Tayyip Erdoğan,
İstanbul’daki Parlamentolararası Kudüs Platformu Sempozyumu’nda konuştu.
Erdoğan, “Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son
vermek için oraya girdik, başka bir şey için değil” dedi.
İşte Tayyip
Erdoğan’ın o konuşmasından ilgili bölüm;
“Zalim Esed’in
hükümdarlığına son vermek için girdik”
“Suriye
meselesinde BM Güvenlik Konseyi bir adım atabiliyor mu? BM’den Suriye’de
Irak’ta bir şey görebildiniz mi? Şu anda 600 bin rakamları konuşuluyor ama
hayır, bana göre Suriye’de 1 milyona yakın insan öldü. Çocuk, kadın ayrım
yapılmaksızın devam ediyor. Nerede BM? Ne yapıyor? Irak’ta var mı? Yok. Biz
sabır sabır dedik, en sonunda dayanamadık Suriye’ye ÖSO ile girmek zorunda
kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Mesele
toprağın gerçek sahipleri, toprağına sahip olsunlar. Bunu sağlamak için. Orada
adaletin tesisi için varız. Devlet terörü Esed’in hükümranlığına son vermek
için biz oraya girdik. Kimse de ırkı milliyetçilik yapmasın. Çünkü bizim asabi
bir milliyetçiliğe asla olumlu bakmamız mümkün değildir.” (AA, Ulusal Ajans & GazetePort 29 Kasım 2016-Çarşamba)
TÜRKİYE SURİYE
İÇİN NE PLÂNLIYOR?..
Türkiye
özellikle Rusya Federasyonu’yla ilişkilerini düzelttikten sonra Suriye ile
ilgili olumsuz tutumundan uzaklaşmış görünüyordu. Ancak bugün İstanbul’da
“Kudüs ve Sürecin Sorunları” başlıklı sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ı hedef aldı.
Türkiye bugüne
kadar her fırsatta IŞİD ve YPG/PYD’ye karşı Suriye’de sınır ötesi operasyona
başladığını savunurken bugün ilk kez Erdoğan’ın ağzından Esat iktidarına son
vermek için Suriye’ye girdiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Biz, 'Sabır sabır' dedik, en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye ÖSO ile
beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye'nin topraklarında
gözümüz yok. Mesele toprakların gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar,
bunu sağlamak için, yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü
estiren, zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik. Başka
bir şey için değil. Kimse de ırkçı milliyetçilik yapmasın. Bizim asabi bir
milliyetçiliğe asla olumlu bakmamız mümkün değildir. Irkçılığı bir kenara
bırakacağız. Mezhepçiliği bir kenara bırakacağız. Bizim dinimiz İslam,” dedi.
Suriye rejiminin
“Suriye’de devlet terörü” estirdiğini ifade eden Erdoğan’ın Suriye ordusunun
son üç gündür hızlandırdığı operasyonlarla Halep’in kuzey batısında ele
geçirdiği Türkmen mahalleleriyle ilgili yorumda bulunmaması da dikkat
çekiciydi.
Musa Özuğurlu:
“Erdoğan’ın sözlerinin sahada karşılığı yok tamamen iç kamuoyuna yönelik”
Suriye’deki iç
savaşı en başından beri yakından takip eden gazeteci Musa Özuğurlu,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleriyle iç kamuoyunu hedef aldığını söyledi.
Amerika’nın
Sesi’nin sorularını yanıtlayan Özuğurlu, “Erdoğan’ın bu sözleri beni çok
şaşırttı. Çünkü Türkiye üç ayı aşkın süredir orada ama Suriye ordusunu hedef
aldığı yönünde hiçbir askeri hazırlık ve teknik altyapı çalışması yok. Erdoğan, Kudüs
başlıklı bir toplantıda yaptığı konuşmada iç kamuoyuna yönelik ajitatif
mesajlar verdi ama ben kendisinin de buna inandığını düşünmüyorum,” dedi.
Özuğurlu’ya
göre, daha bir hafta önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından önce El Bab
ardından da Menbiç hedefini dünyaya duyuran Türkiye’nin yavaş yavaş bölgeden
elini eteğini çekmesi şaşırtıcı olmayacak: “Şu anda hem Türkiye hem de Suriye
ordusu ve Kürt güçleri El Bab’ı ele geçirmek için yarışıyor. Eğer Kürtler El
Bab’ı ele geçirirse Türkiye için bir yenilgi olacak. Halep’te Suriye ordusu
ilerliyor muhalifleri çevreliyor, bana kalırsa on veya on beş gün içerisinde
kentte hakimiyeti sağlayacak. Ama Moskova ile uzlaşan Ankara ‘Halep’te insanlık
ölüyor, çocuklar ölüyor’ söylemini kullanmıyor. Erdoğan’ın sözleri de
dikkatleri başka yere çevirmek politikası olarak değerlendirebilir. Bence
Türkiye belki de gizli pazarlıklar yaparak Suriye’nin kuzeyinden çekilecek.”
Prof. Güvenç:
“Erdoğan’ın Esat’a hışmının nedeni 24 Kasım saldırısı olabilir”
Medyascope TV’ye
konuşan Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Serhat Güvenç ise Erdoğan’ın
Esat rejimini hedef alan sözlerinin arkasında 24 Kasım’da El Bab’ın kuzeyindeki
Türk birliklerine yapılan saldırı olduğunu söylüyor.
Prof. Güvenç,
“Türkiye, Suriye’ye IŞİD ve PYD ile mücadele için girmişti. Ancak
Cumhurbaşkanı’nın açıklamasında hedeften sapıldığı anlaşılıyor.
Stratejik anlamda bu tür aldatma yapabilirsiniz. 100 gündür süren bir operasyonda bu ani dönüşe sahadaki unsurlar uyum sağlayabilir. Yola çıktığınız kişileri karşısında bulursunuz. Ani hedef değişiklikleri istediğiniz sonuçları vermeyebilir,” dedi.
Stratejik anlamda bu tür aldatma yapabilirsiniz. 100 gündür süren bir operasyonda bu ani dönüşe sahadaki unsurlar uyum sağlayabilir. Yola çıktığınız kişileri karşısında bulursunuz. Ani hedef değişiklikleri istediğiniz sonuçları vermeyebilir,” dedi.
Türk Silahlı
Kuvvetleri ile Suriye ordusunun bölgede karşı karşıya gelmesinin ihtimal
dahilinde gören Prof. Güvenç’e göre, “Ancak bu olursa Türkiye ve Rusya eskisine
göre daha ağır bir biçimde karşı karşıya gelir. İki taraf da yani Türkiye ve
Suriye süreci tırmandırma yönünde politika izlerse bölgesel savaş riskine
yaklaşmış oluruz.” Hilmi HACALOĞLU
(REF: http://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-nin-suriye-plani-ne/3616326.html?ltflags=mailer)
(REF: http://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-nin-suriye-plani-ne/3616326.html?ltflags=mailer)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder