AKP'DEN
SEÇİM GÜVENLİĞİNİ SARSAN YENİ DÜZENLEME: YSK’YI DA AKP’YE BAĞLIYORLAR!..
AKP, YSK’nin teşkilat
yapısını belirleyen kanun teklifine seçim güvenliğini sarsan maddeler ekledi.
CHP’nin YSK temsilcisi Yakupoğlu, “Bu düzenleme ile tüm sandıkların başkanı
yandaş sendika üyesi olabilir ve buna itiraz hakkı da bulunmuyor” dedi
AKP, Yüksek Seçim
Kurulu’nun (YSK) teşkilat yapısı ve görevleriyle ilgili hazırladığı kanun
teklifini TBMM’ye sundu. Düzenleme öncesinde Adalet Bakanlığı bünyesinde
bulunan YSK’nin, teklif yasalaşırsa kendisine özel bütçesi ve kadrosu olacak.
Sandık başkanları itirazsız
belirleniyor
AKP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu 14 maddelik teklifin iki maddesi, 16 Nisan referandumunun ardından tartışmaları artıran seçim güvenliğine bir kez daha gölge düşürecek. Düzenlemenin kabul edilmesi durumunda bundan böyle seçimlerde sandık kurulu başkanları kura ile belirlenemeyecek. Kurul başkanlarına memur olma zorunluluğu getirildi ve bu isimler ilçe seçim kurulu tarafından belirlenecek. Seçilen isimleri itiraz hakkı ise olmayacak.
Müşahitlere sınır
AKP’nin satır aralarına eklediği kritik değişikliklerden bir diğeri de sandık müşahitlerine ilişkin oldu. Eskiden seçim günü belirlenebilen ve büyük oranda sınırı bulunmayan müşahitler bundan böyle belirlenen tarihe kadar ilçe seçim kurullarına bildirilmek zorunda. Müşahit olmak isteyenler, YSK tarafından hazırlanacak formu doldurmak zorunda olacak ve vesikalık fotoğrafı ile bu formu ilçe seçim kuruluna teslim edecek. Böylece her partinin istediği kadar müşahit belirleme ve seçim saatine kadar müşahit bulma hakkı ortadan kalkmış olacak.
‘Kanun teklifinde olmamalıydı’
YSK’nin yapısında yapılan kritik değişiklikleri CHP’nin YSK temsilcisi Hadimi Yakupoğlu BirGün’e değerlendirdi. YSK’nin kendisine özel bir bütçesi ve kadrosunun olmasına itirazlarının olmayacağını belirten Yakupoğlu, sandık kurulu başkanlığı ve sandık müşahitliği ile ilgili maddelerin ise Kanun teklifinde olmaması gerektiğini söyledi. Yakupoğlu, şunları söyledi: “14 maddeden oluşan Kanun teklifi ile YSK’nin Adalet Bakanlığı’na bağlılığı azalacak. Ancak seçim güvenliği büyük oranda ortadan kalkacak. Bu tasarı dört senedir gündemdeydi ancak AKP bugün getirmek istedi. Bu düzenleme ile tüm sandıkların başkanı yandaş sendika üyesi olabilir ve buna itiraz hakkı da bulunmuyor. Müşahitlere kota koyarak seçimlerin siyasi partilerce denetlenmesinin de önüne geçilmek isteniyor.” (22.11.2017 07:11 SİYASET // HÜSEYİN ŞİMŞEK huseyinsimsek@birgun.net @simsekhuseyinn)
AKP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu 14 maddelik teklifin iki maddesi, 16 Nisan referandumunun ardından tartışmaları artıran seçim güvenliğine bir kez daha gölge düşürecek. Düzenlemenin kabul edilmesi durumunda bundan böyle seçimlerde sandık kurulu başkanları kura ile belirlenemeyecek. Kurul başkanlarına memur olma zorunluluğu getirildi ve bu isimler ilçe seçim kurulu tarafından belirlenecek. Seçilen isimleri itiraz hakkı ise olmayacak.
Müşahitlere sınır
AKP’nin satır aralarına eklediği kritik değişikliklerden bir diğeri de sandık müşahitlerine ilişkin oldu. Eskiden seçim günü belirlenebilen ve büyük oranda sınırı bulunmayan müşahitler bundan böyle belirlenen tarihe kadar ilçe seçim kurullarına bildirilmek zorunda. Müşahit olmak isteyenler, YSK tarafından hazırlanacak formu doldurmak zorunda olacak ve vesikalık fotoğrafı ile bu formu ilçe seçim kuruluna teslim edecek. Böylece her partinin istediği kadar müşahit belirleme ve seçim saatine kadar müşahit bulma hakkı ortadan kalkmış olacak.
‘Kanun teklifinde olmamalıydı’
YSK’nin yapısında yapılan kritik değişiklikleri CHP’nin YSK temsilcisi Hadimi Yakupoğlu BirGün’e değerlendirdi. YSK’nin kendisine özel bir bütçesi ve kadrosunun olmasına itirazlarının olmayacağını belirten Yakupoğlu, sandık kurulu başkanlığı ve sandık müşahitliği ile ilgili maddelerin ise Kanun teklifinde olmaması gerektiğini söyledi. Yakupoğlu, şunları söyledi: “14 maddeden oluşan Kanun teklifi ile YSK’nin Adalet Bakanlığı’na bağlılığı azalacak. Ancak seçim güvenliği büyük oranda ortadan kalkacak. Bu tasarı dört senedir gündemdeydi ancak AKP bugün getirmek istedi. Bu düzenleme ile tüm sandıkların başkanı yandaş sendika üyesi olabilir ve buna itiraz hakkı da bulunmuyor. Müşahitlere kota koyarak seçimlerin siyasi partilerce denetlenmesinin de önüne geçilmek isteniyor.” (22.11.2017 07:11 SİYASET // HÜSEYİN ŞİMŞEK huseyinsimsek@birgun.net @simsekhuseyinn)
ÇOK ÖNEMLİ BİR NOT: POLİTİKA-19.04.2017
Mühürsüz oylar için YSK'ya başvuran
AKP'li Recep Özel 'Seçimin iptal noktasına gitmesi mümkün değildir. Bunu
ancak rüyalarında görürler.' dedi. Referandum
sonrası ‘mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmasına ilişkin Yüksek Seçim
Kurulu’na (YSK) AKP adına başvuruda bulunan Recep Özel, mühürsüz oy
pusulalarını "sandık kurulu görevlilerinin hatası" olduğunu
savunarak"seçmen iradesini gasp etmemesi" için YSK’ya gittiklerini
iddia etti. Özel “Oyları geçersiz saymak seçmen iradesine saygısızlık olacak.
Bu nedenle YSK oyların geçerli sayılmasına karar verdi” görüşünü savundu. "Vatandaşlar
sabah saatlerinde kalkıp iradelerini yansıtmak için oylarını kullanmış"
diyen Özel, "Seçim kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu’nun bu oylara sahip
çıkması lazımdı. Arada 1 milyon 300 bin oy farkı var. Bunun kapanması ya da
seçimin iptal noktasına gitmesi mümkün değildir. Bunu ancak rüyalarında
görürler" şeklinde konuştu.
Habertürk'ten
Fevzi Çakır’a konuşan Recep Özel'in konuşmasının devamı şöyle: "Seçim
günü sabah saatlerinde ‘Tercih’ mührü yerine, bazı yerlerde ‘Evet’ mührünün
kullanıldığına dair teşkilatlarımızdan mesajlar geldi. Reyhanlı, Elazığ,
Edirne’de, Ankara’da bile oldu. Talebimiz üzerine YSK’dan ‘Evet’ mührünün de
geçerli olacağına dair karar çıktı. İlerleyen saatlerde ise bu kez mühürsüz oy
pusulalarının olduğuna dair yoğun bildirimler tarafımıza ulaştı. Vatandaşlar
sabah saatlerinde kalkıp iradelerini yansıtmak için oylarını kullanmış. Seçim
kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu’nun bu oylara sahip çıkması lazımdı. Sandık
kurullarındaki görevlinin hatasının (oy pusulalarının mühürlenmemesi) seçmen
iradesini gasp etmemesi için YSK’ya müracaat ettik. Müracaatımızı
kurul tartıştı ve geçmiş dönemde alınan emsal kararları ışığında bu oyların
geçerli sayılacağına karar verdi. Çünkü seçmen gerçek seçmen, oy pusulası da
gerçek. Kullanılan mühür de gerçek. Bu durumda bu oyları geçersiz saymak seçmen
iradesine saygısızlık olacaktır. Bu nedenle YSK oyların geçerli sayılmasına
karar verdi. Bu durumda ne kadar oy pusulası olduğunu belirlemek mümkün değildir.
Kaldı ki bu pusulaların mühürleri sonradan da tamamlanmış olabilir."
'YASADA BÖYLE DİYE OYLAR GEÇERSİZ
SAYILAMAZDI'
"Anayasa’nın
79. maddesi Yüksek Seçim Kurulu’na seçim ile ilgili her türlü kararı alma
imkânı veriyor. YSK aynı zamanda bir yargı organıdır. Yani seçim yargısı
vazifesi vardır. Aynı zamanda Anayasa’da yeni yasama bölümünde düzenlenmiştir.
Bu nedenle de düzenleyici işlemler yapma ve karar alma yetkisi de var. Benim
seçme hakkımdan alınıyorsa YSK ‘Vay yasada böyle’ diye bu oyların geçersiz
sayılmasına karar veremezdi."
"Biliyorsunuz
seçim yargısının üzerinde Anayasa Mahkemesi ya da uluslararası bir yargı kurumunun
denetim yapması mümkün değildir, ilk ve son yargı yeri YSK’dır. Tabii CHP’nin
müracaatlarının önünde bir engel yok. Arada 1 milyon 300 bin oy farkı var.
Bunun kapanması ya da seçimin iptal noktasına gitmesi mümkün değildir. Bunu
ancak rüyalarında görürler. İtirazlardan da bir sonuç alınamayacağını
düşünüyorum." (HABER MERKEZİ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder