2 Şubat 2017 Perşembe

ALMANYA'DA YAŞAYAN TÜRKLERİN TEHLİKELİ KAMPLAŞMASI (REUTERS & sputniknews.Türkiye)

ALMANYA'DA YAŞAYAN TÜRKLERİN AYRIŞMA EĞİLİMİ VE TEHLİKELİ KAMPLAŞMA SÜRECİ!.. 
© REUTERS/ Vincent Kessler
Ana Vatan Türkiye'de yaşanan siyasi gelişme, fikri çatışma, ayrışma ve çekişmeler, Almanya'da yaşayan Türklere de yansıyor. Konuyu araştıran Uzmanlar, bazı siyasetçiler ve göçmen temsilcileri; Şimdilik sathi (yüzeysel olan) bu durumun, ilerleyen süreçte Türkiye kökenliler arasında ayrışma, kamplaşma ve kutuplaşmaya yol açmasından endişe ediyorlar. 
© REUTERS/ YVES HERMAN
YAKLAŞIK 40 TÜRK SUBAYI ALMANYA'DAN SIĞINMA İSTEDİ: "ALÂKAMIZ YOK" 
DW Türkçe'ye konuşan Alman iç güvenlik uzmanı Dr. Bernd Liedtke, son dönemdeki gelişmelerin oldukça kaygı verici olduğunu belirtirken, "Almanya'da bir tarafta Adalet ve Kalnma Partisi, (AKP)'liler, diğer tarafta Cumhuriyet Halk Partisi, (CHP)'liler, bir diğer yanda ayrılıkçı Kürtler gibi gruplaşmalar keskinleşiyor, ayrışma, kutuplaşma ve  kamplaşmalar artıyor. Zaman zaman Kutuplaşmanın karşılıklı tahrik ve fiziksel şiddetle sonuçlandığı olaylara da tanık oluyoruz" dedi. Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde 40 yıldan uzun süre polis teşkilatında görev yapan, emekli olduktan sonra uyum ve güvenlik konularında akademik çalışmalarını sürdüren Dr. Liedtke, son dönemde ayrışma, kamplaşma ve kutuplaşmanın kahveler, iş yerleri ve sokakları da aşıp, ailelere kadar herkesi etkilediğine dikkat çekiyor.
© AP PHOTO/ DPA, MAURİZİO GAMBARİNİ
CEM ÖZDEMİR, TÜRK TAKSİCİLERİ ŞİKÂYET ETTİ: "TEHDİT EDİYORLAR" 
‘ÇOCUĞUNA DOĞUM GÜNÜ YAPMAK İSTEYEN ANNE, AKP'Lİ EŞİNİN AİLESİ VE CHP'Lİ KENDİ AİLESİ ARASINDA KAVGA ÇIKMAMASI İÇİN ÖNCESİNDE HER İKİ TARAFLA DA KONUŞMAK ZORUNDA KALIYOR'
Alman uzman, son dönemdeki gözlemlerini aktarırken, "Çocuğu için bir doğum günü kutlaması yapmak isteyen bir anne, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)'li olan kocasının ailesiyle, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'li olan kendi ailesi arasında bir kavga çıkmaması için öncesinde her iki tarafla da konuşmak, yatıştırmak zorunda kalıyor" örneğini anlatıyor. Birçokları için farklılıkların bir kenara bırakılarak bir araya gelinen düğünler ya da acının paylaşıldığı cenazeler bile, bu siyasi hizip, ayrışma ve kutuplaşmanın bir kenara bırakılmasına vesile olamıyor.  Alman uzmanların dikkat çektiği bu kutuplaşma, Almanya'daki göçmen dernekleri arasında da kaygılara yol açıyor.
© FOTOĞRAF: FACEBOOK
BERLİN TAKSİCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI: "CEM ÖZDEMİR BİZE SÖYLESEYDİ MUTLAKA GEREKENİ YAPARDIK"
Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Başkanı İhsan Öner, yaşanan olumsuzluk, geçimsizlik ve gerginlikler konusunda endişelerini, "Acı ama gerçek. Gerginliğin ulaştığı boyutu görmezden gelemeyiz. Maalesef okullarda kendi çocuklarımız arasında bile bu tür kaygı verici ve nahoş sürtüşmeler olduğu kulağımıza geliyor" sözleriyle ifade ediyor.
'GERİLİMDE SİYASETÇİLERİN VE MEDYANIN ROLÜ VAR'
Türkiye'deki siyasi üslubun Almanya'daki Türk toplumu içerisindeki kamplaşmanın derinleşmesine yol açtığını söyleyen Öner, "Söylemlerinizi çok sivri noktalara taşırsanız kamplaşmalara vesile olursunuz. Siyasiler kadar Türk medyasının da bu konuda rolü var" görüşünü kaydetti.
© AFP 2016/ MAJA HITIJ
DİTİB'LE İLGİLİ CASUSLUK İDDİALARI BÜYÜYOR!..
‘MAALESEF ŞÖYLE BİR YAKLAŞIM VAR: YA ERDOĞANCISINIZ YA DA FETÖ'CÜSÜNÜZ VEYA ŞUCU BUCU…'
Öner, bir taraftan tırmanan yabancı ve İslam düşmanlığına karşı mücadele ederken diğer taraftan Türkiye kaynaklı kamplaşmanın karşılıklı suçlamaları beraberinde getirdiğine, bunun demokratik tartışma ortamına zarar verdiğine işaret ederek, "Türkiye'deki siyasi akımlarda da maalesef şöyle bir yaklaşım var: Ya Erdoğancısınız ya da FETÖ'cüsünüz veya şucu bucu…. Hem Türkiye'de hem burada ya siyahsınız ya da beyaz. Bütün renkler hükmünü yitirmiş durumda. Oysa iktidar kadar muhalefetin varlığı demokrasilerin vazgeçilmezi, olmazsa olmazıdır" şeklinde konuştu.
© AFP 2016/ BART MAAT
ALMANYA, DİYANET'İN "İSTİHBARAT FAALİYETİ'NE İNCELEME BAŞLATTI..
"Aklı başında insanların Türkiye'de yaşananları Almanya'ya taşımama konusunda hassasiyet göstermeleri gerekir" diyen Öner gerilimin aşılmasında Türkiye'deki siyasetçilere görev düştüğünü vurguladı: "Kamplaşma çok tehlikeli bir duruma doğru gidiyor. Bunun önüne geçilmesi Türkiye'deki siyasi sürtüşmelerin dengeli bir şekilde yürütülmesine bağlı. Türkiye'nin siyasete bir seviye kazandırması gerektiği kanaatindeyim."
Son aylarda Almanya'da yaşanan gerilim dönem dönem radikal gruplar arasında sokak kavgalarına, şiddet eylemlerine yol açmış, çeşitli cami derneklerini hedef alan saldırılar düzenlenmişti. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) bazı şubeleri de taşlı ya da molotof kokteylli saldırılara hedef olmuştu.
ALEVİ TOPLUMU DA ENDİŞELİ
© AP PHOTO/ MARKUS SCHREİBER
"ALMANYA'DA Kİ TÜRK İMAMLARA AJANLIK SUÇLAMASI" NA, DİTİB'DEN DOĞRULAMA!.. 
Berlin Alevi Toplumu Başkanı Halit Büyükgöl de, bu ay Baden-Württemberg eyaletindeki bir cemevinin kapısına kırmızı boya ile X işareti çizildiğini, Türkçe hakaret ve tehdit içeren yazılar yazıldığını belirterek, bu gelişmelerden kaygılı olduklarını ifade etti.
‘GERÇEKLİĞİMİZ ALMANYA'DA GÖÇMEN OLUŞUMUZ'
Türkiye'deki gelişmelerin Almanya'ya olumsuz bir şekilde yansıdığını, bundan üzüntü duyduklarını dile getiren Büyükgöl şunları anlattı: "Her ne kadar doğduğumuz topraklardan binlerce kilometre uzakta da olsak orada olumlu ya da olumsuz gelişmeler bizi burada etkiliyor. Yüreğimiz yurdumuzda atıyor, acı olaylar bizleri üzüyor. Buradaki demokrasilerden nasiplenmemiş gruplar, kişiler var. Ancak ister Kürt ister Türk ister Çerkez ister Alevi ya da Sünni olalım ortak gerçekliğimiz Almanya'da göçmen oluşumuz. Ama bunu hiçbir zaman bir araya gelerek konuşamıyoruz."
© AA/
Almanya'da dönem dönem karşıt gruplar arasında yaşanan gerginliklerde, STK(Sivil Toplum Kuruluşları)'ların yanı sıra; Özellikle Türkiye Cumhuriyeti kökenli bazı siyasetçiler de tansiyonun düşürülmesi için çaba gösteriyor.
Bu isimlerden, Berlin Eyaleti Meclisi'nin Sol Parti milletvekillerinden Hakan Taş, bunun o kadar da kolay olmadığını ifade ediyor.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU: "ALMANYA İLE PROBLEMİMİZ YOK AMA..."
‘YAKLAŞIK 6 BİN KİŞİNİN TÜRK İSTİHBARAT SERVİSİNCE GÖREVLENDİRİLDİĞİ YA DA YURTDIŞINA GÖNDERİLDİĞİ İDDİALARI VAR'
Farklı görüşteki insanların bir araya getirilmesi arayışının sürdüğünü, yapılan bazı girişimlerden henüz sonuç alınamadığını aktaran Taş, "Ayrıca Türkiye'deki hükümetin bazı kışkırtıcı faaliyetleri var. Yaklaşık 6 bin kişinin Türk istihbarat servisi tarafından görevlendirildiği ya da yurtdışına gönderildiği iddiaları var. Bu gibi sayı ve söylemler korkutucu" diye konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder