gazete manşet haberleri ve yorumlarımız.

 22.02.2023 TARİHİ İTİBARİ İLE GAZETE MANŞETLERİNDEKİ HABERLER VE YORUMLARIMIZ.

Hürriyet Gazetesi en üst manşetine en önemli konuyu taşımış. Üst üste gelen depremler on ilimizde panik yarattı. Bu nedenle korku ve panik şehirlerin boşalmasına sebep olmaktadır. İstanbul başta olmak üzere halk doğup büyüdükleri şehri terk ediyor. İstanbul’a Sabiha Gökçen havalimanına her inen uçakta Depremden kaçanlar gelmekte. Evvelden Sabiha Gökçen’den hareket eden metro’da birkaç yolcu varken, şimdi metro sanki Kadıköy’den hareket ediyor gibi, ellerinde bavullarla tıklım tıklım doluyor.

Sabah Gazetesi Manşetine Kentsel Dönüşüm Olmazsa olmaz, diye manşet atmış. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Başkan diye yazarak manşete taşımış. Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Başkan  ifadesi çok küçük düşüyor. Çünkü Başkan diye o kadar çok kişiye denir ki. Daire Başkanı’da başkandır. Dernek başkanlarına da başkan diye hitap edilir. Halbuki Recep Tayyip Erdoğan bu başkanlardan çok daha büyük ve üstünde koskoca ülkenin Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanıdır. Bu neden yazılmaz, neden söylenmez, biz anlayamıyoruz!

Başkan Erdoğan Osmaniye’den Kentsel Dönüşüme destek çağrısı yaptı, diye haber yapmış.

Sözcü gazetesi manşetine Erdoğan; diye başlayarak attığı manşet haberinde, yani Erdoğan dediği kim. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sözcü Başkan diye söylememiş, Erdoğan diye söylemiş. Manşetinde de Erdoğan, “biz çadır devleti değiliz” diyor ama, millete çadır lazım, diye manşetini atmış.

Elbette, evleri yıkılan depremzedelere çok acele barınacakları bir yer lazım. En çabuk kurulan Çadırdır. Arkasından Konteyner evler oluşturulacaktır. Binaların yapılması öyle hemen kolay olmayacaktır. Yıkılan yerler temizlenecek, etüdler yapılacak, sonra temeller atılacak ve binalar yapılacak. Bir katlı prefabrik evler yapılsa, onlar bir ayda tamamlanır. Ancak, gene betonarme binalar yapılırsa, ne kadar hızlı olunursa olunsun, bir yıldan evvel o evler bitmez.

Halk ise, üst üste gelen depremler nedeniyle, doğup büyüdükleri yerleri terk etmekteler.  Acıyı yaşayan çocuklarda, büyüklerde büyük travmalar yaşamaktalar.

Gerçekten on ilimizdeki bu felaket olayı, sadece on ilimizdeki insanların tedirgin olmalarına sebep olmadı. Diğer tüm şehirlerimizde yaşayan insanları da derinden üzdüğü gibi onları da tedirgin etti.

Bu arada fırsattan yararlanan piyasada fiyatlar devamlı yükselirken, en büyük sorunda kiralık ev sorununda başladı. Ev sahipleri türlü bahaneler ile kiracılarını evden çıkartma teşebbüslerine girişmekteler. Nedeni ise, ucuz oturan kiracısını çıkartıp, daha yüksek fiyata evlerini kiraya vermek. Yani daha büyük kazançlar elde etmek.

Depremden zarar gören insanlara bile acıma duygusunu yitiren ev sahipleri, zaten zar zor geçinen kiracılarını da, depremzede gibi sokağa atarak, çadırlarda yaşamalarına aldırış bile etmeyecek tutum ve davranışlarda bulunuyorlar.

On ilimizdeki depremin yaralarını sarmak elbette kolay olmayacaktır. Ülke ekonomik sıkıntılar yaşayacaktır. Bu durumda hep birlikte, devletimize yardımcı olabilmek bütün vatandaşların görevi olmalıdır. Sıkıntılar el birliği ile aşılmalıdır. Rant peşinde koşulmamalı, muhtaç durumda olanları daha da zora sokarak, sıkıntı içerisine düşürülmemeli, imkanları olanlar, imkansızlara yardım elini uzatmalıdır.

Kaynak: Sektörmedya.