9 Ağustos 2016 Salı

Görmemek için kör; Duymamak için sağır; Anlamamak için "Gaflet, Dalâlet ve Hıyanet" içinde olmak gerek

WİKİLEAKS BELGELERİNDE 
“ALDATAN PUT” 
KAHREDEN "ACI GERÇEK": FETÖ
Wikileaks'in 2011 belgelerine göre Amerika, Fetullah Gülen Cemaati’ni, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin iktidara yerleştiği 2003 yılından itibaren yakın takibe aldı. Belgelerde, FETÖ'nün AKP hükümeti ve parti kadroları sayesinde rahat hareket imkânı kazanmasından; Dursun Çiçek'e ait olduğu iddia edilen "ıslak imza"nın sahte olabileceğine kadar birçok konu ABD Dışişleri yazışmalarına girmiş.
Wikileaks’in 2011 yılında sızdırdığı Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın "gizli" yazışmalarına göre FETÖ Amerikalılarca 2003’ten itibaren yakın takibe alınmış ve incelenmeye başlanmış.
Ajans haberlerine göre 2003 yılındaki yazışmalara göre FETÖ'nün Türkiye'de birçok liderle yakın ilgi ve bağlantısı var. Ayrıca FETÖ'nün 35 ülkede örgütlendiği belirtiliyor. Dönemin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Gülencilerle yoğun temasları ve cemaatle devamlı irtibatları olduğunu özellikle belirtiyor.
2003 yazışmalarına göre FETÖ ve cemaat ileri gelenleri ile AKP yakın ilişki kuruyor ve iki grubun birlikte çalışabileceği aktarılıyor. Yazışmalarda Bülent Arınç'ın hayatını kaybeden bir oğlunun Gülen’in müridi ve cemaat mensubu olduğu ileri sürülüyor. Öte yandan AKP'li kaynaklara dayandırılan bir bilgiye göre Ahmet Davutoğlu'nun Nurcu olduğu söyleniyor. Ancak Davutoğlu'nun Fethullahçı olup olmadığının net olmadığı ifade ediliyor.
Wikileaks'in 2005'teki yazışmalarında Türkiye'deki siyaset-tarikat ilişkisi konusunda görüş paylaşımı yapılmış. Seçimlerde başarılı olmak isteyen partilerin tarikatların desteğine ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Ayrıca FETÖ'nün emniyete, yargıya ve Sayıştay'a sızdığı AKP içinde ise gedik açtığı vurgulanıyor.
Aynı yılın belgelerine göre FETÖ'nün, ABD tarafından, ılımlı İslam'ın sesi olarak tercih edilebileceği belirtiliyor. Ancak FETÖ'nün nihai hedefi ve geleceğe yönelik plânları hakkında soru işaretleri taşıdıkları vurgulanıyor. Öte yandan FETÖ'nün bazı işadamlarına “himmet” adı altında bağış yapmaları için baskı yaptığı ifade ediliyor. FETÖ okulları hakkında yapılan paylaşımda ise FETÖ'nün gelecek nesilleri şekillendirmek istediği aktarılıyor.
Wikileaks'in 2006 yazışmalarında ise FETÖ'cülerin vize taleplerindeki artıştan söz ediliyor.
2007'ye ait belgelerde ABD İstanbul Başkonsolosu Jones'un dikkat çeken bir notu bulunuyor. Jones, İşadamı Zeynel Abidin Erdem'e dayanarak aktardığı bilgide: Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, Fetullah Gülen’le yakın bir ilişki ve sürekli işbirliği içinde olduklarını belirtiyor.
Wikileaks'in 2009 yılındaki yazışmalarda FETÖ'cülerin TSK'ya ciddi bir biçimde sızdıkları yazılıyor. Dursun Çiçek'e ait olduğu iddia edilen imzanın sahte olmasına rağmen AKP'nin, Zaman ve Yenişafak gazetelerinin imzanın sahte olduğunu görmezden geldiğini ve imzanın gerçek olduğu yönünde yayın yapmaktan kaçınmadıkları aktarılıyor. En önemlisi de, Wikileaks'in 2009 belgelerinde FETÖ'nün emniyeti kontrol ettiği ve emniyet, adalet ve memur alımları dâhil olmak üzere bütün sınav sorularının FETÖ üyelerine önceden verildiği ifade ediliyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder