Son dakika: Üçlü zirve sonrası "Cumhurbaşkanları'ndan" dünyaya flaş çağrı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katıldığı "Suriye" konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sona erdi.
Liderlerden ortak açıklama yapıtı: Dünyaya çağrı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Münbiç başta olmak üzere pyd/ypg'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum.Tel Fırat bölgesini, Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek için Rus ve İranlı dostlarımızla çalışma yürütmeye hazırız. DEAŞ ile PYD/YPG'nin aynı amaca hizmet ettiğini kabul etmeyen hiçbir anlayışın Suriye'de kalıcı barışa hizmet etmesi mümkün değildir" dedi. Suriye'nin birliğine vurgu yapan ve abd'yi topa tutan İran Cumhurbaşkanı Ruhani "ABD DEAŞ bölgemizde kalıcı olsun istiyorlar. Teröristleri bazı ülkeler eğitti ve bu teröristler Suriye'nin petrolünü satıyor. Suriye'nin birliğinin herkes tarafından tanınmasını istiyoruz" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni önerilerini açıklayan ve teröristlere meydan okuyan Putin ise "Rusya, İran ve Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanadır. Suriyeliler ileride devlet yapılarıyla ilgili parametreleri kendileri belirleyecekler. Hedefimiz tüm teröristleri ortadan kaldırmaktır. İnsani yardımla ilgili Erdoğan'ın yeni teklifi var. İsabetli teklifi Ruhani de biz de destekliyoruz" diye konuştu. Dünyanın gözü Ankara'da. Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştiriliyor. Zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla basına kapalı yapıldı.Zirveye Türkiye heyetinden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.ÜÇLÜ ZİRVE SONA ERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi" sona erdi. Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde saat 13.20'de başlayan zirve, çalışma yemeği ile beraber 1 saat 40 dakika saat sürdü. Üçlü zirveye ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhani ve Putin ile ortak basın toplantısı düzenledi.
ERDOĞAN ÖNERDİ, İKİ LİDER DE DESTEKLEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile ilgili yeni teklifleri masaya getirdi. Suriye'de insani yardım konusunda üç ülkenin ortak çalışması ve 'güvenli bölgede konut inşaa edilmesini önerdi. Erdoğan, "Tel Abyad tarafından yani Doğu Guta'dan gelen yaralılara yönelik bir adım atılması hususunda bizler süratle, gerek Silahlı Kuvvetlerimiz, Rus Silahlı Kuvvetleriyle bir dayanışma içerisinde, orada bir Sahra Hastanesi kurmak suretiyle yaralılara ilk müdahalelerin yapılmasını temin edelim istiyoruz" dedi. Putin de Erdoğan'ın insani yardımla ilgili önerilerini desteklediklerini dile getirdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN DÜNYAYA FLAŞ ÇAĞRI
Zirve sonrası üç lider ortak açıklama yaptı. İlk söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: Ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları belirledik. Gerginliği azaltma bölgeleri konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızın gereğini hassasiyetle yerine getiriyoruz. Suriye konusunda tüm dünyanın dikkate alması gereken husus Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağalanması tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Terörle mücadele kisvesi altında (Suriye'de) yeni gerçeklikler yaratılması girişimlerini reddetmiştir. Türkiye Fırat Kalkanı harekatıyla yaklaşık 3 bin teröristini imha ettiği DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren ülkedir. DEAŞ saldırılarında en büyük bedelleri ödemiş ülkelerden birisi de biziz.
"160 BİN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ GERİ DÖNEREK VATANLARINDA HAYATLARINI KURDULAR"
Her iki harekatta 4 bin kilometre kare alanı güvenli hale getirdik. Sadece güvenliği sağlamakla kalmıyoruz, kontrol altına aldığımız yerleri bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz. Bilindiği gibi ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Cerablus El Bab bölgesine 160 bin Suriyeli kardeşlerimiz geri dönerek vatanlarında hayatlarını kurdular.
MÜNBİÇ RESTİ...
Münbiç başta olmak üzere pyd/ypg'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum.Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın yerleşmesinin önü açılmakta, sonra onunla mücadele bahanesiyle YPG/PYD sokulmakta ve böylece terör döngüsü tamamlanmaktadır. Ne Suriye'nin, ne de bölgemizin geleceğinin üç beş terör örgütünün tasallutu altında kararmasına izin vermeyeceğiz. Yaşanan krizin ve çatışmaların kaybedeni Suriye halkıdır. Kazananın kimler olduğunu ise hepimiz gayet iyi biliyoruz. Uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunun siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz.
ÜÇÜNCÜ ZİRVE TAHRAN'DA YAPILACAK
Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. AB'nin 3 milyar avro sözü var ama bunların tamamı ilgili kurumlara ulaşmış değil. Gelmese de yatırımlarımıza devam edeceğiz. Birinciyi Soçi'de yaptık, ikinciyi burada, şimdi üçüncüyü de Tahran'da yapacağız. Birilerinin Suriye dışında kendilerine göre yapmış olduğu parselasyonlar bizim için geçerli değildir. Toprak ameliyatların sıcak bakmıyoruz. Terörizmin bunu bir fırsata dönüştürüp Suriye'den ülkemize tacizde bulunmasını kabul etmeye hiç niyetimiz yok. Bizim konumumuzda hiçbir ülke var. Tüm tacizler ülkemize yapılmıştır. Bunda durmak bilmemişlerdir. Yüzü aşkın vatandaşımız roket saldırılarıyla şehit olmuştur. Bu teröristlere karşı önce Cerablus sonra Zeytin Dalı harekatıyla bölgeyi temizlemek zorunda kaldık. Oradaki altyapı çalışmalarını yine bizler yürütüyoruz. Netice alma mecburiyetimiz var, oyalanmaya tahammülümüz yok. Burada insanlar ölüyor. Afrin operasyonundaki dayanışmamızı, başta Rusya ile çok çok önemsiyorum. İran ile aynı şekilde ilgili arkadaşlarımız gerek bakan düzeyinde, gerek genelkurmay başkanlarımız bu çalışmalarını gayretli bir şekilde sürdürdükleri sürece inanıyorum ki burada barışın alt yapısını oluşturacağız.
İNSANİ YARDIM ÖNERİSİ
Tel Abyad'da bir sahra hastanesi kurmak istiyoruz. Bir de büyük fırın kurarak, oranın ekmek ihtiyacını karşılayarak oradaki mültecilere bu imkanı sağlamak istiyoruz. Putin ve Ruhani'ye şöyle bir teklifim var, güvenli bölgede konut inşası temin edelim. Bu konut inşasını yapmak suretiyle bu insanları çadırlardan kurtaralım. Bu insanlar artık bu yaşam koşullarından kurtulsun. 500'er metrekarelik bir arsaya yerel mimariyle yapılacak konutlar kendine imkanlar sağlasın. Böyle bir adımla onları normal yaşantısına kavuşturalım. Bu konuda bazı ülkelerin bazı tahahhütleri var. Böyle bir adım atarsak faydalı olacağını düşünüyoruz.
İRAN CUMHURBAŞKANI RUHANİ: TERÖR ÖRGÜTLERİ PETROL SATIYOR
Teröristleri bazı ülkeler eğitti ve bu teröristler Suriye'nin petrolünü satıyor. Suriye'nin birliğinin herkes tarafından tanınmasını istiyoruz.Bizim bölgemiz son seneler büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Bu sorun da terörizmdir. Bazı ülkelerce eğitilmiş, bu ülkeler tarafından para sağlanmış ve modern silahlar temin edilmiştir. Bu teröristler Suriye halkına ait olan petrolü satabiliyor ve Suriye'ye ait tarihi eserleri satabiliyorlardı. Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın. Ama Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkeler ve milletlerin yardımıyla bu büyük komployu bozdu.
4 BÖLGEDE ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ OLUŞTURULDU
Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı.
BUGÜN SURİYE HALKININ UMUDUNUN DÜNE NAZARAN DAHA FAZLA OLDUĞUNU GÖRMEKTEN MEMNUNUM
Bugün Suriye halkının umudunun düne nazaran daha fazla olduğunu görmekten memnunum. Suriyeli mülteciler de evlerine dönmek için bugün daha çok ümitliler. Bugün çok mutluyum ki, 3 ülke liderleri Ankara'da üçüncü zirveyi gerçekleştirdiler. Üçlü zirvelerde çok önemli ve yararlı toplantılar gerçekleştirdik. Benim için en mutlu anlar, üç ülkenin Suriye'nin mazlum halkına yardım için mutabık kaldığı an oldu.Umuyorum ki, pratikte de öyle davranalım ki, Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edelim. İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından, Suriye sorununun hiçbir şekilde askeri seçeneği yoktur. Barışçıl çözümün teşvik edilmesi lazım.
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: TERÖRLE MÜCADELE VURGUSU
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de 3'lü Suriye Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı Ruhani, bugünkü görüşmelerimiz son derece yapıcı bir hava içerisinde gerçekleşti. Biz detaylı şekilde Suriye'deki durumu ele aldık. Bu ülkede kalıcı normalleşmenin tesisine yönelik adımlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Önemli mutabakatlar sağladık. İmzaladığımız ortak bildiride yer aldı.
"BİZİM KESİN KARARLILIĞIMIZ SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMAKTAN YANADIR"
Bizim kesin kararlılığımız şu doğrultudadır. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını sağlamaktan yanadır. Bu ilkesel tutum bugün çok önemli. Bazıları mezhepsel çatışmaları destekliyor. Suriye'yi parçalamaya çalışanlar var. Biz üçlü işbirliğimizi tüm yönleriyle artırmaya karar verdik. Astana formatı zaten verimli olduğunu defalarca kanıtlamıştır.
"SURİYELİLER ARASINDA DİYALOĞUN İLERLETİLMESİ ÖNCELİĞİMİZDİR"
İç ve dış mülteciler evlerine dönmeye başladılar. Sosyal ve ekonomik tesislerin yeniden yapılması söz konusu. Önceliklerimizden bir tanesi şudur, Suriye meselesinin siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız. Suriyeliler arasında diyaloğun ilerletilmesi önceliğimizdir. Suriye ulusal diyalog kongresinin sonuçları da çok önemlidir.
"DOĞU GUTA'DA BENZERİ OLMAYAN BİR OPERASYON GERÇEKLEŞTİRDİK"
Görüşmemizin önemli konularından bir tanesi, insani yardım meselesiydi. Bu meselenin siyasallaşmaması gerekiyor. Ve ben meslektaşlarımı Rusya'nın bu doğrulta yapmış olduğu gayretler konusunda bilgilendirdim. Doğu Guta'da benzeri olmayan bir operasyon gerçekleştirdik. Çatışma bölgelerine insani yardımlar gönderiliyor.
"HEDEFİMİZ TERÖRİSTLERİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAKTIR"
Bizim hedefimiz teröristleri tamamen ortadan kaldırmaktır. Barış çabalarımızı engellemeye çalışıyorlar. Militanlar zehirleyici maddelerin kullanıldığı bazı provokasyonlara başvuruyorlar. Bununla ilgili çok net kanıtlarımız var.Ve son olarak meslektaşlarıma bu verimli görüşmelerden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Eminim bu zirvenin sonucunda somut tedbirler alınacaktır ve sonuçları da barış ve istikrarın tesis edilmesine yönelik çalışmalara katkı sağlayacaktır.Birinci günümüzde ikili görüşmelerimiz oldu. Bu ziyaret çok başarılı geçti. Ben Türk dostlarıma sayın Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum. Suriye'de siyasi çözümün yanı sıra ekonomik kalkınma en önemli sorun. Dışarıdan yatırım olmadan bunu yapamıyoruz. Bunun için tüm ülkeleri çağırıyoruz. İlk olarak insani yardım için adım atsınlar. Ama Rusya, İran ve Türkiye dışında kimse adım atmıyor. Ama mutlaka Suriye'nin alt ve üstyapısının yenilenmesi için tüm ülkeler rol almalıdır.
PUTİN ERDOĞAN'IN ÖNERİSİNİ AÇIKLADI
Türkiye, mülteci bakımından büyük bir yük aldı. Ama hakikaten çok eşsiz bir durum, diğer ülkeler Filistin'den yük aldı, Rusya olarak biz Ukrayna'dan gelen yükü üzerimize aldık. Mülteci göçmenler olmasın diye sorunları çözmemiz lazım. Erdoğan'ın yeni bir teklifte bulundu. Suriye genelinde, ihtiyaç duyan insanlara acil tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi ciddi bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Bu konuyu Sayın Ruhani'de destekliyor.
İLKİ SOÇİ'DE YAPILDI
Türkiye ve Rusya öncülüğünde Aralık 2016'da yürürlüğe giren ateşkes, Esed rejiminin ihlallerine rağmen bir yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı. Cenevre görüşmelerinde bir sonuç elde edilememesi üzerine, "Suriye" konulu üçlü zirvenin ilki 22 Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de yapılmıştı.
ERDOĞAN, RUHANİ İLE GÖRÜŞTÜ
Üçlü zirve çerçevesinde Ankara'ya gelen İran Cumhurbaşkanı Ruhani Erdoğan ile görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşen görüşme saat 11.55'te bitti. İki liderin görüşmesi bir saat sürdü. Zirve çerçevesindeki görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslar arası konular hakkında fikir teatisinde bulunuldu.
PUTİN İLE RUHANİ'DEN İLK MESAJ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Liderler Zirvesi için bulundukları Ankara'da bir araya geldi. Putin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmenin başında yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki diyaloğun çeşitli alanlarda ve dışişleri bakanları, askeri yetkililer gibi çeşitli seviyelerde devam ettiğini söyledi. Rusya ve İran'ın her seviyede birlikte çalıştığını dile getiren Putin, Suriye gibi sorunlu konuları çözmek için çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Ruhani ile Ankara'da görüşmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Putin, "Bu görüşme bizim için ikili ilişkileri geliştirme konusunda fırsat sunuyor." diye konuştu. Putin, "İkili ilişkilerimizi nasıl geliştireceğimizi konuşacağımız, uluslararası ve bölgesel konuları ele alacağımız bu görüşmeden çok memnunum." ifadesini kullandı. İran Cumhurbaşkanı Ruhani de iki ülkenin bölgesel meselelerde çok yakın görüşlere sahip olduğunu belirtti. Ruhani, Rus mevkidaşıyla dört yıl içinde 12 kez bir araya geldiklerini hatırlatarak "Bu da iki ülkenin ikili ilişkilerinde ve bölgesel meselelerde çok yakın ve ortak görüşlere sahip olduğunun işaretidir." dedi. İran'ın Suriye gibi bölgesel meselelerde Rusya ile iyi iş birliklerine sahip olduğunu belirten Ruhani, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen liderler zirvesinin Astana süreci açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti. Ruhani, "Bugün de Ankara'da ikinci liderler zirvesine katılmaktan memnuniyet duyuyorum. Suriye'ye güvenlik ve istikrarın geri gelmesi, mültecilerin ülkelerine dönmesi ve Suriye'nin geleceği ve kaderinin halkın oylarıyla belirlenmesi üç önemli hedefimizdir." diye konuştu. Ruhani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde bugün yapılacak Türkiye-Rusya-İran arasındaki üçlü zirvenin bölgenin istikrar ve güvenliğine katkı sağlamasını umduğunu dile getirdi.
POLİS ALARMA GEÇTİ!
Suriye konulu üçlü zirve için Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya gelecek Rusya Devlet Başkanı Putin ile İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin güvenliğini 4 bin polis sağlıyor. Putin ve Ruhani'nin konakladıkları otellerde de geniş güvenlik önlemleri alındı. Liderlerin kalacakları katlar tamamen kapatılırken, ziyaret süresince otel çevresi ile buralara açılan sokak ve caddelerde de önlemler sürüyor. Çevre sokaklarda oluşturulacak uygulama noktalarında araç ve yayaların, aramaları yapıldıktan sonra girişlerine izin veriliyor. Lliderlerin güzergahları ile kalacakları otellerin çevresindeki yüksek binalarda özel harekat timleri görev yapıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder