DARBE GİBİ YASAYA TEPKİ YAĞDI
Hükümetin özgürlükleri kısıtlayan yeni yargı paketine tepki
yağdı AK Parti’nin insan hakları ve özgürlükleri kısıtlayıcı yeni yargı paketi
görüşmesi Adalet Komisyonu’nda muhalefetin tepkisi nedeniyle ertelendi.
Teklifin hukuk cellatlığı ve insan hakları ihlali olduğu vurgulandı.
TBMM Adalet Komisyonu Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı. Komisyonun gündeminde HSYK seçimleri öncesi hakim ve savcılara ‘rüşvet yasası’ olarak nitelendirilen tasarı ile avukatların soruşturma dosyalarının içeriğini görmelerini engelleyen yasa teklifi vardı
TBMM Adalet Komisyonu Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı. Komisyonun gündeminde HSYK seçimleri öncesi hakim ve savcılara ‘rüşvet yasası’ olarak nitelendirilen tasarı ile avukatların soruşturma dosyalarının içeriğini görmelerini engelleyen yasa teklifi vardı
Muhalefet ise yasal süre geçmeden kanun teklifinin görüşülemeyeceğinde ısrarcı oldu. Mutabakat sağlanamayınca Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, toplantı gününü kendisinin belirleyeceğini ifade ederek toplantıyı kapattı.
ALTI AY ÖNCE DEĞİŞTİRDİNİZ
CHP’li Turgut Dibek, AK Parti’nin 6 önce insan haklarını teminat altına alma söylemleri ile yaptıkları düzenlemeleri geriye götürdüğünü anlattı. 6 ay önce düzenlenen kuvvetli şüphe ve dinlemelerle ilgili Ağır Ceza Mahkemeleri’nin oy birliği ile karar verme uygulamalarının bugün geriye götürülmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Hükümetin 2023 hedeflerine gönderme yapan Dibek, “Ne 2023 hedefleri, siz burnunuzun ucunu, 6 sonrasını göremiyorsunuz. Komik duruma düşüyorsunuz. Aklımızla alay ediyor ve hukuku katlediyorsunuz” dedi.
HUKUKEN DEĞERİ YOK
MHP Milletvekili Murat Başeskioğlu ise, iç tüzüğe göre teklifin üzerinden 48 saat geçmediği için hukuken bir değeri bulunmadığını belirtti. AK Parti’nin son zamanlarda bakanlıkların hazırlaması gereken kanunları tasarı olarak getirmek yerine kanun teklifi olarak Meclis’e getirmesini “AK Parti’nin iç tüzüğü dolanmaya çalışması” olarak nitelendirdi.
HDP VE CHP LİDERİ ALINIR MI?
HDP Milletvekili Hasip Kaplan da somut delil yerine makul şüphe düzenlemesini şu örnekle özetledi: “Cumhurbaşkanı ve Başbakan, muhalefet liderlerine hain derse bu söz makul şüpheye giriyor mu? Yani bu kişilerin emrindeki kolluk CHP lideri Kılıçdaroğlu ve HDP Başkanı Demirtaş’ın kapısına dayanır mı?”
Kaplan, teklifin savunma hakkını ortadan kaldıran sakat bir düzenleme olduğunu söyledi. Ceberut, baskıcı devlet uygulaması olduğunu belirtti.
HANİ TORBA OLMAYACAKTI?
CHP Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ise HSYK teklifinin yeni getirilen teklif içine alınarak bir oldu bittiye getirilmeye çalışıldığını ancak buna izin vermeyeceklerini söyledi. Yılmaz, “Bundan sonra torba kanun olmayacak denmişti ve yine bir çorba kanun geliyor” dedi. CHP’li Ömer Süha Aldan da teklifi yargının torbası olarak niteledi. Hükümetin sektörel bazda torbalar getireceğini söyleyen Aldan, teklifin Cumhurbaşkanı açıklaması sonrasında gelmesini ‘manidar’ olarak nitelendirdi.
TASARI NELER GETİRİYOR?
- Süper yetkili Sulh Ceza Hakimleri, örgütlü suçlarda Türkiye genelinde arama, takip ve dinleme kararı alabilecek.
- Arama kararı için somut delil yerine makul şüphe yeterli olacak.
- ‘Anayasal düzen ve devletin güvenliğine’ ilişkin suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek. Anayasal düzen ve devlete karşı işlenen suçlarda tutuklama, dinleme, izleme ve mal varlığına el koyma kararı verilebilecek.
- Avukatlar, dosyayı iddianame kabul edilene kadar göremeyecek.
- Tüm cumhuriyet savcıları özel yetkili savcıya dönüşecek.
- Hakimlik-savcılık stajını yaptıktan sonra HSYK tarafından mesleğe uygun görülmeyen kişilere de dönüş yolu açılacak.
- Avukatlıktan hakim-savcılığa geçişte aranan 5 yıllık mesleki tecrübe kriteri de 2 yıla düşürülecek.
- Adli yıl açılış törenleri kaldırılacak.
POLİS DEVLETİ OLUYORUZ
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök: Hızla polis devleti olma yolunda ilerliyoruz. AKP, demokrasi, insan hakları kavramlarını ve hukukun üstünlüğünü bir kenara bırakmış. Sulh Ceza Mahkemeleri, AKP’nin özel yetkili mahkemeleridir. Sulh Ceza Mahkemeleri bu amaçla kuruldu. AKP’nin Türkiye’ de hukuk sistemini çok daha geriye götürecek önerileri Meclis’e getireceği anlaşılıyor. Bunlar hukuk devletinin dışında uygulamalardır.
BAKAN YAPBOZU KABUL ETTİ
Teklifin güvenlik paketi olmadığını ileri süren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, teklif ile yargının yapboz tahtası haline geldiği eleştirilerine katıldı.
Teklifin ‘paralel yapı’ iddiasıyla mücadele için getirildiği eleştirilerini kabul etmeyen Bozdağ, “Yapboz eleştirisi yapılabilir ona itirazımız yok” dedi.
ARTIK İÇİME SİNDİREMİYORUM
Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Gözler, hukuk anlayışı gereğince siyasal olaylar karşısında susmayı ilke edindiğini dile getirdi. 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası suskunluğunu sulh ceza hakimliği uygulamasıyla ‘Artık içime sindiremiyorum’ diyerek bozduğunu anlattı.
Gözler, sulh ceza hâkimliklerinin; adliyenin iyi işlemesi gibi saf kamusal amaçlarla değil, birtakım art niyetlerle kuruldukları yolundaki iddiaları teyit eden gelişmeler yaşandığını söyledi. Gözler şunları kaydetti: “Tabii hâkim (doğal yargıç) ilkesi, hâkimin, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olmasını öngörür. Bu ilkenin amacı; yasama organının belirli bir olayı yargılamak için olaydan sonra mahkeme kurmasının önüne geçmektir. Sırf o olay için kurulmuş ve hâkimi o olay için atanmış mahkemede suçlanan kişiler masum olsalar bile mahkum olabilirler.”
YASSIADA MAHKEMESİ GİBİ
1920-1927 yılları arasında faaliyet gösteren ‘İstiklal Mahkemeleri’nin tabii hâkim ilkesinin ihlâli niteliğinde olduğunu kaydeden Gözler, “Çünkü bu mahkemeler, yargılayacakları olaydan sonra kurulmakta, hâkimleri olaydan sonra atanmaktaydı. Yine 1960 darbesinden sonra kurulan ve Yassıada Mahkemesi olarak bilinen Yüksek Adalet Divanı da olaydan sonra kurulmuş, hâkimleri sonra atanmış, olağanüstü mahkeme niteliğindeydi. Sanıkların beraat etme ihtimalleri fevkalade düşüktü. Çünkü mahkeme, sırf onları yargılamak için kurulmuş, hâkimler onları mahkûm ettirmek amacıyla atanmıştı” diye konuştu.
Prof. Gözler, olayların seyrinin sulh ceza hakimliklerinin, paralel yapı iddiasıyla tutuklama için kurulduğu, hâkimlerin özel atandığı iddialarını desteklediğini söyledi. Sulh hakimlerinin 17 Temmuz 2014’te atandığını 22 Temmuz’da sahur operasyonu yapıldığını hatırlattı.
İKTİDAR ADALETİN DENETİMİNİ İSTİYOR
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, iktidarın HSYK seçimlerine müdahil olmasını eleştirdi. Kalaycıoğlu, “İktidar, kendisini sıkıntıya sokacak soruşturmaların sürdürülmemesi ve derinleştirilmemesi için adaletin denetimini istiyor. Adalet mekanizmasının olabildiğince kendisine yakın durmasını istiyor” dedi.
Kalaycıoğlu, “Seçimler bir ölçüde Esed’in veya Maliki’nin yapmış olduğu Irak’taki, Suriye’deki seçimlere benzer hale getirildi” diye ekledi. HSYK seçimleri öncesi yargı mensuplarına zam müjdesini de eleştiren Kalaycıoğlu, “Bu nezaket kurallarına uygun değil, hakkaniyeti zedeleyen bir durum. Rüşvet veriyormuş görüntüsü nahoş” dedi. HSYK seçimleri sonrası bir hâkimin İstanbul Adliyesi’nde ‘Paralel yargıyı affetmeyeceğiz, paraleller cezasını çekecek’ şeklinde bağırmasına da değinen Kalaycıoğlu, şunları söyledi:
İKİ YANLIŞTAN DOĞRU ÇIKMAZ
“Kanıt gerekiyor. Ama kanıt uydurulduğunu da çok gördük. Birtakım davalarda imzasız ihbar mektupları, dedikodular, şunlar bunlar… Bunlara dayanarak karar veren mahkemeler var. Bunlar çok sakat uygulamalar. Bunları tekrar edersek iki kere yanlış yapmış olacağız.
İki yanlıştan da bir doğru çıkmaz, iki tane yanlış çıkar. Yargıçlar, mahkeme kararları ile konuşur. Siyasi kamplar doğuyor ve birbirinden hesap soran bir hukuk camiası ortaya çıkıyor. Bu da kararların siyasi olarak verilmesi demek.”
İSTİKLAL MAHKEMESİ
Mizan Hukuk Derneği Başkanı Avukat Fatih Özdemir: Değişikler siyasi ve AYM’den döner. Sulh ceza hâkimlerine verilecek yetki, İstiklal Mahkemeleri'ni hatırlatıyor. Dava detayını bilmeyen hâkim, nasıl karar verilebilir? İktidar, elindeki dosyalarda delil bulamadığını ama delile yakın şeylerle bu işi yapmak istiyor. 17 ve 25 Aralık sürecinin ardından hükümet, dosyaların içeriğini görebilmek için değişiklik yaptı. Savunma hakkı kısıtlıanıyor.
SAVUNMA HAKKI BALTALANIYOR
Emekli Savcı Sacit Kayasu: Avukatların iddianame kabul edilinceye kadar dosyayı görememesi sakıncalıdır. Avukat dosyayı görmeli ki savunma yapabilsin. Savunma hakkı baltalanıyor. Sulh ceza hâkimlerinin tüm yurtta karar vermesinin önü açılarak yetki ortadan kaldırılıyor. Böyle saçmalık olmaz. Yeni sorunlar yargıyı çıkmaza sürükler.
GERİYE GİDİLEMEZ
Yargıtay eski Başkanı Hasan Gerçeker: Demokratik hakların ve özgürlüklerin geliştirilmesi gerekirken böyle önlemler alınması doğru değildir. Geriye değil ileriye adım atılmalı.
12 EYLÜL'Ü ARATMAYAN TEKLİF
AK Parti’nin Meclis’e sunduğu yeni yargı paketi teklifine siyasiler tepki gösterdi. Demokrasiye uygun olmadığı vurgulanan teklif “Geriye gidiş” olarak nitelendirildi.
ÖZGÜRLÜKLERE KELEPÇE TAKILIYOR
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç: Vatandaşa devlet kelepçesi takılmak isteniyor. Bir panik yasasıyla, bir 12 Eylül’ü anımsatan yasa düzenlemesiyle Türkiye karşı karşıya. Bir şeylere hakim olamadınız. Türkiye’yi uçuruma götürmeniz an meselesi.
Son yaşanan kışkırtma ve provokasyonlar gerekçe gösterilerek en demokratik haklar, kişisel özgürlükler kelepçelenmek isteniyor. Telefon dinlemeleri, önleyici gözaltına alma kavramları ve ya gözaltında tutma yetkisi, tutuklukla ilgili düzenlemeler bir takım katalog suçlar imal edilmesi. Bütün bunlar kabul edilmesi mümkün olmayan uygulamalar.
DEMOKRASİYE UYGUN DEĞİL
MHP Grup Başkan Vekili Yusuf Halaçoğlu: Polis devletine götürecek anlayışın kabul edilmesi mümkün değil. Polise, hukuksuz biçimde dinleme kararı vermek, yeterli delil olmadan kişilerin evinin aranmasını mahkemelere vererek sağlamak demokrasiye uygun değil. Özel yetkili mahkemeler yerine bunları oluşturmaya çalışıyorlar. Hukuk adil olmaz, hakkaniyete dayanmazsa ve birtakım özel yetkilerle donatılırsa bunlar hukukun çarpık olduğunu gösterir.
SOKAK OLAYLARINI ÖNLEMEZ
CHP Grup Başkan Vekili Mehmet Akif Hamzaçebi: AKP’nin kanun anlayışı yapboz şeklinde ortaya çıkıyor. Demokrasi ve özgürlük adına yapılan düzenlemelerden geri adım atabiliyor. Kendi ihtiyacına göre kanun yapma anlayışı var. Bu teklif de bunun tipik örneklerinden. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan makul kavramı somut deliller olarak değiştirilmişti. Şimdi bunu makul olarak değiştiriyor. Son derece antidemokratik hükümler. Kişiye, duruma göre düzenlemeler. Demokrasiyle bağdaştıramıyoruz. Böyle bir paket ile sokak olaylarını şiddeti önlemek mümkün değil. En büyük yanılgı da burada.
DARBE DÜZENLEMESİ
BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır: Meclis’e sevk edilen yasa tasarısı, sıkıyönetim dönemine ait hususlar içeriyor. Darbe dönemlerinde rastladığımız birtakım unsurlar var. Türkiye demokratikleşmeyi beklerken böyle bir yasa tasarıyla karşılaşması üzüntü verici. Ağır ceza mahkemeleri varken, sulh cezayla yani tek hâkimle işi halletme yöntemine gidilmesi çok anlaşılır değil. Arkasında farklı şeyler arıyorum. Adalet duygusu zedelenecek. Bu eğilim ve adımlar doğru değil. Türkiye’ye yazık ediliyor.
PARTİ YARGISINA DÖNÜŞÜYOR
DSP Genel Başkanı Masum Türker: Teklif yeni sorunları üretecek. Devletin, milletin değil AKP’nin HSYK’sı haline getirme amacı taşıyor. Bu teklif kanun hazırlama tekniğine uygun olarak oluşturulmadığı için paydaşların görüşü alınmamıştır. Mahkemelere verilen yeni yetkiler ya da ortaya konulan yeni yapı, iktidarın yargıyı kendisine göre biçimlendirme isteğinden kaynaklanmaktadır. Bununla yargıyı parti yargısına dönüştürmeye çalışıyorlar.
ALLAH BUNLARIN ŞERRİNDEN KORUSUN
CHP Milletvekili İhsan Özkes: AK Parti’nin Meclis’e getirdiği yargı düzenlemesine CHP Milletvekili İhsan Özkes tepki gösterdi. Özkes, ortada bir oyun olduğunu söyleyerek “Erdoğan Cumhurbaşkanlığı makamına çıkana kadarki yasalar farklı. Erdoğan, makamına oturduktan sonraki yasalar tersine dönmeye başladı. Demek ki, maksat bu zatı muhteremi o makama oturtmakmış. Ondan sonrası maalesef toz duman şeklindeki bir anlayışa doğru gidiliyor. Allah bunların şerrinden korusun” ifadelerini kullandı.
SIKIYÖNETİM DÖNEMİNİ ANDIRIYOR
CHP Milletvekili Durdu Özpolat: AK Parti’nin yeni yargı paketi teklifini CHP Milletvekili Durdu Özpolat, “Gözleri doymadı. Şimdi de yargının tamamını kontrol edebilecekleri konu üzerinde çalışıyorlar” diyerek eleştirdi. Yargı paketinin sıkıyönetimi andırdığını aktaran Özpolat şu ifadeleri kullandı: “Türkiye, demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaşıyor. Ama bu yargı ve bu halk mutlaka bunun hesabını soracak. Yaptıkları kirli, pis işlerini kapatabilecekleri yargı düzeni kurmaya çalışıyorlar.”
[16-10-2014, ulusal haber & ulusal ajans // Ankara]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder