMERİKALILARI MAHÇUP EDİN"
Kılıçdaroğlu: Bantları yayınlayın (26.01.2018 Cuma)
ABD'den gelen çelişkili açıklamaları değerlendiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümete çağrıda bulunarak "bantları yayınlayın, ABD'yi mahcup edin" dedi.
İstanbul'da katıldığı bir toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin, "Bu mücadelenin yanındayız" açıklamasında bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da "Yerel Yönetimler ve Adalet" konulu toplantıda konuştu.
Konuşmasına adaletin önemine vurgu yaparak başlayan Kılıçdaroğlu, "Eğer yöneten adaleti hakime değil de kendisine bırakmışsa, adaleti ben dağıtırım noktasına gelmişse adalet iflas etmiştir. Az önce söyledim adaleti dağıtan yargıçtır, onun eğitimini görmüştür. Suçluyu belirleyecek olan hakimdir; savcı değildir, avukat değildir. Ama günümüzün Türkiyesi'nde suçluyu belirleyen siyasi otorite. Bir kişi kalkıp diyor ki 'falan kişi suçludur, haindir'.
Savcılar harekete geçiyor, yargıç onun söylemlerini kararına geçiriyor ve karar çıkıyor. Ve biz diyoruz ki bu adalet var; bu ülkede adalet yok. Türkiye'nin en büyük ve en temel sorunu; bu ülkede adalet yok. Hangi partiden, görüşten, inançtan, kimlikten olursa olsun bütün vatandaşlarımızın üzerinde mutabık kaldığı konu; bu ülkede adalet yok. Biz bunun mücadelesini veriyoruz, adaletin mücadelesini veriyoruz.
Adaleti kendim için ve sizler için istemiyorum; 80 milyon için adalet istiyorum. Doğmamış çocuk için de adalet istiyoruz. Ana rahmindeki çocuk için de adalet istiyoruz. Bizim gibi düşünmeyenler için de adalet istiyoruz. Adaletin iflas ettiği bir ülkede bırakın demokrasiyi devlet yoktur. Devleti var eden adalettir ve liyakattir. Bunlar ayrı sözcükler olsalar dahi biri birini tamamlayan kavramlardır" dedi.
"BİR AİLE DEVLETİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Her yerde söyledim bir daha söylüyorum; devlet adaletle, bilgiyle, birikimle, liyakatle, danışmayla yönetilir. Devlet kinle, öfkeyle, bilgisizlikle, ön yargıyla yönetilmez. Eğer devletin bütün kurumlarını bir kişinin iki dudağından çıkacak söze teslim ediyorsanız, orada parti devleti de yoktur; şahıs devleti vardır. Bugün Türkiye'nin geldiği nokta parti devletini aşmış bir aile devletine, bir şahsi devlete dönüşmüştür" diye konuştu.
"BANTLARI YAYINLAYIN AMERİKALILARI MAHÇUP EDİN"
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Afrin'de operasyonlar yapılıyor. Yapılmalı mı? Evet. Hiçbir itirazımız yok. Kahraman ordumuza sonuna kadar güveniyoruz. Karda, kışta mücadele ediyorlar. Kimin için terörü önlemek ve bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması için. Bu mücadelenin yanındayız. Bu mücadelenin yanındayız; ama beyler bundan rahatsızlar. Bunu gayet iyi biliyorum. Biz ülkemizin selameti için ülkemizin güvenliği için biz önce biz demiyoruz. Biz önce Türkiye diyoruz. Bu ülke hepimiz için çok değerli ve önemli. Türkiye Cumhuriyeti sınırları pergelle, cetvelle çizilen bir ülke değildir. Her karışında bu ülkenin insanlarının kanı, acısı, gözyaşı vardır. Milli Kurtuluş Savaşı boşuna verilmemiştir. Demokrasiyi yüceltmek için verilmiştir. Bu ülkede eşit yurttaşlığı getirmek için verilmiştir. Bu ülkede birlikte kardeşçe yaşayalım diye verilmiştir. Bakıyorsunuz açıklamalar yapılıyor. Aralarında büyük farklılıklar var. Efendim neymiş 'Trumpla konuştuk'. Güzel, konuş. İtiraz var mı? Yok, hayır. Anlatacaksınız gerçekleri. Teröre karşı mücadele zorunludur, evet. Orası farklı açıklama yapıyor, burası farklı açıklama yapıyor. Ben de diyorum ki; eğer açıklamada farklılık varsa bantları yayınlayın kardeşim. Bantları yayınlayın Amerikalıları mahcup edin. 'Ey Trump sen yanlış söylüyorsun bak bantlar burada' deyin. Niye gizliyorsunuz bunu?"

20 Ocak 2018 Cumartesi

Son dakika... ABD'de resmen hükümet kapandı! Devlet tıkandı. Donald Trump zora düştü.

AMERİKA'DA ŞOK, HÜKÜMETTE PANİK!.. 
Karşılıklı anlaşma ve uzlaşma imkânı kalmadığı için; ABD'de resmen hükümet kapandı!
Uluslararası ajansların son dakika koduyla geçtiği habere göre, ABD'de kamusal hizmetler Cumhuriyetçiler ve Demokratların anlaşmazlığı nedeniyle askıya alındı. Beyaz Saray'dan yapılan ilk açıklamada, Demokratlara ateş püskürüldü.
ABD'de Donald Trump yönetimi istediğini alamadı, hükümet resmen kapandı. Cumhuriyetçiler ve Demokratların geçici bütçede anlaşmaya varamaması, krizin patlak vermesine yol açtı. CNN International, 2013 yılından bu yana ilk kez hükümetin kapandığını son dakika koduyla geçti.
Trump yönetimi dördüncü geçici bütçeyi süre dolmadan Senato'dan geçiremedi. Cumhuriyetçiler, bütçenin onaylanması için 60 oya ulaşmaya çalışıyordu. 51 Cumhuriyetçi, 47 Demokrat ve 2 bağımsız üyesi olan Senato’da iki Cumhuriyetçi tasarıya destek vermeyeceğini daha önce ilan etmişti. Bütçe krizi, bugünden itibaren milyonlarca kamu çalışanının ücret almadan çalışmasına ya da zorunlu izne çıkarılmasına yol açacak.
Göçmen kavgası
Demokratların geçici bütçeye şiddetle karşı çıkmasında, ülkeye çocuk yaşta aileleri tarafından kaçak olarak getirilen 800 bin civarında genç göçmeni koruyan DACA programı öne çıkıyor. Başkan Donald Trump, söz konusu programı geçen yıl sonlandırdı ve genç göçmenler eğer bir adım atılmazsa 5 Mart'tan itibaren sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.
Beyaz Saray ateş püskürdü
Hükümetin kapanmasının ardından Beyaz Saray'dan ilk açıklama geldi. Basın Sözcüsü Sarah Sanders, yazılı açıklamasında Demokratları suçlayarak siyasetin ülke güvenliğine tercih edildiğini savundu. Sanders, "Demokratlar meşru vatandaşlarımızı pervasız talepleri için rehine olarak kullanırken, kaçak göçmenlerin statüsünü müzakere etmeyeceğiz" dedi. Federal hükümetin kapanmasıyla ortaya çıkan kriz, Pazartesi günü şiddetli şekilde hissedilecek.
Bir önceki 24 milyar dolara mal olmuştu
ABD'de bir önceki kriz 2013 yılında Obama döneminde yaşanmıştı. 16 gün süren krizde, yüz binlerce federal kamu çalışanı zorunlu izne çıkmıştı. Krizin ülke ekonomisine maliyeti ise, 24 milyar doları bulmuştu. Federal mali yılın 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona erdiği ABD'de her yıl yaşanan bütçe krizleri, hükümetin en son 2013'te olmak üzere toplam 12 kez kapanmasına yol açtı.
Trump’lı ABD dibe vurdu
Amerikan araştırma şirketi Gallup’un, her yıl yaptığı dünya çapındaki ankette ABD’nin liderlik rolüne destek rekor oranda düştü. Obama döneminde ABD’nin politikalarına verilen yüzde 48’lik dünya kamuoyu desteği Trump’ın 1 yıllık döneminde yüzde 30’a düştü. ABD dünya genelinde küresel liderliğine en çok destek verilen ülke koltuğunu da Almanya’ya kaptırdı.
GALLUP’un yaptığı Küresel Liderlik anketi
GALLUP’un yaptığı Küresel Liderlik anketinde ABD’nin, Donald Trump’ın başkanlığında ciddi ölçüde destek kaybettiği görüldü. Ankete göre ABD Başkanı Barack Obama döneminde Amerikan yönetiminin yaptıklarına dünya kamuoyunun verdiği onay yüzde 48’iken, Trump’la geçen 1 yılın sonunda yüzde 30’a indi. Bu, 2007’den beri yapılan küresel liderlik anketinde ABD yönetiminin aldığı en düşük onay yüzdesi oldu. ABD’nin eski başkanlarından George W. Bush, iktidarının son yılında yüzde 34’lük desteğe sahipti, Trump başkanlık koltuğundaki daha ilk yılından onun da altında kaldı.
Ankette tersinden sorulan soruda da dünya çapında Amerikan hükümetine duyulan antipatinin yükseldiği ve yüzde 43’e vardığı görüldü. Gallup’un yöneticisi Jon Clifton, anketin girişinde yazdığı makalede bu duruma dikkat çekti. Clifton, “Bu yıl trendlerimizde önemli bir değişim gözüktü” derken, Barack Obama’nın ABD Başkanı olmasının ardından dünya genelinde Amerikan yönetimine verilen onayın yüzde 15 yükseldiğini hatırlattı. Anketteki sonuçlar şöyle:
KÜRESEL LİDER ALMANYA
- Küresel lider olarak ABD’nin yerini Almanya aldı. Almanya’nın liderliği yüzde 41 oranında destek buldu. ABD, sadece birinciliği değil ikinciliği de kaptırdı. Çin, dış politikasıyla ABD’den daha çok destek alarak ankete katılanların yüzde 31’inin onayını aldı. ABD üçüncü sırada gelirken üç puan gerisinde yüzde 27 ile Rusya yer aldı.
-134 ülke üzerinden yapılan araştırmada 65 ülkede Amerikan hükümetine destek yüzde 10 ve üzerinde düşüş gösterdi. En büyük düşüşler ABD’nin yakın müttefikleri Batı Avrupa ülkelerinde, Avustralya’da ve Latin Amerika’da görüldü. Almanya’da yüzde 21, Fransa’da yüzde 28 ve İngiltere’de yüzde 26’lık düşüş oldu.
-Sadece 4 ülkede Amerikan liderliğine verilen onay yüzde 10 ve üzeri artış gösterdi. Bunlar İsrail, Belarus, Makedonya ve Liberya oldu. Rusya’da da Trump döneminde Obama’ya kıyasla ABD’nin liderlik rolüne onay yüzde 6 arttı.
TÜRKLER DE TRUMP’A OLUMSUZ
Türkiye’de ABD’nin rolü konusundaki görüş Trump döneminde çok büyük bir değişim göstermese de Obama dönemine kıyasla olumsuza kaydı. Türk katılımcıların yüzde 59’u ABD’nin çizgisini onaylamadıklarını ifade etti. Bu oran Obama döneminde de yüzde 57’ydi.
‘ÖNCE AMERİKA’ POLİTİKASINA TEPKİ
Araştırmada Trump’ın ‘America First’ (Önce Amerika) yaklaşımının başarısız mı yoksa başarılı mı olduğunu söylemek için çok erken olduğu ancak ABD’nin ortaklıklarının ve ittifaklarının potansiyel bir risk taşıdığı belirtildi.
- Anketteki değerlendirme bölümünde Trump’ın Amerikan çıkarlarını gözettiğini söyleyerek uluslararası anlaşmalara karşı aldığı olumsuz tavra dikkat çekildi. Trump’ın, Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması’ndan, Paris İklim Değişikliği Anlaşması’ndan çekilmesinin, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’ndan (NAFTA) ayrılma tehdidinde bulunmasının ve Meksika sınırına duvar örme planında masrafı Meksika’nın ödemesinde ısrar etmesinin tepki çektiği not düşüldü.
- Ankette İsraillilerin, Amerikan politikalarına verdiği destek yüzde 67 ile bir önceki yıla göre yüzde 16 oranında artış gösterdi. Anket, Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasından önce yapılmış olsa da Trump’ın seçim kampanyasındaki Kudüs vaadinin ve İsrail ile kurduğu yakın ilişkilerin İsrail halkını olumlu etkilediği yargısına varıldı.
BAŞKAN ‘YALAN HABER ÖDÜLLERİ’Nİ AÇIKLADI
ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından ‘yalan haber ödüllerinin’ kazananlarını açıkladı. Cumhuriyetçi Parti’nin tarafından yayınlanan listenin başında, Trump’ın adeta savaş halinde olduğu ABD basınının önde gelen kurumları ve gazetecileri yer alıyor. Listenin başında New York Times gazetesinde köşe yazan ekonomist Paul Krugman bulunuyor. Trump’ın hedefindeki diğer haber kuruluşları arasında ise ABC, CNN, Time ve The Washington Post yer alıyor. Yayımlanan listenin açıklamasında, 2017 yılının ‘çarpık haber üretimiyle’ geçtiği belirtilirken çalışmalara göre medyada Trump ile ilgili çıkan haberlerin yüzde 90’ının olumsuz olduğu öne sürüldü. Washington Post’a göre Paul Krugman, Donald Trump’ın seçimleri kazandığı gün ‘ABD ekonomisinin bir daha asla toplanamayacağını’ yazmıştı. Krugman üç gün sonra ise yorumunu gözden geçirip “büyük bir bütçe açığıyla ekonominin kısa süreli bir güçlenme yaşayabileceğini” belirtmişti. (gazete ve ajans haberleri//20 Ocak 2018-18.20)

11 Ocak 2018 Perşembe

SON DAKİKA!.. "Türkiye sınırına sıfır noktada 3 bin 900 kilometrekarelik alanı işgal ederek terör adasına dönüştüren PKK’nın varlığını bitirme amaçlı harekât hazırlıkları sürüyor."

RUSYA VE İRAN İNİSİYATİFİ TÜRKİYE'YE BIRAKTI!
Türkiye sınırına sıfır noktada 3 bin 900 kilometrekarelik alanı işgal ederek terör adasına dönüştüren PKK’nın varlığını bitirme amaçlı harekât hazırlıkları sürüyor. [[AA]] 
Astana sürecinde İran ve Rusya’nın Afrin konusunda Türkiye’ye, ‘inisiyatif sizde’ dediği bilgisine ulaşıldı. Astana görüşmelerini takip eden ve Rus heyeti ile birebir görüşmeler yaptığını söyleyen Suriyeli uluslararası ilişkiler uzmanı Doktor Besil el-Hac Casim, 2017 Eylül ayının son haftasında yapılan 7. Astana toplantısında İran ve Rusya’nın bu kararını Türk heyetine ilettiğini anlattı. Afrin’e yapılması planlanan harekâtta yaşanan gecikmenin ABD kaynaklı olduğunu belirten Casim, şunları söyledi:
İNİSİYATİF ANKARA’DA
“Afrin ve İdlib konusunda Türkiye en az 3 ay kaybetti ve her geçen gün Türkiye’nin aleyhine işliyor. ABD şantajları ve engellemeleri sonucu TSK, Afrin’e müdahale konusunda oyalandı. Astana’da Rus yetkililer, PKK’ya ‘Tel Rıfat’tan başlayarak bölgeyi sahiplerine teslim edin’ dediklerini ancak örgütün devreye ABD’yi soktuğunu bana anlattı. Şu an Münbiç, Tel Abyad, Tel Rıfat ve Afrin konusunda Türkiye doğrudan ABD ile görüşüyor. Rusya ve İran inisiyatifi tamamen Ankara’ya bıraktı. Astana’da İran, Esed’i Afrin konusunda tepkisiz kalmaya ikna garantisi verdi. Ancak Esed ve PKK arasında birtakım gizli ve karanlık ittifaklar var. Rejimin son İdlib saldırıları Afrin konusunda dikkatleri dağıtmak ve Türkiye’yi zor duruma düşürmek içindir. Esed’e Türkiye’yi sıkıştırma amaçlı bu saldırılar konusunda bazı Körfez ülkeleri de aktif destek veriyor.”
GÜVENCE ALDILAR
Aralarında Afrin’in de bulunduğu ve PKK tarafından tek taraflı kanton ilan edilen 5 bölgede 19 Ocak tarihinde yapılacak seçimler, ABD direktifiyle iptal edildi. Kandil’den yönetilen terör örgütüne 35 bin kişilik ordu kurduran ABD, yakın zamanda ilan etmeye hazırlandığı ‘Birleşik Kuzey Suriye Federasyonu’na Afrin’i de dahil ederek Türkiye’nin askeri müdahalesine engel olmayı planlıyor. ABD’nin Afrin’i de korsan sınırlara dahil etme çabası terör örgütünün Afrin’deki sözde sorumlularından Ahmed Hedro tarafından da örgüt mensuplarına yönelik yaptığı konuşmada açıkça dile getirildi. Terör elebaşısı, Türkiye’nin muhtemel Afrin operasyonu konusunda ABD’den himaye sözü aldıklarını, herkesin rahat olması gerektiğini ve Afrin’i terk etmeyi düşünmediklerini belirtti. (Kaynak: Yeni Şafak)

8 Ocak 2018 Pazartesi

"Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. " Mustafa Kemal ATATÜRK (AYM üyeleri, bunun ne kadar farkında ve idrakindeler (mi?) acaba!..)

“EMEKLİ AYLIKLARINDA EŞİTLİK SAĞLANMALIDIR”

Çankaya Köşkü; O, Cumhuriyeti burada kurdu
 ve yıllarca, TC Cumhurbaşkanı olarak burada ikamet etti!.. 
Kendini Millete adamış Örnek İnsan; Hakkaniyet, adalet ve hukuk timsali Kurucu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün, milletin  emekli ve yaşlıları hakkında gelecek nesillere, devlete ve müstakbel hükümetlere emanet ve vasiyetidir:
"Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; O milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. (Kriteri, ölçüsüdür) Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur."
Mustafa Kemal Atatürk

SON DAKİKA!..
KAMU VİCDANINI DERİNDEN YARALAYAN VE ADALET İLKESİNİ TEMELDEN SARSAN BÜYÜK HAKSIZLIK "EMEKLİ İNTİBAK YASASI" 2018'DE TBMM'NE GELECEK Mİ? AYM NEDEN DUYARSIZ!
(08 Ocak 2018, Pazartesi, Akşam Gazetesi ve AA)
Binlerce emeklinin beklediği intibak yasasında yeni düzenleme 2018 yılında olacak mı merak konusu oldu. Zamların gelmesiyle birlikte emekliler bir düzenleme de intibakta yapılsın istiyor. Peki intibakta son durum ne? Yaklaşık 12 milyon emekli Ocak zammını önceki gün açıklanan enflasyon verileriyle öğrendi. Bu ay içerisinde yüzde 5.69 artırılmış maaşlarını ceplerine koymaya hazırlanan emekliler, gözlerini intibak düzenlemesine çevirdi. 2000 yılı ve sonrasında emekliler, 2000'den önce emekli olanlara yapılan intibak düzenlemesinin kendileri için de hayata geçirilmesini istiyor. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Kazım Ergün, 2000 öncesi emekliler için yapılan intibak çalışmasını hatırlatarak, "Ancak, 2000 sonrası emeklilerimiz için de intibak yapılması, kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. Parlamentomuzdan öncelikli beklentimiz, aylıklar arasındaki adaletsizliği ortadan kaldıracak kalıcı bir intibak düzenlemesinin bir an önce TBMM gündemine taşınması ve yasalaştırılmasıdır. Başta hükümetimiz olmak üzere, bütün parlamentomuzdan bir tek şey istiyoruz. 2018 yılında, intibak beklentimiz Meclis gündemine taşınmış olsun. Bütün ülkeyi bayram yerine çeviririz" dedi. Emekli intibak yasası 2018 son durum ne 2000'den önce emekli olanlar için intibak yasası çıkacak mı? Milyonlarca emekli yeni zamlarına kavuşmuşken intibak yasasının çıkıp çıkmayacağını merak ediyor. Gelin hep birlikte intibak yasasına bakalım. 2000 yılı ve sonrasında emekli olanlara yönelik intibak, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) gündeminde bulunuyor. Türkiye Emekliler Derneği üyesi İbrahim Avcı'nın bireysel başvurusu önümüzdeki günlerde yüksek mahkeme tarafından ele alınacak. Anayasa Mahkemesi'nden intibak vizesi çıkarsa, emekliler yeni bir zamma kavuşacak. Maaşlar yeniden hesaplanacak, intibak zamları belirlenecek. Türkiye Emekliler Derneği'nin verdiği bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar yaklaşık 5 milyon emekliyi kapsayacak. İlk intibakta 2000 yılı öncesinde emekli olan yaklaşık 2 milyon SSK'lıya 50 ile 355 lira arasında artışlar yapılmıştı. Yeni intibakta da artışların bu seviyede olması bekleniyor. Yeni intibakta da artışların bu seviyede olması bekleniyor.
Emekli intibak yasası 2018 son durum ne Meclis'e gelecek mi?
Yaklaşık 12 milyon emekli Ocak zammını önceki gün açıklanan enflasyon verileriyle öğrendi. Bu ay içerisinde yüzde 5.69 artırılmış maaşlarını ceplerine koymaya hazırlanan emekliler, gözlerini intibak düzenlemesine çevirdi. 2000 yılı ve sonrasında emekliler, 2000'den önce emekli olanlara yapılan intibak düzenlemesinin kendileri için de hayata geçirilmesini istiyor. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Kazım Ergün, 2000 öncesi emekliler için yapılan intibak çalışmasını hatırlatarak, "Ancak, 2000 sonrası emeklilerimiz için de intibak yapılması, kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. Parlamentomuzdan öncelikli beklentimiz, aylıklar arasındaki adaletsizliği ortadan kaldıracak kalıcı bir intibak düzenlemesinin bir an önce TBMM gündemine taşınması ve yasalaştırılmasıdır. Başta hükümetimiz olmak üzere, bütün parlamentomuzdan bir tek şey istiyoruz. 2018 yılında, intibak beklentimiz Meclis gündemine taşınmış olsun. Bütün ülkeyi bayram yerine çeviririz" dedi.
AYM'NİN GÜNDEMİNDE
2000 yılı ve sonrasında emekli olanlara yönelik intibak, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) gündeminde bulunuyor. Türkiye Emekliler Derneği üyesi İbrahim Avcı'nın bireysel başvurusu önümüzdeki günlerde yüksek mahkeme tarafından ele alınacak. Anayasa Mahkemesi'nden intibak vizesi çıkarsa, emekliler yeni bir zamma kavuşacak. Maaşlar yeniden hesaplanacak, intibak zamları belirlenecek. (Ancak, aradan geçen uzun bir süreye; Yaşanan haksızlık, hukuksuzluk ve eşitsizliğin, her gün daha da derinleşmesine ve toplumda büyük yaralar açmasına rağmen "Anayasa, İnsan Hakları, Adalet ve Hukuku Korumakla Memur, Mecbur ve Mükellef; Bu uğurda yemin etmiş Anayasa Mahkemesi Savcı ve Hâkimleri (üyeleri) bu konuda ilgisizlik ve duyarsızlık göstererek, millete karşı alenen suç işlemektedirler.)  
5 MİLYONU İLGİLENDİRİYOR
Türkiye Emekliler Derneği'nin verdiği bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar yaklaşık 5 milyon emekliyi kapsayacak. İlk intibakta 2000 yılı öncesinde emekli olan yaklaşık 2 milyon SSK'lıya 50 ile 355 lira arasında artışlar yapılmıştı. Yeni intibakta da artışların bu seviyede olması bekleniyor. Yeni intibakta da artışların bu seviyede olması bekleniyor.
TÜED Başkanlar Kurulu Bildirgesi açıklandı
Ankara TÜED Genel Merkez Konferans Salonu’nda, TÜED başkanlar kurulu tarafından yapılan toplantıda 9 maddeli sonuç bildirgesi açıklandı. Toplantıda emeklilerin sorunları ele alınırken, ülkenin birliği ve beraberliğine dikkat çekildi. Düzenlenen etkinliğe katılan Türkiye Emekliler Derneği İskenderun Şube Başkanı Mustafa Uyan, Başkanlar Kurulundan çıkan bildirgesinin sonuçlarını şöyle özetledi. Mustafa Uyan “Başkan Kurulumuzca 9 madde kararlaştırıldı. Sigorta mevzuatında yapılan değişiklikler, hak kaybına yol açmıştır. Özellikle, 1 Ekim 2008 itibariyle yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranını düşürdüğünden, emekli aylıklarında yarı yarıya düşme görülmüştür. Sigortalı çalıştıkça, emekli aylığının düşmesi, sigorta sistemiyle bağdaşmamaktadır. 2000 sonrası emekli olanların intibaklarıyla birlikte, yeni bir düzenleme yapılarak, emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır. Özellikle, milli gelirde yapılan revizyon, aynı şekilde emekli aylıklarına da yansıtılmalıdır. Gelir ve aylıklardaki artışların farklı ve yüzdeli olması, aylıkları reel olarak gittikçe düşüren bir sisteme dönüşmüştür. Milli gelirden pay alacak şekilde, yeni bir artış sistemi getirilmelidir. 5502 sayılı Kanunla oluşturulan SGK, mevzuatta da benzer bütünlüğü sağlayacak değişikliklere gitmeli, 2000 öncesi alt sınır aylığı uygulaması 2000 sonrası emekliler için de uygulanmalı, gelir ve aylık artışlarında statü farkı olmaksızın eşitlik sağlanmalıdır.
Sosyal güvenlik sistemimizde Yüksek Mahkemelerin verdiği çelişkili kararlar nedeniyle, sigortalı ve emeklilerimizde adalete olan güveni zedeleyen sonuçların ortadan kaldırılması için acilen sigorta mevzuatımızda gerekli olan düzenlemelerin yapılması talep edilmiştir”
Emekli aylığının tamamına el konulması doğru değil
TÜED İskenderun Şube Başkanı Mustafa Uyan sözlerinin devamında ise: “Emeklilerimiz, kullandığı kredileri ödeyemez duruma düştüklerinde, bankaların emekli aylığının tamamına el koyması, emeklinin yaşamını yok sayan bir uygulamaya dönüşmüştür. Yargının bankaların kararlarına müdahale etmemesi karşısında, bu konuda yasal bir düzenlemeye gidilmeli ve bankaların keyfi uygulamalarına son verilmelidir. Sağlık Uygulama Tebliği(SUT), sık sık değiştirilmekte ve bu değişiklikler emekli, dul ve yetimlerimizi mağduriyetine neden olmaktadır. SUT ile getirilen katkı payları emeklinin sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Özel hastanelerin yüzde 200’e kadar ilave ücret almalarını öngören düzenleme, emeklinin istediği hastaneye gitme ve istediği doktoru seçme özgürlüğünü elinden almıştır. Özel hastaneler, ilave ücret dışında büyük farklar almakta ve bu konuda emekliyi bilgilendirmemektedir. Kamu ve özel hastane ayrımı olmaksızın, emeklilerden hiçbir ad altında katkı payı ve ilave ücret alınmamalıdır. TOKİ’nin Derneğimizin girişimleri sonucu, emeklilerimize yaptığı konutlar ihtiyaca cevap vermemektedir. Emeklilere ayrılan yüzde 25 kontejan yetersiz kalmaktadır. TOKİ’nin projelerden kontenjan değil, yalnızca emeklilere yönelik ve yaşlıların yaşamasına imkan veren “site projeleri” oluşturmalıdır” diye konuştu.
Yeni Emekliye Zam Masada

SSK ve Bağ-Kur emeklilerine geçen yıl yapılan 100 liralık seyyanen zammın, yeni emeklilere de yansıtılması gündeme geldi. TÜED, “Haksızlık giderilmeli” dedi. Yeni emeklilere ve emeklilik için gün sayanlara 100 lira seyyanen zam umudu doğdu. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine geçen yıl yapılan seyyanen zammın, yeni emeklilere de yansıtılması gündeme geldi. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, geçen yıl SSK ve Bağ- Kur emekli aylıklarına yapılan 100 liralık iyileştirmenin, bu yıl emekli olanlar ve gelecek dönemde emekli olacaklar için de uygulanması talebinde bulundu. İşte emeklilere zam için yapılan tasarı ve ayrıntılar...
HERKES HAK EDİYOR 
Ergün, 6655 Sayılı Torba Kanun'la geçen yıl SSK ve Bağ- Kur emekli aylıklarına 100 lira iyileştirme yapıldığını anımsattı. Memur emeklilerinin maaşlarına da 2015'te imzalanan Kamu Toplu Sözleşmesi'yle 100 lira ve üzerinde artışın söz konusu olduğunu belirten Ergün, “Memurların zam sistemi gereğince 2016 ve sonraki yıllarda emekli olan memur emeklileri de yapılan artışlardan faydalanmaya devam etti. Buna karşın SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarının iyileştirilmesi 2016 yılıyla sınırlı kaldı. Bu durum bu yıl emekli olanlar için adaletsiz bir durum oluşturuyor. Bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için geçen yıl başında yayımlanan torba kanunla SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yapılan 100 liralık iyileştirme, bu yıl emekli olanlar için de uygulanmalı” dedi.
ÇÖZÜM GETİRİLMELİ 
Bu yıl emekli olanlardan ve emekli olmayı planlayanlardan aylıklarına 100 liralık iyileştirme yapılması yönünde çok sayıda mesaj aldıklarını vurgulayan Ergün, bu yıl dahil olmak üzere gelecek yıllarda emekli olacaklara 100 lira eksik aylık ödenmesine bir şekilde çözüm getirilmesi gerektiğini ifade etti. Ergün, 5510 Sayılı Kanun'daki aylık hesaplanma sistemiyle 2008 ve sonraki yıllarda emekli olanların aylıklarında düşmeler yaşandığını aktararak, “Karma emekli aylığı hesaplanma sistemi yerine bütün dönemleri kapsayan ve kendi içerisinde eşitliği sağlayan tek bir emekli aylığı hesaplanma sistemi getirilerek mağduriyetler önlenmelidir” dedi.
Eşitlik sağlanacak
Emekliler arasında eşitlik sağlanırsa tüm emeklilerin maaşına 100 liralık ilave yapılması gündeme gelecek. Böylece 2016 yılından bu yana emekli olanlar ve bundan sonra emekli olacakların maaşlarına ilave 100 lira zam yapılacak.
NORM VE STANDART BİRLİĞİ GELMELİ...
Norm ve standart birliği, sosyal güvenlikte evrensel bir değerdir. Ülkemizdeki uygulamalara bakıldığında, sosyal güvenliğin esaslarını düzenleyen 102 sayılı ILO Sözleşmesinin kabul edilmesine rağmen, norm ve standart birliği kurulamamıştır. Çalışanların farklı kanunlara tabi olması nedeniyle üç ayrı sosyal güvenlik kuruluşu ile sosyal güvenlik sistemimizin yönetilmesi, mevzuattaki farklılıklar ve yapılan değişiklikler karşısında emekliler arasında eşitsizlikler artmıştır.
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamında olan sigortalılar ve emekliler arasında uygulama farklılıklarının olması, sisteme olan güveni sarsmıştır.
Bu tür eşitsizliklerin olmaması ve sosyal güvenlikte tek çatı oluşumunun sağlanması hedefiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Kanunu çıkarılmıştır. 5510 sayılı Kanun 6 yılı aşan bir süredir yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanun eşitliği sağlamadığı gibi, Ekim 2008 öncesi dönemdeki kazanımları da etkileyen ve emekli aylıklarının düşmesine neden olan aylık hesaplama parametreleri getirmiştir. Prim kazancı aylık 3000 liranın altında olanların çalışma süresi uzadıkça, emekli aylıklarının düşmesi öngörüldüğünden, bu soruna çözüm bulunması gerekmektedir. 10. Kalkınma Planının 2015 yılı Programında aylıkların düşmesine dikkat çekilmiş, yeni bir çalışmanın yapılacağına işaret edilmiştir.
Sosyal güvenlikte ve iş hukukunda, ekonomik yönden zayıf olan kesimlerin korunması evrensel bir değer olarak değerlendirilmektedir. 5510 sayılı Kanun bu yaklaşımın çok uzağında kalmıştır. Uygulamada; iki yönlü sorun yaşanmaktadır. Birincisi, emekli aylıklarının düşmesidir. İkincisi, gelir ve aylıkların yükseltilmesinde sağlıklı bir kriterin olmamasıdır. 5510 sayılı Kanunun 55. maddesine göre altı aylık tüfe artışına mahkum edilen artış sistemi yerine, seyyanen zammı esas alan ve refahtan da pay öngören bir değişikliğe gidilmelidir. 2014 yılı ve 2015 yılı birinci altı ayda tüfe artışına göre yapılan artışlar, emeklilerin hayatlarında bir iyileştirmeyi öngörmemiştir. Tüketici fiyat artışları, sağlıklı bir kriter olmadığından, emeklileri temsil eden bir endeks olarak görülmemiştir. Örneğin, emeklilerin harcamalarında yüzde 15 artış olmasına rağmen, 2014 yılında yüzde 3.27 ve yüzde 5.70 olarak uygulanan altı aylık artışların bir değerlendirmesi yapıldığında, karşımıza olumlu bir tablo çıkmamıştır. Emekliler, yüzdeli artışa yoğun bir şekilde itiraz etmiştir. Türkiye Emekliler Derneği, emeklilerin haklı taleplerini gündeme getirmiş ve yetkili makamlarla değerlendirmiştir. Öncelikle, emekli aylıklarının hesaplanmasında ve emekli aylıklarına yapılacak zamların belirlenmesinde eşitliği esas alan değişiklikler yapılmadığı sürece, emekliler arasındaki farklılıklar giderek artacaktır. 2014 yılında memur emeklilerine, memurların toplu sözleşmesine göre 175 lira seyyanen zam dikkate alınmıştır. Memur emeklilerinin çalıştıkları yıllara göre belirlenen aylık bağlama oranları esas alınarak 12 ay süresinde 140 lira artış yansıtılmıştır. İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine ise, bu artışın yarısı bile yansımamıştır. Bu örnek bile, haksızlığı göstermek bakımından dikkat çekicidir. Yüzdeli artışlar, işçi ve Bağ-Kur emeklilerini korumamaktadır. Siyasi iktidar bu gerçeği görmeli, emekliler arasındaki uygulama farklılıklarına son vermelidir. Sosyal devlet, emeklisine insanca yaşamaya yetecek gelir ve aylığı ödeyen devlettir.
OCAK 2018 ZAMLARI BELLİ OLDU...
KAZIM ERGÜN: “Promosyon sorunumuz çözüldü, sıra intibak sorunumuzun çözümünde...”
2018 yılının BİRİNCİ 6 ayında emekli aylıklarına yapılacak artışlar belli oldu. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 55. Maddesi uyarınca düzenlenen emekli zamları TÜİK tarafından açıklanan TÜFE rakamlarıyla 2018'nin birinci altı ayı için belirlenmiş oldu.
SSK Emeklisi Taban Aylığı 1.569,63 TL.
2018 yılı OCAK ayından geçerli olacak işçi ve Bağkur emekli zamları, 5510 sayılı yasanın 55. Maddesi uyarınca, bir önceki 6 aylık dönemin gerçekleşen enflasyon oranı kadar olacak. Bu durumda; TÜİK'in yaptığı hesaplamalara göre Temmuz /Aralık 2018 döneminde 6 aylık enflasyon %5,69 oldu. Bu hesaplamalara göre; 5510 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 2000'den önce emekli olanların, en düşük işçi emeklisi aylığı da 1.569,63 TL oldu.
SSK 2000 Sonrası Emeklisi Taban Aylığı 935,60 TL.
2000'den sonra emekli olan işçi emeklilerinin 885,24 Lira olan taban aylıkları da bu artışla ek ödeme dahil olarak 935,60 Lira'ya yükselmiş olacak.
Bağkur Esnaf Emeklisi Taban Aylığı 1326,17 TL.
Diğer taraftan, en düşük Bağkur esnaf emeklisi aylığı da 1326,17 TL. Lira oldu.
Bağkur Tarım Emeklisi Taban Aylığı 988,91 TL.
En düşük Bağkur tarım emeklisi aylığı da enflasyon zammıyla 988,91 TL oldu.
Memur Emeklisi Taban Aylığı 1.876,09 TL.
En düşük memur emeklisi aylığı ise, 1.775 Lira'dan, 1876,09 Lira'ya yükselecek.
ERGÜN: "ENFLASYONA ENDEKSLİ YÜZDELİ ZAMLAR, EMEKLİNİN ALIM GÜCÜNÜ DÜŞÜRÜYOR..."
Kısa adı TÜED olan; Türkiye Emekliler Derneği'mizin Genel Başkanı Kazım Ergün; “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 55. Maddesi uyarınca düzenlenen emekli zamları TÜİK tarafından açıklanan tüfe rakamlarıyla 2018'in birinci altı ayı için belirlenmiş oldu" dedi. Ergün, bütün vatandaşların Yeni Yılını da kutlayarak; "2018 yılı birinci altı ayında uygulanacak artışlar yaşam mücadelesi altında giderek ezilen emekli topluluğumuzun beklentilerinden yine uzak kaldı. TÜİK’in enflasyon hesabının bizim harcamalarımızı yansıtmadığı gerçeğiyle yine karşı karşıyayız. İşte bu yüzden emeklilerin yaşam standardına uyacak yeni bir tüketim kalıbı oluşturularak, hesaplamaların buna göre yapılmasını istiyoruz. Hayatımızda hiç yeri olmayan tüketim kalemleriyle yapılan enflasyon hesaplamaları bizim için adil olmayan sonuçları doğuruyor. Bu da bizim gelirlerimizi olumsuz etkiliyor. Bu konuda yetkililerimizden çözüm üretmelerini bekliyoruz.
Diğer taraftan; uygulanan zamlara rağmen hala bir norm ve standart birliği yakalanamamıştır. Bunun nedeni de yıllardır dikkat çektiğimiz İntibak düzenlemesinin yapılamamış olmasıdır. 2000 öncesi emeklilerimiz için bir çalışma yapıldı ve intibak artışları aylıklara yansıtıldı. Bu konuda emeği geçenlere minnettarız. Ancak, 2000 sonrası emeklilerimiz için de intibak yapılması, kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. Parlamentomuzdan öncelikli beklentimiz, aylıklar arasındaki adaletsizliği ortadan kaldıracak kalıcı bir intibak düzenlemesinin bir an önce TBMM gündemine taşınması ve yasalaştırılmasıdır. Başta hükümetimiz olmak üzere, bütün parlamentomuzdan bir tek şey istiyoruz. 2018 yılında, intibak beklentimiz Meclis gündemine taşınmış olsun. Bütün ülkeyi bayram yerine çeviririz" dedi.

2 Ocak 2018 Salı

Komşu'da Felaket!, ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR? Tepkilerin Odağında Mevcut Hükümet; Dini Lider Ali HAMANEY ile "HAKSIZLIK VE YOLSUZLUKLAR" VAR. İRAN'DA DİNCİ REJİM ŞİDDETLE SARSILIYOR...

İRAN YANIYOR, İRAN KAYNIYOR!.. 
DÜN GECE YAPILAN GÖSTERİLERDE 9 KİŞİ ÖLDÜ
Şah Rıza Pehlevi'ye karşı yaptığı devrimle iktidara gelen ve İran'da rejim değişikliği yapan İslâmcı Lider Ayetullah Humeyni'den bu buyana İran İslâm Cumhuriyet ilk kez bu kadar ciddi bir bunalım, buhran, adeta isyan ve vahim bir kargaşaya içine sürüklendi. Komşu'da özellikle ekonomik sıkıntılar, hırsızlık ve yolsuzluklar ile derin dinsel ve sosyal sorunlara tepki olarak başlayıp, kısa sürede ülke geneline yayılan rejim karşıtı gösterilerde gerilim arttı, şiddet tırmandı ve dün gece 9 kişi hayatını kaybetti. 
Altıncı gününe giren ve giderek ülke geneline yayılan şiddet, hükümete başkaldırı ve tepki içeren gösterilerde ise ölü sayısı 20'ye yükseldi. Alınan haberlere göre şimdiye kadar gözaltına alınanların sayısı ise 400'ü geçti. İran dini lideri Ali Hamaney gösteriler sonrası ilk kez bu gün bir açıklama yaptı.
HAMANEY, "DÜŞMANLARIMIZ İSYAN ÇIKARDI. PARA, SİLAH VE AJANLARI KULLANIYORLAR "DEDİ.
İran devlet televizyonu dün gece güvenlik güçleri ile göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 9 kişinin öldüğünü duyurdu. İran'ın birçok kentinde gösteriler 6'ıncı gününe girerken, İran dini lideri Ali Hamaney, ""Düşmanlarımız isyan çıkardı. Para, silah ve ajanları kullanıyorlar "dedi.
İran devlet televizyonu bazı göstericilerin polis karakolunu basarak, silah çalmaya çalıştığını da belirtti.
İran devlet televizyonu ayrıca birçok kentte silahlı göstericilerin kamu binalarına ateş açtığını duyurdu. Televizyon karakol ve askeri kışlalara saldırıların ise polis ve güvenlik güçlerince başarısızlığa uğratıldığını belirtti. İran'dan yayın yapan haber sitesi Asriran, İran'daki rejim karşıtı gösterilerde İsfahan eyaletine bağlı Kehderican ilçesi kaymakamlığına saldıran göstericilerden 5'inin öldürüldüğüni duyurdu. İran'ın İsfahan eyaletine bağlı Necef Abad kentinde de rejim karşıtı göstericilerin polisin üzerine ateş açması sonucu 1 polis öldü, 3'ü yaralandı. İran'ın Meşhed kentinde başlayarak, ülke geneline yayılan ve 6'ıncı gününde olan gösterilerde şu ana kadar ölenlerin sayısı 20'ye yükseldi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise ülke geneline yayılan gösterilerden dış güçleri sorumlu tuttu. Ruhani, "Marjinal grupların yasalara aykırı hareket etmesine gerekirse, 80 milyon İran halkı önümüzdeki günlerde sokaklara çıkarak karşı koyar" dedi. İran'ın Meşhed kentinde geçen perşembe ülkenin ekonomik durumunu protesto için başlayan gösteriler ülke geneline yayılarak devam ediyor. Gösterilerde şu ana kadar 20 kişi öldü, 400 kişi gözaltına alındı. (Son Dakika-02 Ocak Salı)