29 Ağustos 2017 Salı

HÜR DÜNYANIN BÜYÜK UTANÇ VE YÜZKARASI: Arakan da 3 bin’den fazla Müslüman sistematik soykırım uygulanarak kalleşçe katledildi. BM, NATO ve sözde İnsan Hakları Kuruluşları Sessiz, Sünepe ve Seyirci!..

SON DAKİKA: ARAKAN DA, ÜÇ BİN’DEN FAZLA MÜSLÜMAN “SİSTEMATİK SOYKIRIM” SONUCU ALÇAKÇA, VAHŞİCE VE KALLEŞÇE KATLEDİLDİ. 
BM, NATO VE SÖZDE İNSAN HAKLARI KURULUŞLARI SESSİZ, SUÇLU VE SEYİRCİ!..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN FLAŞ 'MYANMAR' AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanlığı, Myanmar'da 25 Ağustos'ta meydana gelen saldırıların ardından devam eden operasyonlarda Rohinga Müslümanlarına karşı orantısız güç kullanılmasını (korumasız, her türlü silâhtan arındırılmış, masum ve müsemma, tek suçu MÜSLÜMAN âleme sığınmak ve İslâm Ülkelerine güvenmek olan çaresiz İnsanlara: Alçakça, vahşice, hayâsızca akın ederek başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere; Adı İslâm’a çıkmış diktatörlüklere meydan okuyan ve kalleşçe saldıran kâfirleri) kınayan bir açıklama yayımladı. (DHA)
Bakanlık açıklamasında, 'Rohinga Müslümanlarının karşı karşıya bulunduğu bu üzücü ve endişe verici olayların sona ermesi yönündeki çabalarımız aktif olarak devam edecektir' denildi.
BAKANLIKTAN YAPILAN AÇIKLAMA ŞU ŞEKİLDE:
"Myanmar'da Rakhayn Eyaleti'nin kuzeyinde 25 Ağustos gecesi meydana gelen saldırıların ardından Myanmar güvenlik güçlerinin operasyonlarının ciddi bir insani krize sebebiyet vermesinden derin endişe duyuyoruz.  Güvenlik güçlerinin yüzlerce kişinin ölümüne, binlerce kişinin yerlerinden edilmesine neden olan orantısız güç kullanımını kınıyoruz. Bu konudaki endişelerimiz Myanmar makamlarına aktarılmıştır. Operasyonlarda sivil halkın zarar görmemesinin, yerlerinden edilmiş yeni kişiler yaratılmamasının, bölgeye insani yardımın kesintisiz olarak sağlanmasının önemi vurgulanmıştır.
Myanmar'dan Bangladeş'e geçmeye çalışan Rohingalara gerekli kolaylığın gösterilmesi beklentimiz ve bu konudaki yardım teklifimiz Bangladeş makamlarına iletilmiştir. İİT Genel Sekreteri ile görüşülerek Örgütün bir an önce hareket geçmesi beklentimiz dile getirilmiştir. İİT İcra Komitesi üyesi ülkeler nezdinde de girişimde bulunulmaktadır. BM Genel Sekreterinin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı ile BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği nezdinde de girişimlerde bulunularak yaşanan trajediye dikkat çekilmiş ve anılan örgütlerin konuya müdahil olmalarını beklediğimiz ifade edilmiştir. Bu konudaki girişimlerimiz ABD makamları nezdinde de tekrarlanmıştır. Endonezya, Malezya, Tayland gibi bölge ülkeleriyle de temaslarda bulunulmaktadır. Rohinga Müslümanlarının karşı karşıya bulunduğu bu üzücü ve endişe verici olayların sona ermesi yönündeki çabalarımız aktif olarak devam edecektir."
ACİZ, ÇARESİZ VE ZAVALLI “YENİ OSMANLILAR”
1500 Türk Şehidin yatmakta olduğu ve bir milyona yakın Müslüman kardeşimizin kâfir zulmü, alçakça mezalim ve işkencesi altında inleyip, soykırımla yok edildiği Arakan’a karşı; Hüdâi nabit (aniden ortaya çıkan, sahte, mukallit) Yeni Osmanlılar sadece timsah gözyaşları döküyor ve duyarlı olmakla iktifa ediyor. Vahşet duygusal alanda sömürülüp istismar ediliyor. Ama Osmanlı gibi yardım elini uzatmak kâfir ülkesine savaş açmak ve orada mahsur Müslüman kardeşlerimizi Allah Rızası ve İnsanlık Namına kurtarmak adına onurlu bir girişim yok. Amerikan uşağı Beni Kaynuka Suudisi ve avaneleri de kıllarını kıpırdatmıyor. Oysa Malezya, Bengladeş ve Türk Cumhuriyetle yoluyla müdahil olmak; Tanker uçaklarımızın katkısıyla ROHİNGA Kâfirlerini bombalamak pek alâ mümkün. Lâkin yaklaşık tamamı sulta, saltanat ve diktatörlükle malul sözde Müslüman ülke yöneticileri yerlerde sürünüyor. Bu mezalime müdahil olmayan ve hayâsızca sessiz kalan imansız yöneticiler ve sorumluluklarını yerine getirmekten aciz bütün sorumluların Allah bin türlü belâsını versin inşallah...   
NİSYAN İLE MALÛLDUR HAFIZA-İ BEŞER
Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da 24-27 Nisan’da yapılacak 26. ASEAN Zirvesi’nden hemen önce yayımlanan raporda, Myanmar’ın batısındaki Rakhine (Arakan) eyaletinde derme çatma kulübelerde son derece güç koşullar altında yaşayan Rohingya Müslümanlarının gördükleri zulüm nedeniyle bölgeden kaçmaya devam ettiklerine dikkat çekildi. Myanmar hükümetinin Rohingya Müslümanlarını etnik bir grup olarak tanımayı reddettiğine ve Rohingya Müslümanlarının  “Bangladeş’ten gelen kaçak göçmenler” olarak görüldüğüne işaret edilen raporda, 2012’deki şiddet olaylarından sonra eyaletteki kamplarda kalanların sayısının 140 bine düştüğü kaydedildi. İnsan Hakları için ASEAN Parlamenterleri (APHR) Başkanı Charles Santiago, Arakan’da yaşananların sadece “Myanmar’ın iç işlerini ilgilendiren bir konu olamayacağını” belirtti. Santiago, “Myanmar Times” gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu konu, Tayland’dan Endonezya’ya tüm ASEAN ülkelerini etkilemektedir. Soykırım ve insanlık karşıtı suçlara zemin hazırlayan bir durumun iç işleri olarak nitelenmesi, mantıklı değildir, aynı zamanda da ASEAN’ın varlığına zarar vermektedir” ifadelerini kullandı.
SÜNEPE DALKAVUKLUK, İMANSIZLIK VE SATANİZM; 
AMERİKAN, RUS VE EMPERYALİST UŞAĞI SÖZDE MÜSLÜMANLAR
Arakan Müslümanları yıllardır bu şiddet, soykırım, vahşet ve mezalime maruz. Peki,  başta sözde Müslümanların İslâm Konferansı olmak üzere; BM, NATO ve sair İnsani olduğu iddiası ile insanlığı sömüren kuruluşlar ne iş yapar. Neden ve niçin bunları kimse vazifelerini yapmaya icbar etmez?.. Biliniz ki! Bütün dünya şu anda “en kalitesiz ve değersiz; Benlik, bencillik, enaniyet, hırs, ihtiras ve cehaletle malul” bir çeşit insanlık ve dünya düşmanı kene, sülük ve sömürgen cinsi mahlûkat tarafından yönetilmektedir. Myanmar, geçen yıl ASEAN Dönem Başkanlığı’nı üstlendiğinde Rohingya Müslümanları konusunu “iç işleri” olarak nitelemiş ve gündeme getirilmemesini sağlamıştı. İnsan hakları örgütleri, ASEAN Dönem Başkanlığı’nı devralacak Malezya’ya sorunun çözülmesi için Myanmar’a baskı yapması çağrısında bulunuyor.
Myanmar’da 1982’de küffar tarafından kabul edilen; "Akıl, mantık, ahlâk ve hukuk dışı" sözde bir yasayla vatandaşlık hakları gasp ve irtikap edilen; kasten kaybettirilen Rohingya Müslümanları, “vatansız ve devletsiz” yani "HAYMATLOS" sayılıyor.
Birleşmiş Milletler tarafından “eziyet gören dini azınlık” olarak kabul edilen Rohingya Müslümanları, ülkenin batısındaki Rakhine (Arakan) eyaletinde derme çatma kamplarda yaşıyor. Rohingyalar, sadece kendileri için uygulanan bazı kısıtlamalara maruz kalıyor. Resmen evlenmelerine olanak tanınmayan Rohingya çiftlerine sadece iki çocuk için izin veriliyor. Doğan çocuklar için ise doğum belgesi düzenlenmiyor. İnsan hakları örgütleri, Rohingya Müslümanlarının, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kaldığına dikkati çekiyor.  2012’de eyalette Budistler tarafından düzenlenen saldırılarda çoğu Müslüman yaklaşık 280 kişi yaşamını yitirmişti. Yüzlerce ev ve iş yerinin ateşe verildiği çatışmalar yüzünden binlerce kişi, bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Her yıl binlerce Rohingya Müslümanı, Arakan’dan kaçıp teknelerle diğer ülkelere gitmeye çalışıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder