6 Şubat 2023 de On ilimizde vuku bulan ve tüm ülkeyi yasa boğan Deprem nedeniyle üzüntüsünden kahrolan Kayserili iş adamı Osman Ulubaş’ın acil olarak Depremle ilgili Kayseri ili için çağrısı.
Şu an ise, on ilimizde meydana gelen ve tüm ülkeyi yasa boğan Depremin bir gün Kayseri’de de olabileceği düşüncesi ile yetkilileri bir Türk vatandaşı ve Kayserili olarak uyarmayı bir görev addetmiş ve şöyle demiştir:
DEPREM ACİL ACİL;
Sesimizi yukarı kademelere duyuramayacağımı ve de duymayacaklarını bildiğim için Sayın Kayseri Valimiz, belediye başkanlarımız ve kamu kurumlarından hasretten ricamdır.
Kavun ve sebze tarlalarını dönemin belediyeleri ve kurumları çok büyük yanlışlık yaparak imara açtılar.
Eski ismiyle Pervana yazısı olan tarım arazilerini imara açarak bilgisiz ve yetersiz kişiler tarafından bitirildi.
Bu affedilemez bir hata; çünkü zemin imar için çok uygun değildir.
Ben Allah’ın izni ile naçizane olarak yaptırdığım okullarda 500 kişilik öğrenci guruplarına konuşma yaptığımda elinizi değil ayaklarınızı öpeyim bedava eğitim bedava öğretim var diyerek eğitimli bireyler olun diyorum.
Bu sözlerimi belediye başkanlarıma ve ilgili kurumlara da söylüyorum.
Gözünüz görmüyor mu?
Hemen Erkilet’in üzerinde bulunan Kayseri yerleşiminin tamamını alacak kayalık araziler var ekilmiyor, dikilmiyor oraları imara açın.
Kayseri deprem bölgesi olmadığı sanılıyordu, ama Kayseri’den diri fay hattı geçtiği açıklandı.
Depremlerin sarsıntısı bizleri mahvetti, Allah depremi yaşayanların yardımcısı olsun.
Hiç olmazsa bundan sonra yapılacak binaların imzalanacak ruhsatların jeoloji mühendislerinin, mimarların, inşaat mühendislerinin fikirleri alınarak zemin etütlerini yerinde yapılarak aslına uygun olarak uygulanması gerekir.
Sizin yanınızda denizde bir damla bile değilim umarım sözlerimi dikkate alırsınız.
Bu kadar zaiyat vermeyelim, müteahhitlere rant için göz yummayalım. Ayaklarından asılacak müteahhitler var.
Avrupa da yeni mezun olan mühendislere beş yıl tecrübe edilene kadar imza yetkisi verilmiyor.
Yukarıdaki yazdıklarıma kırılanlar darılanlar olabilir ama ben vicdanen bu gerçekleri söylemek zorundayım.
Duyduğumuz kadarı ile Toki konutlarında zarar yokmuş. Çünkü rant arazisi olmayan yamaç dağlık sert zeminli yerlere uygulanması gerektiği gibi yapıldığı için hasar almamışlar.
Bu konu ile ilgili başta Sayın Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçen kurumlara teşekkür ediyoruz.
Bu depremler bizlere gösteriyor ki imar zemini çok önemli.
Ölen binlerce vatandaşlarımızı deprem öldürmemiş imar affı, yumuşak zemin, onaylayan ilgili kurumlar, inşaatını hakkıyla yapmayan müteahhitler hepsinin vebali var hepsi suçludur.
Bu suçluların yıkılan en kazların üzerinde asılmaları gerek.
İnsanı öldürene cani katil diyoruz, bunlara diyecek kelime bulamıyoruz.
Bu depremin resimleri belediyelere, ilgili kurumla, müteahhitlerin odasına zorunlu olarak asılması lazım.
40,000 vatandaşımız öldü bir o kadarda enkaz altında var, binlerce yaralımız var, binlerce engelli kalanlarımız olacak, yetimlerimiz var bunun vicdani sorumluluğu ve vebalini kimler çekecek Allahtan korksunlar.
Ölü sayısı enkazlar kalktıkça artacaktır. Bu kadar yıkılan binalar hesaplandığında ölenlerin sayısının çok daha yüksek olması ihtimali çok kuvvetlidir.
Televizyonun karşısında haftalardır ağlıyorum benim gibi Türkiye de ağlıyor. Para, makam, yetki sahibi olduklarında bu adamların yanına varılmıyor.
‘’Mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var.’’
‘’Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.’’
Kayseri için konuşuyorum;
tarım arazilerinde çok büyük hata yapılmıştır. Belki %10’u kalmıştır. Zararın neresinden dönersek kardır. En azından kalan bu %10’u koruyalım. Erkilet’in tepesinde büyük bir kayalık arazi var. Şehri zamanla oraya taşıyalım. Tramvay hattını oraya çekerek ulaşımı ücretsiz yapalım. Oraya yapılacak olan evlerden beş tanesini kendime ve ekibime şimdiden alıyorum.
Cumhurbaşkanımızdan başlayarak en alt kademedeki memurumuza kadar sesleniyorum.
Bakın 10 kıymetli ilimiz yerle bir oldu. Yağ çekmeden konuşuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Toki evlerinin yapılmasında ısrarcı olup takip etmesine teşekkür ediyorum.
10 ilimizde çok can kaybı verdik. Ben değil Türkiye gözyaşlarını tutamıyor. Türkiye ve dünya seferber oldu. Konteynırlar, gıdalar, giyecekler, battaniyeler, çadırlar, paralar çığ gibi deprem bölgelerine yağıyor. Vatandaşlarımız nasıl bir yardımda bulunacağını şaşırıyorlar.
O kadar can kaybının yanında milyarlarca milli servetimiz heder oldu.
Depreme uygun, malzemeden kaçmadan, işinde uzman kişilere yaptırılsaydı!
Ne diyelim Allahtan korkmayan on binlerce kişinin ölümüne sebep olan, vatanına milletine hainlik yapan namussuz insanların eline bırakılmasaydı.
Benim gibi yarım deli biri söyleseydi de bu acıları yaşamasaydık.
Kayalık alanlara, fay hattının geçmediği alanlara yaptırsalardı.
Japonya da 9 şiddetinde deprem oluyor bir kişi bile ölmüyor, Türkiye de 7 şiddetinde deprem oluyor şehirler kalmıyor bu ne cehalet.
Bakın ben atalarımızın sözünü söyleyeceğim ‘Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’ beni de Türkiye’ den kovabilirsiniz.
Evet efendim tamam efendim sepet efendim diyerek yağcılıkla, çok konuşmayla, boş konuşmayla bir yere varılmıyor. İcraat gerekiyor.
Bakın bu övünme değil yaptığımız hayırlarda biz gösterişten çok sağlamlığa kaliteye önem verdik. Şimdi de sağlam yaptırmanın önemini yaptığımız okullara çürük okullardan gelecek öğrencilerimizi gönül rahatlığı ile yerleştiriyorsunuz.
Yüzüne bakınca adam zannediyorsun, ama hiç bilgisi yok. Korkudan mı, bilgisizlikten mi, pasiflikten mi, cahillikten mi yoksa yetki verilmediğinden mi? Bakın ne olacak şimdi toplanan müteahhitler suçlanacak.
Ya diğerleri izin verenler, onaylayanlar, müteahhit ’in hırsızlığına yolsuzluğuna kucak açanlar bunlar ne olacak ne ceza verilecek.
Başka illere gücümün ve sözümün yetmeyeceği için Kayseri’deki yetkililere sesleniyorum.
Bunun gibi yaşadığımız vahim olaylara Allah muhafaza bir daha yaşamayalım diye takdiri Allah’a bırakıp en azından tedbirimizi alalım.
20.02.2023
OSMAN ULUBAŞ
1934 yılında Kayseri'nin eski adıyla Cürcürler Mahallesi'nde doğdu.
Babası Mehmet Bey, annesi Fatma Hanım'dır.
Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur.
Üçüncü sınıfta okumakta iken babası tarafından çok sevdiği güvercinleri kesildi.
Sebebi de Osman Ulubaş'ın dam kenarlarında tehlikeli yerlerde gezinerek kuşlarla haşır neşir olmasıydı.
Bu durum okulu ve okumayı çok seven Osman ULUBAŞ'ın okulu terk etmesine neden oldu.
Bu, aynı zamanda ileride büyük bir sanayici olacak Osman ULUBAŞ'ın çalışma hayatının başlangıcı oldu.
Babası Bakırcı Mehmet Ağa'nın yanında çıraklık yapmaya başladı.
Çıraklık dönemini müteakip Sarı Döküm Tesisini açtı, sonrasında meyve presi imalatına geçti. Vatani görevini yapmakta iken annesi Fatma Hanım'ı kaybetti.
Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra Hayriye Hanım'la evlendi.
Ulubaş Fabrikasını kurdu. Aynı zamanda Termo Düdüklü Tencere Fabrikasına ortak oldu.
Artık, yolu açıktı. Ağabeyinden ayrılıp ağır sanayiye el atarak YUVAM Fabrikasını kurdu. Çalışkanlığı, azmi ve milliyetçiliği onu Yuvam Şirketler Grubu sahibi yaptı.
Osman ULUBAŞ, prensip ve ilkeleri ile öne çıktı.
Çalışma hayatı boyunca işçisinden önce işyerinde hazır bulunacak kadar çalışkan; bir damla suyu boşa akıtmayacak, bir dilim ekmeği çöpe atmayacak kadar tasarruf sahibi; bir kibrit çöpünü yerde bırakmayacak kadar çevreci; Kıbrıs Barış Harekatı sırasında tüm mal varlığı ve çocukları ile ordunun emrine girmek için resmen başvuruda bulunacak kadar vatansever; eğitime, hayır kurumlarına ve güvenlik güçlerine maddi yardım yapmada limit gözetmeyecek kadar cömert bir insandır.
Öğrenimini yarıda bırakması, içinde bir yara olarak kaldı. Ancak eğitim aşkı hiç bitmedi. Bir konuşmasında: "Ben okuyamadım ama bugün yaptırdığım okullardaki öğrencilerle okuyorum ve o mutluluğu yaşıyorum. Ölene kadar da hayır işlerine devam edeceğim." diyordu.
Ülke kalkınmasının eğitimle olacağına inandığından kazancını vatanı ve milleti için eğitim yolunda harcamaya karar verdi. Hedeflediği bu yolda sırasıyla Osman Ulubaş Camisini, Osman Ulubaş İlköğretim Okulu'nu, Osman Ulubaş Anaokulunu ve Osman Ulubaş Anadolu Lisesi'ni yaptırdı.
Hayatı boyunca eğitime ve hayır kurumlarına katkı vermeye devam edecek olan Osman ULUBAŞ'ın ufkunda yeni projeler bulunmaktadır.
Son derece mütevazı bir kişiliğe sahip olan ULUBAŞ, evli ve dört çocuk babasıdır.
Sayın Osman ULUBAŞ' a sağlıklı ve huzurlu uzun ömürler diliyoruz.
Haberi hazırlayan Rukiye Demir
Sektörmedya yayıncılık. Türkgücü.TV.
Kayseri temsilcisi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder