ERDOĞAN: BEN DE BİR ÇOBANIM!..
Başbakan Binali Yıldırım, Saray'ın
Kongre Merkezi'nde yapılacak "Milli Tarım Projesi" toplantısına
açıklamalarda bulundu. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantıda
konuşma yapıyor.
* Milletin evine sığmayıp şu an dışarda
toplantımızı izleyen değerli kardeşlerim değerli misafirler sizleri en kalbi
duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Gıda Tarım Hayvancılık
Bakanlığımız tarafından uygulamaya sokulan Milli Tarım Projesi'nin hayırlı
olmasını temenni ediyorum.
* Rahmetli Aşık Veysel ne güzel
söylemiş; Dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yarim kara topraktır.
Beyhude dolandım boşa yoruldum, benim sadık yarim kara topraktır. Sadık yarimiz
olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek top yekün insanlığın geleceğini tehdit
altına sokmuş oluruz.
* Rabbim bizlere topraktan
yaratıldığımızı ve toprağa döneceğimize haber veriyor. İnsanoğlunun hayatta
kalmasını sağlayan hususların başında tarım ve hayvancılık başarısı denk
geliyor. Bunların üretimini beceremeseydi insanoğlu hayatına devam edemezdi.
* Hayatımızı sürdürmek için ihtiyaç
duyduğumuz ürünlerin belli meslekler tarafından yürütülmesi bizler için
çalışmalar sağlar. Bu hususları tekrarlamamın sebebi ülkemizde tarım ve hayvancılığın
önemli olduğunu ifade etmektir. Milli Tarım Projesi gerçekten de her türlü
takdir ve desteği hak ediyor.
* Havza bazlı ve yerli üretimi
destekleyen bu projeye sahip çıkmalıyız. Anadolu dünyanın en kadim tarım ve
hayvancılık coğrafyası olmasına rağmen olmamız gereken yerin uzağındayız.
Topraklarımız var ama yeterli teknik destekle hakkıyla değerlendiremiyoruz.
* Meralarımız var ama et fiyatları almış
başını gidiyor, ithalat yapıyoruz. Topraklarımız konusunda azotlu gübreyle
topraklarımızı mahvettik. Çamurlanıyor. Tüm hastalıkların temelinde bu yatıyor.
Doğal gübreye dönmek zorundayız. Kimyevi azotun tehditinden tarımsal
gıdalarımızı kurtarabiliriz.
* Türkiye yüzde 4,7 büyürken, yüzde 2
oranında tarım büyümüştür. İthalat artışı ihracat artışın üzerine çıkmıştır.
Avrupa'da bir numara olmamız gerçek potansiyelimiz anlamına gelmiyor. Gıda ve
et ithalatı yapıyorsa bir sorun olduğu anlamına gelir. İnşallah Milli Tarım
Projesi ile bu sorunların çözümü konusunda önemli adımlar atmış oluyoruz.
Plansız programsız işle arz açığı ya da fazlası bu sıkıntının geride kalacağına
inanıyorum.
* İllerimize ve hayvan türlerine göre
fiyatların dengelenmesi ve ithalatın azalması konusuna ulaşacağımızı biliyorum.
Enflasyonun sebebi gıda rakamlarıdır. Domates biber rakamları söylenince ağrıma
gidiyor. Domatesten biberden dolayı enflasyondan etkilenmemiz lazım.
* Bizim sebzede çeşitlerimizin artması
lazım. 19 sebze çeşidi nedir ya? Bunu artıracağız. Bu topraklardan çok sebze
gelir. Meyve çeşitlerimizi artırmamız lazım. Derde deva. İnşallah bu olacak.
Adamlara gidiyorsun bakıyorsun masaya peynirlerin envayi çeşitlerini getiriyor.
Bacılarım bizde de olur mu? Olur. Envayi çeşit peynir üreteceğiz ve dünyaya
pazarlayacağız.
* Osmanlı'yı ayakta tutmanın yolu
iaşecilik sistemiydi. Bizim de fiyatları dengede tutacak bir sistem
oluşturmamız lazım. Teşvikler var, ne kalıyor çalışmak. Peygamberlerin mesleği
olan çiftçilik ve çobanlığı bilgilendirmeyle teşvik ederek ülkemizde
hakettikleri konuma getirmeliyiz. Çobanlık deyip hafife almayın.
* Çobanlığın felsefesini anlamayan insan
yönetemez. Ben de bir çobanım. Hepiniz çobansınız, hepiniz güttüklerinizden
mesulsunuz buyuruyor Peygamberimiz. Anlamayan anlamaz. Anlamayanların geldiği
durum belli. Biz işimize bakalım. Bize eğilmek yakışmaz, biz sadece Rüku'da
eğiliriz.
* Kardeşlerim sizler gayet iyi
bilirsiniz. Tohum toprağa düşmeden can bulmaz. Toprağa düşen tohumdan kaliteli
ürün istiyorsanız gübresinden suyuna kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamalısınız.
Devletler için de geçerli Anadolu Selçuklu, Alparslan'la bu topraklarla
yetişmiştir. Osmanlı'da izi takip edilerek kurulmuştur. Cumhuriyet de Osmanlı
tohum varlığından vücut bulmuştur. Ecdadımız gittiği her yerde toprağı
bereketli kılmanın çabası içinde olmuştur.
* Sadece biraz suya, gübreye, emek,
kardeşlik tohumlarının yeniden yeşertilmesine ihtiyaç vardır. 14 yılda
Balkanlardan Orta Asyaya Afrika'ya kadar gönül köprüleri kurma çabasındayız.
Geçtiğimiz cuma Belarus'ta Minsk Camii'nin açılışını yaptık, eksi 8 derecede.
Tarihimizde sömürgecilik olmadığından birlikte kazanacağımız projeler teklif
ediyoruz. Her türlü riski göze aldık. Hem kendimiz hem de tüm mağdurlar için bu
gayretleri gösterirken birileri de ülkemizi terörle yakmak için uğraşıyor.
* Terör örgütleri aynı amaçla
saldırıyor. Kimi tüfekle, kimi fitneyle. Başka yerlerde tıkır tıkır işleyen
planların Türkiye'de neden boşa çıktığını bilmiyorlar. Bu millet aziz bir
millet. Bu millet yüce bir millet, farklı bir millet. Türkiye'yi devletlerden
devlet sananlar, milletlerden millet sananlara yanıldıklarını 15 Temmuz'da bir
kez daha gösterdik. Çiftçi kardeşlerimiz de neler yapabileceklerini
gösterdiler. Ekranda izledik zekaya bak, ne yaptı, tarlasını yaktı. Niye yaktı
F16'lar nerede kim var göremesin.
* Kardeşimize milletim adına teşekkür
ediyorum. Sağolsun varolsun. Kimisi traktörüne atladı. Biçer döverimle beraber.
Senin F16'ın varsa benim de traktörüm var. Senin helikopterin varsa, benim
kamyonum var. Hepsi anında. Benim hanım kardeşlerim de boş durmadı.
* Darbe girişimi sonrası samanlarını
ateşe verene tazmini teklif edildiğinde biz o samanları Allah için yaktık
diyerek Türk milletinin asaletini gösterdiler. 9 çiftçimiz şehit olmuştur. Pek
çok çiftçimiz saflarını belli etmiştir. Böyle bir millete kim diz çöktürebilir.
Böyle bir millete kim teslim olabilir. Doğu'ya bakın Orta Anadolu'ya.
* Derik'te teröristler tarafından
katledilen Kaymakam ve Bakanlıkça görevlendiren Muhammed Safitürk kardeşimizin
cenaze törenine katıldık. Yürekleri sızlatan bir görüntüydü. Metanetleri
geleceğimize olan güvenimi güçlendirdi. Aynı zamanda mücadele azmimizi de
biledi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanı ve Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin Cumhurbaşkanı olarak şu mesajı vermek istiyorum. Hiçbir şehidimizin
kanını yerde koymadık, koymayacağız.
* Türkiye'ye yönelik her saldırıya öyle
bir cevap vereceğiz ki akıllarından dahi böyle bir düşünceyi geçiremeyecekler.
Bu ülkenin askerini polisini kaymakamınını herhangi bir memurunu öldürenlere ve
yardım edenlere dünyayı dar etmezsek yazıklar olsun.
* Hepsi hukuk çerçevesinde hakettiği cezaya
kavuşacak. Ne dedim biz şu an Hükümetimiz ve MHP idamı görüşmekten yanalar.
Parlemento bu kararı aldığı anda bana da onaya geldiğinde ben bu kararı
onaylarım. Ondan sonra referandum olduğu için millete gelecek. Asıl olay
merciyi sizsiniz; millet. Batı ne diyor idam olmaz. Nereden bunu konuşuyorsunuz
diyor; Ey Batı bu milletin kaderi sizin elinizdedir. Bugün dünyanın büyük
çoğunluğunda da bu var. Kimsin sen ya, kimsin? Nesin sen, sen Türkiye adına ne
zamandan beri karar verme yetkisine sahip oldun. Sen veya siz nasıl olur da
Türkiye hakkında karar verirsiniz. Türkiye'yi tanımamışsınız, çevirdiğiniz
fırıldaklar Türkiye adına değil. Bu millet kendi kararını kendi verir, kendi
göbeğini kendi keser. Avrupa Birliği Parlementosundaki terör örgütleri temsilcilerini
temizleyin. O zaman görün.
YIL SONUNA KADAR SABREDELİM SONRA
MİLLETE GİDELİM
* AB önce verdiği sözleri tutsun. Terör
örgütü Avrupa'da cirit atıyor. Onlara her türlü desteği vereceksiniz,
Türkiye'ye de müzakereler durdurulacak diyeceksiniz. Geç kaldınız ya, hemen
kararınızı verin. Yıl sonuna kadar sabredelim, ondan sonra millete gidelim.
* İngiltere bile milete gitti, millet ne
yaptı İngiltere'de çıkalım dedi ve çıktılar. Suriye'de Irak'ta mültecilere
verdiğimiz destekle yaptığımız harcama 15 milyar dolara ulaştı. Siz verdiğiniz
hiçbir sözü tutmadınız ki nereye yürüyeceğiz. Bunlar dürüst değil, biz dürüst
olanlarla yürüyeceğiz. Birileri kendi akıllarınca bize bu coğrafyayı dar etmek
istiyorlar. Terbiyesize bak ya yaptırım uygularız diyor, senin her yerin
yaptırım olsa ne yazar? Geç kalıyorsun geç. Onların kullandığı ne kadar maşa,
hain varsa hepsinin başını eziyoruz, ezeceğiz. Onların topu cehennem çukurunda
yansın.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından
notlar;
* Aslında tarım sektöründe havza çalışmaları
köklü değişikliği işaret ediyor. Biz diyoruz ki kafana göre değil havzana göre.
Bir bölgede pamuk ekildiyse öbür bölgede buğday pirinç ekilecek.
*Bütün il ve ilçelerimizi kapsayan bir
çalışma yapıldı. Bugün çiftçinin elinde bir rehber var. Nerelere hangi ürünlere
ekersek oralardan destek alacağız.
* Çiftçi yaptığı işten memnun değilse
bir yerde bir yanlış var demektir. Bakanımız bütün detayları anlattı. Tarım
sektörüne tam 90 milyar TL destek verdik. Tarım sektörü bunu hakediyor. Bu
destekler daha fazla olmalı. Tarım sektörü gelişme sağlayan desteklerin başında
olmaya devam ediyor.
'YILDA İKİ KEZ ÖDENECEK'
* Bu destekler yıl boyu küçük küçük
rakamlarla veriliyor. Parça pinçik vermek yerine yılda iki sefer; bir ekerken
bir de biçerken, nisan-mayıs ve eylül-ekimde vererek bu işi sadeleştirelim. Yani
aldığından da bir şey anlasın çiftçilerimiz. Bu karar önemli bir karar.
* Bir yıl içinde 14-15 milyar destek
yapacağız. Bir yarısını nisan-mayıs diğer yarısını eylül ekimde vereceğiz. Siz
de işinizi ona göre yapacaksınız. Tarım sektörümüzün birçok ihtiyacı sorunu
var.
'DEPONUN YARISI SİZDEN YARISI BİZDEN'
* İki önemli gider kalemi var.
Maliyetleri iki önemli kalem olan gübre ve yakıtta azalmalara gideceğiz.
Gübrede KDV'leri kaldırdık. Tarım Kooperatifleriyle ayrıca ucuzladı. Gübrede
mesafe aldık.
* Mazot için de diyoruz ki deponun
yarısı sizden yarısı bizden. Hayırlı uğurlu olsun. Sulamayla ilgili
problemlerimiz var. Sulama ve toplulaştırma. Bir toplulaştırmayı
hızlandırmalıyız. Miras nedeniyle büyük tarlalar bölünüyor, kimsenin işine
yaramıyor. Mirasla bölünmeye yönelik kanuni düzenleme de yaptık.
* 2023'e kadar 7 milyon hektar tarım
arazisi toplulaştıracağız. Bakanlar Kurulu olarak aldığımız kararla sulamada
sorumluluğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na veriyoruz. Tarlalarda kapalı
sulama her türlü sulama işinin sorumluluğu Tarım Bakanlığımızın olacak.
'184 OVAMIZI KORUMA ALTINA ALIYORUZ'
* Milli Tarım Projesi'nin bir de
hayvancılık tarafı var. 12 milyondan 23,5 milyona çıktı. Yine önemli bir mesafe
kaydetti. Bugüne kadar Avrupa'nın en büyük tarımsal hasılasına sahip Türkiye.
3. büyük Tohum Gen Bankası'nı da ülkemizde kurduk.
* Damızlık hayvancılığını önemsemeliyiz.
Hayvancılıkta kendimize yetecek bir ülke haline gelmeliyiz. Tarım alanlarımızın
korunmasına yönelik 184 ovamızı koruma altına alıyoruz. Buralara fabrika ve
bina yapılmayacak. Bu alanlar dışında yapılacak. Şehirleşmede görüyoruz tarım
arazilerinde beton binalar yükseliyor. Bereketli topraklar beton yığınına
dönüşüyor.
* Buğdayla koyun gerisi oyun. Bizim
beslenme geleneğimizde bu var. Diğerleri de önemli ama stratejik olarak en
önemlisi bunlar. Gereken tedbirleri bu konuda alacağız. Meralarımız alçak terör
elemanlarıyla değil, çobanlarımız çiftçilerimiz ülkemizin hayvancılığı ile daha
da şenlenecek.
UNUTULMAMALIDIR Kİ!..
Siyaset: Basiret-Beka, İlim-Feraset, Adalet-Hikmet ve Hoşgörü İşidir. Varsa ne alâ, yoksa çok fena...
YORUM VE KATKI YERİNE KAİM OLMAK ÜZERE!...
UNUTULMAMALIDIR Kİ!..
Siyaset: Basiret-Beka, İlim-Feraset, Adalet-Hikmet ve Hoşgörü İşidir. Varsa ne alâ, yoksa çok fena...
YORUM VE KATKI YERİNE KAİM OLMAK ÜZERE!...
Sen çoban biz koyun…
Bizim evin oraya ne zamandır dökülen
asfaltın açılışı, Cumhurbaşkanı'nın katıldığı mehterli, balonlu törenle yapıldı…
Kaç aydır açılmadan basmışız demek…
35 televizyonun Ankara'dan naklen verdiği törende “88 eser” hizmete girdi…
“88 eserin” içinde bizim asfalt da var…
İnsan basmaya kıyamaz…
88 eserin içinde “Mezarlık çevre düzenlemesi” açıldı…
Aynı zamanda Sağlıklı Yaşam Dernekleri kapatıldı…
“Okullara 21 adet basketbol potası” açıldı…
OHAL kapsamında 937 okul kapatıldı…
Başkentlilere çok lazım “Tohum eleme tesisi” açıldı…
Alevi Bektaşi Derneği kapatıldı…
“Oturma bankı” açıldı…
Emekli dayanışma dernekleri kapatıldı…
“Muhtelif yerlere merdiven yapımı” açıldı…
Ensar'ın peşini bırakmayan Gündem Çocuk Derneği kapatıldı…
“Taş toplama makinesi” açıldı…
Çağdaş Hukukçular Derneği kapatıldı…
“Çalı dikimi” açıldı…
BM'nin tanıdığı Barış Derneği kapatıldı…
“Dört adet dekoratif cadde lambası” açıldı…
Özgürlükçü Hukukçular Derneği kapatıldı…
Kısacası; törenle, çalıdan-merdivene “88 Eser” açıldı…
Meydanı doldurmuş binlerce kişi “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Öl de ölelim”, “Demokrasi kahramanı” diye alkışladı…
Ahali “İş yapsın da…” dedi…
Aynı zamanda; demokrasinin vazgeçilmezi yüzlerce sivil toplum örgütünün kapısı mühürlenerek kapatıldı…
*
Bu bakımdan Cumhurbaşkanı'nın “Çobanlığın felsefesini anlamayan, onun psikolojisini yaşamayan, insan yönetemez…
Ben de bir çobanım…” demesini çok iyi anladık…
Hakikaten doğru…
Biz de yıllardır söylüyoruz zaten; koyunuz diye…
Kaç aydır açılmadan basmışız demek…
35 televizyonun Ankara'dan naklen verdiği törende “88 eser” hizmete girdi…
“88 eserin” içinde bizim asfalt da var…
İnsan basmaya kıyamaz…
88 eserin içinde “Mezarlık çevre düzenlemesi” açıldı…
Aynı zamanda Sağlıklı Yaşam Dernekleri kapatıldı…
“Okullara 21 adet basketbol potası” açıldı…
OHAL kapsamında 937 okul kapatıldı…
Başkentlilere çok lazım “Tohum eleme tesisi” açıldı…
Alevi Bektaşi Derneği kapatıldı…
“Oturma bankı” açıldı…
Emekli dayanışma dernekleri kapatıldı…
“Muhtelif yerlere merdiven yapımı” açıldı…
Ensar'ın peşini bırakmayan Gündem Çocuk Derneği kapatıldı…
“Taş toplama makinesi” açıldı…
Çağdaş Hukukçular Derneği kapatıldı…
“Çalı dikimi” açıldı…
BM'nin tanıdığı Barış Derneği kapatıldı…
“Dört adet dekoratif cadde lambası” açıldı…
Özgürlükçü Hukukçular Derneği kapatıldı…
Kısacası; törenle, çalıdan-merdivene “88 Eser” açıldı…
Meydanı doldurmuş binlerce kişi “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Öl de ölelim”, “Demokrasi kahramanı” diye alkışladı…
Ahali “İş yapsın da…” dedi…
Aynı zamanda; demokrasinin vazgeçilmezi yüzlerce sivil toplum örgütünün kapısı mühürlenerek kapatıldı…
*
Bu bakımdan Cumhurbaşkanı'nın “Çobanlığın felsefesini anlamayan, onun psikolojisini yaşamayan, insan yönetemez…
Ben de bir çobanım…” demesini çok iyi anladık…
Hakikaten doğru…
Biz de yıllardır söylüyoruz zaten; koyunuz diye…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder