26 Şubat 2019 Salı

İNANILIR GİBİ DEĞİL!. "Türkiye Hocalı’da yaşananları henüz soykırım olarak tanımıyor." BU NE REZİLLİK VE NE KEPAZELİKTİR Kİ; Mutlak ve gerçek bir SOYKIRIM'a mukabil, Türkiye'ye karşı uyduruk, sahte, sanal, iftira ve "Nitelikli Sahtekârlıktan ibaret" palavra bir SOYKIRIM dayatması ve iğrenç furyası sürüp gidiyor!..

ALÇAKLIK, ONURSUZLUK VE YÜZSÜZLÜK?!..
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri, Hocalı’da yaşananları;
Hocalı ve Karabağ kitle katliamlarını henüz soykırım olarak tanımıyor!.."
1992-2019 DÖNEMİ HÜKÜMETLERİ AĞIR TÖHMET VE ŞAİBE ALTINDA
HOCALI KATLİAMI’NIN KURBANLARI ANILIYOR
HOCALI SOYKIRIMI

Tarihler, 26 Şubat 1992’yi gösteriyordu. Daha sonradan ‘Hocalı Soykırımı’ diye anılacak ve tarihe kara bir leke olarak geçecek olan hâdise o gün yaşandı. Katliamın üzerinden seneler geçti ancak acısı hâlen unutulmadı. Bu vahim hâdisenin sene-i devriyesinde, katledilen masumlar anılıyor. Peki, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 26 sene evvel bugün neler yaşandı? Hocalı’da ne oldu? Hocalı Soykırımı nedir? Hocalı Soykırımı’nda kaç kişi öldü? Hocalı Soykırımı’nı kabul eden ülkeler hangileri? İşte ayrıntılar…(Haber: Murat Karadeniz)
Karabağ münâkaşası 1988-1989 seneleri arasında Karabağ’da bazı yerlerde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Ermenilerin bağımsızlık için referandum düzenleyip bağımsızlık kararı almasıyla başladı. İki toplum arasında cereyan eden çatışmalar ve sokak gösterileri Azerbaycan ile Ermenistan arasında büyük bir gerilime sebep olmuş ve yüzbinlerce insan vuku bulan hâdiseler sebebiyle yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kalmıştı. Ermenistan’da yaklaşık 40 bin kişinin katıldığı gösteri sonrası da Ermenistan’ın Karabağ’a saldırması çatışmaları sıcak savaşa dönüştürdü. SSCB’nin dağılma aşamasının hızla sürdüğü o devirde, ordunun çoğunluğunu Ermeni askerler oluşuyordu. Ermenilerin dışında, Rus askerler de Karabağ’daki alayda görevliydi. Dağlık Karabağ için Azerbaycan ve Ermenistan arasında 1988’de başlayan Karabağ Savaşı sürerken, Ermeniler bölgenin mühim kasabası olan Hocalı’ya ilerlemeye başladı.
HOCALI’DA NE OLDU?
Ermeni güçlerinin 1991’in sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometre karelik alana sahip, 2 bin 605 âilenin, toplam 11 bin 356 kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991’de Karabağ’ın başşehri olarak kabul edilen Hankendi şehrini işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmekti. Hocalı’nın etrafındaki bütün köy ve yolları tek tek ele geçiren Ermeni güçleri, kasabanın diğer illerle karayolu bağlantısını kesti. Hocalı’nın diğer bölgelerle tek ulaşım bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992’de, Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Bu hâdisede, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti.
HOCALI SOYKIRIMI’NDA NELER YAŞANDI?
Ocak ayının başlarından itibaren elektrik enerjisi de kesilen Hocalı’nın savunması, sadece hafif silahlarla silahlanmış yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerlerinden ibaretti. 25 Şubat 1992’den itibaren Hocalı’ya saldırıya başlayan Ermeniler, bölgede bulunan Sovyet Ordusu 366. Zırhlı Alayı’nın bütün araçlarını kullanarak, şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hâfızalardan senelerce silinmeyecek olan “Hocalı Soykırımı” yaşandı.
HOCALI SOYKIRIMI’NDA KAÇ KİŞİ ÖLDÜ?
Azeri resmî kaynaklarına göre, Hocalı Katliamı’nda savunmasız haldeki 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişi öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir. Esirler senelerce uluslararası kurumlardan gizli olarak köle gibi çalıştırıldı. Hatta esir kadınların fuhuşa zorlandığı haberleri alındı. Olay Azerbaycan tarafından “Xocalı Soyqırımı” (Hocalı Soykırımı), “Xocalı Faciəsi” (Hocalı Faciası) şeklinde adlandırılırken Ermenistan tarafından “Hocalı Hadisesi” gibi terimlerle ifade edilir. Dünyanın çeşitli dillerinde ve ülkelerinde de Hocalı Katliamı benzeri ifadeler kullanılır.
HOCALI SOYKIRIMI’NI KABUL EDEN ÜLKELER VE KURULUŞLAR
Azerbaycan
Cibuti
Meksika
Pakistan
Kolombiya
Çek Cumhuriyeti
Bosna-Hersek
Peru
İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği
Honduras
Sudan
BÜYÜK UTANÇ VE "1992-1019 DÖNEMİ HÜKÜMETLERİNİN" YÜZKARASI.. Olacak şey değil!.. "Gaflet'mi? Dalalet mi? Yoksa: Hıyanet'mi?" Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hocalı’da yaşananları henüz soykırım olarak tanımıyor!. Neden? Niçin?.. Hocalı Soykırımı’nı Katliam olarak tanımlayan ABD eyaletleri: 
Massachusetts, Teksas, New Jersey, Georgia, Maine, New Mexico, Arkansas, Oklahoma, Tennessee., Pensilvanya., Batı Virginia., Connecticut., Florida., Arizona., Utah.. >>> 1992-2019 arası hükümetleri bu kadar da mı olamadılar!..
KONU İLE İLGİLİ "ÇOK ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA" YORUM VE KATKI
Sayın Turkish Forum üyeleri,
26 Şubat 1992’de oluşan dehşet verici Hocalı olayları ile ilgili olarak bu Forum’da da yayımlanan bazı haber ve yorumlarda Türkiye’nin Hocalı olaylarını soykırım olarak tanımaması oldukça ağır bir şekilde eleştirilmiştir. Hadiselere salt duygusal ve insani açıdan bakıldığında böyle bir eleştiri haklı görülebilir. Ancak gerek uluslararası hukuk ve gerekse de Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımı’na yönelik tezi açısından bu eleştirinin uygun olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe giren, 9 Aralık 1948 tarihli Birleşmiş Milletler “Soykırım Suçunu Cezalandırmak ve Önlemek Sözleşmesi,” soykırımı özel bir suç olarak mülâhaza ederek hukuksal anlamda tanımlamıştır. Sözleşme’ye göre (Madde VI) bir suçun soykırım olarak tanınması için oluşması gereken koşullardan biri, bu suçu işlemekle itham edilen kişi veya kişilerin suçun işlendiği ülkede veya bu bağlamda yetki sahibi bir uluslararası mahkemede yargılanması ve hüküm giymesi gerekir. Başka bir deyişle, soykırım suçunun tanınması için bir yargı kararı şarttır.
Bu husus Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 15 Ekim 2015 İsviçre-Perinçek davasında hatırladıldığı gibi, Fransa yüksek yargı organları tarafından da özenle dikkate alınmıştır. (Örneğin, Fransa Anayasa Konseyi’nin 8 Ocak 2016’da aldığı, Nürnberg Mahkemeleri tarafından karara bağlanmış Yahudi Holokost’u ile hakkında yargı kararı olmayan “Ermeni soykırımı” arasında bir benzerlik olmaması hükmü). Yargı kararı koşulu ve kırımlarda “özel kasıt” (“specific intent” veya “dolus specialis”) olma koşulu, Türk tarafının sözde Ermeni soykırımı iddialarına karşı ileri sürdüğü önemli tezler arasındadır. Bizlerin şimdi Hocalı olaylarını “soykırım” olarak tanıyalım dememiz ve infial yaratmamız hem 1948 BM Soykırım Sözleşmesi’ne ters düşmektedir, hem de Ermeni soykırımı yalanlarına karşı çifte standard kullanıyoruz gibi bir sonuç yaratmaktadır. Böyle bir durumun sakıncalı olduğu açıktır.
Özet olarak Azeri kardeşlerimizin Hocalı’da yaşanan insanlık dışı olaylara ilişik duygularını kendileri ile paylaşıyoruz. Ancak yukarıda belirtilen nedenlerle bu olayların “soykırım” yerine “katliam,” “kırım,” “kıyım” gibi terimlerle anılması ve protesta edilmesi daha uygun olacaktır. Gerek Azerbaycan, gerek Ermenistan 1948 BM Soykırım Sözleşmesi’ni onaylayan ülkeler arasında. Azerbaycan Ermenistan’a karşı Hocalı soykırım savını Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) taşımayı ciddi olarak düşünmelidir. Bu kararı alırken UAD’nın 2015 Hırvatistan-Sırbistan “soykırım” davasında altı çizilen, “özel kasıt” unsurunun göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.
Ferruh Demirmen Turkish Forum
DÜNYA BASINI 
HOCALI SOYKIRIMI’NI NASIL VERDİ?
“Ermeniler Hocalı’ya saldırdılar. Bütün dünya tanınmaz hale getirilmiş cesetlere tanıklık etti. Azerbaycanlılar çok sayıda insanın öldürüldüğünden haber vermekteler.” Krua l’Eveneman dergisi (Paris), 29 Şubat 1992
“Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmiştir.” Sunday Times gazetesi (Londra), 1 Mart 1992
“Ermeniler Ağdam’a doğru giden orduyu kurşun yağmuruna tutmuştur. Azeriler 1200 kadar ceset saymış. Lübnanlı kameraman, ülkesinin zengin Ermeni Taşnak lobisinin Karabağ’a silah ve asker gönderdiğini onaylamıştır.” Financial Times gazetesi (Londra), 9 Mart 1992
“Birçok insan çirkin hale getirilmiş, masum kızın sadece kafası kalmış.” Times gazetesi (Londra), 4 Mart 1992
“Video kamera kulakları kesilmiş çocukları gösterdi. Bir kadının yüzünün yarısı kesilmişti. Erkeklerin kafa derisi soyulmuştu.” İzvestiya gazetesi (Moskova), 4 Mart 1992
“Binbaşı Leonid Kravets: Ben şahsen tepede yüz civarında ceset gördüm. Bir erkek çocuğun kafası yok idi. Her tarafta acımasızca öldürülmüş kadın, çocuk ve ihtiyar vardı.” İzvestiya gazetesi (Moskova), 13 Mart 1992
“Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler Hocalı’da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları çıkarılmış 3 kişi görmüşlerdir.” Le Monde gazetesi (Paris), 14 Mart 1992
SON SÖZ
İnsanlık adına kara bir leke olan bu tür hâdiselerin tekrarlanmaması, müsebbiplerinin unutulmaması ve her platformda dile getirilmesi elzemdir. Kardeş ülke Azerbaycan’a ve kültürel bağlarımızın olduğu tüm ülkelere destek vermek tarihi ve vicdânî bir sorumluluktur. Başta Hocalı kurbanları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve duâlarla anıyoruz. Azerbaycanlılar, Ermenilerin 26 Şubat 1992’de katlettiği Hocalı kurbanlarını anıyor. Azerbaycan’da, Ermenilerin 26 Şubat 1992’de yaptığı Hocalı Katliamı’nın kurbanları anılıyor. Azerbaycanlılar, Ermenilerin Hocalı’da katlettiği 613 kişiyi anmak için Bakü’deki Ana Feryadı Anıtı’na akın etti. Ana Feryadı Anıtı’nda ilk önce Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve devlet erkanının katılımıyla resmi tören düzenlendi. Resmi törenin ardından anıt halkın ziyaretine açıldı. Ellerinde Azerbaycan bayrakları ve posterlerle anıta akın edenler buraya karanfiller bıraktı. Katliamdan kurtulmayı başaran Hocalılılar ve hayatını kaybedenlerin yakınları da anıtı ziyaret etti. Şehit yakınları ve vatandaşlardan bazıları dualar okurken, bazıları da 26 yıl önce yaşanan acı olayı tekrar hatırlayarak gözyaşlarını tutamadı.
“TÜRKİYE OLARAK AZERBAYCAN’IN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, büyükelçilik çalışanları ve Bakü’deki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de Ana Feryadı Anıtı’nı ziyaret ederek Hocalı Katliamı’nın kurbanlarını andı. Büyükelçi Özoral, ziyaret sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Azerbaycan halkının 26 yıldır 613 kardeşinin acısıyla yaşadığını söyledi. Yaralananların ve kaybolanların bu sayının dışında olduğunu belirten Özoral, “Biz Türkiye olarak bu acılı gününde Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz. Yaşananlar sadece Azerbaycan’ı değil bütün Türk milletini hedef alan alçakça bir saldırıdır. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin artık adalet önüne çıkıp hesap verme vakti çoktan gelip geçmiştir. Bu çığlığımızı her sene daha da yüksek sesle duyurarak Hocalı’ya adaletin gelmesi için elimizden gelen çabayı harcamaya devam edeceğiz.” dedi.
HOCALI KATLİAMI
Ermeni güçlerinin 1991’in sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991’de Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu. Hocalı’nın etrafındaki bütün köy ve yolları işgal eden Ermeniler, kasabanın diğer illerle karayolu bağlantısını kesti. Hocalı’nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992’de Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Bu olayda çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti.
1992 yılının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı’nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 25 Şubat 1992’den itibaren Hocalı’ya üç koldan saldıran Ermeniler, Sovyet Rus ordusunun 366. motorize alayının bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek “Hocalı Katliamı” yapıldı.
Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı’nda savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri, bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150’sinden bugüne kadar haber alınamadı.
KAYNAK: http://www.islamveihsan.com/hocali-katliaminin-kurbanlari-aniliyor.html
HOCALI VE KARABAĞ SOYKIRIMLARINI TANIMAYAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMET ÜYELERİ KAHROLSUN.
Bir Ermeni Gazeteci olan Daud Kheyriyan olayları anlattığı "Haçın Hatırı İçin" kitabında Hocalı katliamını şöyle anlatıyor: "Gafion denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, 2 Mart günü Hocalı'nın bir kilometre batısına 100 Azeri cesedini getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşlarında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hâlâ yaşıyordu. O sırada Tiranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öbür cesetlerin üzerine fırlattı. Sonra bütün cesetleri yaktılar. O sırada yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim…"
Bu korkunç katliama tanıklık eden bir gazetecinin aktardığı bilgiler ise daha vahim; "Dağlık Karabağ'ın Hocalı kentinin düşüşünü bir gün boyunca yaşadım. Görüntülerle belgeledim ve video çekimleriyle bir günde 1300 Azerbaycan Türkünün Ermeni çetecilerle öldürülüşünü bütün dünyaya duyurdum. Hocalı katliamı anlatılmaz bir vahşetti... Ermeni bıçaklarından, kurşunlarından kurtulmayı başaranlar; kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar karlı dağlarda tipi altında Agdam'a gelmeyi başardıklarında çoğunun ayakları donmuştu. İhtiyar dedelerin, yaşlı anaların yüzleri jiletlerle doğranmış, genç kadınların göğüsleri peynir gibi kesilmiş, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştü. Hocalı ile Agdam arasındaki 12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti…" 
Bütün dünya, BM ve Batı Ermenilerin bu katliam ve işgaline seyirci kalmışlar, hiçbir tepki göstermemişlerdir. Ermeniler Nahcıvan'a da saldırmışlar, Kelbecer'e saldırmaları üzerine Türkiye'nin Kars Antlaşmasına dayanarak bölgeye müdahale edeceğini söylemesi üzerine milletlerarası camia ancak harekete geçebilmiştir! Ermeniler Azerbaycan'ın %20'sini işgal etmişlerdir. Halen 1 milyon Azerbaycan Türk'ü sürgünde çok zor şartlarda yaşamaktadırlar. Türklerin çilesi, ızdırabı dinmemiştir. Sürgünde yaşayanlar yerlerine dönememişlerdir. Bir millet kendi vatan topraklarında sürgün yaşamaktadır. BM 822 sayılı kararı ile Ermeni güçlerinin işgal ettiği topraklardan çekilmesini istemiş, ancak bu kararı Ermeniler takmamışlardır. Ermeniler silahla aldığını silahsız bırakmaya niyetli değildir. Azerbaycan zaman zaman topraklarını gerekirse silahla geri alacağını söylemektedir. Türkiye "barış" denilen şey adına Azerbaycan'a gerekli desteği vermeye çekinmektedir. O günkü Ermeni katillerin arasında bugünkü Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan da bulunmaktaydı. Bu kanlı vahşetin Ermeni katiller tarafından insanlığın gözü önünde yapılması hafızalardan çıkmış değildir. Fırsatını buldukları anda yeniden aynı kanlı senaryoları uygulamaktan geri kalmayacaklardır. 
ERMENİ YALAKALIĞI YAPANLARA ŞUNU İZLETİR MİSİNİZ LÜTFEN? 
http://turkcenindirilisi.com/ermeni-yalakaligi-yapanlar-bu-izletiyi-iyi-izlesin/
***
Türkçenin Diriliş Hareketinden alıntıdır. https://www.turkcenindirilisi.com/gundem-gorusler/hocali-katliami-nedir-h86698.html TDH

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder