20 Eylül 2014 Cumartesi

Terör ve tedhiş örgütü IŞİD tarafından “ESİR” alınan 49 Musul Konsolosluk personeli “rehine” serbest

Terör örgütü IŞİD tarafından “ESİR” alınan 49 Musul Konsolosluğu personeli “REHİNE” serbest
Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD'in alıkoyduğu konsolosluk görevlileriyle ilgili "Bu gece sabaha karşı vatandaşlarımızı aldık ve ülkemize getirdik. Ben de buradan doğrudan Urfa'ya gideceğim, rehinelerimizle buluşacağım" dedi. Şanlıurfa'daki bir kamu binasında bulunan Türk rehineler, 2 midibüs ve 1 minibüsle GAP Havaalanına'na hareket etti.
49 Musul Konsolosluğu personeli “REHİNELER” serbest
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) alıkoyduğu konsolosluk görevlilerinin bu gece sabaha karşı Türkiye'ye getirildiğini belirterek, "Sabaha karşı saat yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00'de de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı" dedi.
Davutoğlu, Bakü'de konakladığı otelde Türkiye saati ile saat 06.10'da yaptığı açıklamaya, "Aziz milletim, değerli vatandaşlarım, uzun bir süredir milletçe beklemekte olunan mutlu bir haberi sizlerle paylaşmak üzere sabahın erken saatlerinde huzurunuzdayım" diyerek başladı.
İşte serbest kalan personelden ilk görüntüler
Türkiye'nin Musul Başkonsolosu ve 48 Türk vatandaşının 3 ayı aşkın bir süredir Musul'da rehin tutulduklarını anımsatan Davutoğlu, "Günlerdir, haftalardır süren yoğun çalışmalar neticesinde bu gece sabaha karşı vatandaşlarımızı aldık ve ülkemize getirdik. Bu haftalardır hepimizin uykusunu kaçıran, kaygılara sevk eden ama en çok da ailelerimizi üzen bu gelişmelerden sonra bu mutlu haberi paylaşmaktan büyük bir onur duyuyorum" dedi.
Serbest kalan Türk personelden ilk kareler
Başbakan Davutoğlu, gece boyu Başkonsolos ile irtibat halinde olduklarını ve biraz önce 49 kişinin Türkiye'ye alındığını, alıkonulan 49 kişinin sağ salim Türkiye'ye ulaştıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Ben herşeyden önce bu zorlu süreç içinde bir taraftan acıyı yüreğinde tutup vakur bir şekilde bekleyen ailelerimize, diğer taraftan da bu bekleyişi saygıyla karşılayan ve büyük bir sorumluluk içinde hareket eden, vakur, vakar içinde hareket eden bütün toplum kesimlerimize teşekkürü bir borç biliyorum.
Güçlü, derin kültüre sahip milletler zor zamanlardaki dayanışmalarıyla imtihan edilirler ve bu imtihanları geçtikçe güçlenirler, olgunlaşırlar milletimiz asırlar boyu birçok sınavdan geçmiştir, son yıllardaki en büyük sınavlardan biri de devletimizi temsil göreviyle Musul'da bulunan bu vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı durumdur.
Erdoğan: "Başarılı bir operasyonla kurtarıldılar"
İlk andan itibaren kendileriyle teması hiç kesmemeye özen gösterdik. 24 saat esasıyla bulundukları yeri ve çevre şartlarını sürekli gözönünde bulundurarak çalışmalarımızı sürdürdük ve nihayet mutlu sona ulaştık. Bu çalışmalarda büyük çaba sarfeden Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarımıza, müsteşarımıza teşekkürü bir borç biliyorum milletimiz adına. Bu gece sabaha karşı yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00'de de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı.
Bu çerçevede emeği geçenlere teşekkür ederken, ailelerine bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Bu çalışmaya katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum, sorumlu davranan medya mensuplarına teşekkür ediyorum. Milletçe geçtiğimiz bu sınavdan bundan sonra da zorlu sınavlarla karşılaştığımız zaman aynı dayanışmayı sürdüreceğimize inancımı teyit ediyorum. Allah bir daha böyle bir acıyı hiçbir aileye göstermesin."
Başbakan Davutoğlu, yaşanan süreçte, zor durumda devletin bütün birimlerini ne kadar etkin davrandığını ve milletin tek bir yürek haline döndüğünü görmenin de onur verici olduğunu vurgulayarak, bu güzel haberin hayırlı olmasını diledi.
Bakü'deki programını yarıda keserek Türkiye'ye döneceğini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın Bakü'deki programlarda kendisini temsil edeceğini ifade eden Davutoğlu, "Şu anda rehinelerimiz sınırdan girdiler, Urfa'ya doğru hareket halindeler. Ben de buradan doğrudan Urfa'ya gideceğim, rehinelerimizle buluşacağım. Rehinelerimizin bir mühdet istirahat etmeleri ve kendilerini bir anlamda yenilemeleri gerekiyor" dedi.
49 personelin ailesi çok sevinçli
Davutoğlu, bir soru üzerine, istihbarat biriminin kendi yöntemleriyle gerçekleştirdiği bir çalışmayla Türk vatandaşlarının yurda döndüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Günlerdir çalışmalar yürütülüyordu, son dönemde yoğunlaşmıştı. Bir ara 'Azerbaycan seyahatiyle ilgili programı değiştirsek mi' diye düşünüyorduk. Bu gece itibariyle böyle bir gelişme bekleniyordu. Gece 23.30'dan şu saate kadar da buradan bizzat çalışmaları takip ettim. MİT Müsteşarıyla her an temas halindeydik. Biraz önce, yarım saat kadar önce sınırımızdan içeriye girdiklerinde, ülkemize kavuştuklarında bunu kamuoyu ile paylaşmaya karar verdik. Gece boyunca Başkonsolos ile telefonda temas halindeydik. Sağlık durumları iyi, şimdi arkadaşlar teslim aldılar. Bir istirahatten ve sağlık kontrolünden geçecekler, bazı ihtiyaçları var onlar karşılanacak. Biz de bu arada Urfa'ya intikal etmiş olacağız, oradan rehinelerimizle birlikte Ankara'ya hareket edeceğiz ve ailelerimizle rehinelerimizi buluşturacağız, kardeşlerimizi. Tekrar geçmiş olsun, milletimize ve ailelerimize. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın."
Başbakan Davutoğlu'nun açıklaması sırasında Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da hazır bulundu.
Başbakan Davutoğlu haberi böyle aldı!
Davutoğlu haberi Twitter'dan da duyurdu
Başbakan Davutoğlu, sosyal paylaşım ağı Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada da, Irak'ta alıkonulan Türk vatandaşlarının sabaha karşı Türkiye'ye getirildiğini hatırlattı.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Aziz milletimin gözü aydın. Irak'ta alıkonulan vatandaşlarımızı bugün sabah 05.00'de ülkemize getirdik. Bu süreçte vakur duruşunu bozmayan ailelere kalpten teşekkür ediyorum. Hepsine büyük geçmiş olsun. Bu süreçte büyük çaba gösteren başta MİT Müsteşarımız Hakan Fidan olmak üzere tüm görevlilerimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Ç;ok zor bir dönem geçiren ve bugün ülkelerine dönen vatandaşlarımı gönülden kucaklıyorum. Tekrar gözümüz aydın."
Başbakan personeli özel uçağı ile Ankara'ya getiriyor
Bu arada, Şanlıurfa GAP Havaalanında serbest kalan rehinelerle bir araya gelen Davutoğlu, rehineleri özel uçağı "TUR" ile Ankara'ya getiriyor.
Rehin alınanları, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda aileleri karşılayacak.
Ulusal Haber, ANKARA - 20 Eylül 2014

GEÇMİŞ OLSUN
Mehmet Necati GÜNGÖR
Hangi yöntemle olursa olsun, 49 vatandaşımızın o eli kanlı örgütün elinden kurtarılmış olması sevindirici bir gelişmedir.Bu konuda emeği geçen herkese teşekkürler. Ailelere, 102 gün yaşadıkları esaret için geçmiş olsun diyoruz. Özgürlüğe, vatana ve eve hoş geldiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, rehinelerin bir operasyonla kurtarıldığını söyledi. Başbakan, operasyon demedi, çalışma ve temas ile kurtarıldıklarından söz etti. Eski Cumhurbaşkanı, “tereyağından kıl çeker gibi kurtarıldılar” ifadesini kullandı.AKP milletvekili Şamil Tayyar ise her zamanki gibi olaya komplo teorisiyle yaklaşıp "CIA hamlesi" olarak yorumladı.
Birdenbire gelişen bu olay karşısında kafamızda soru işaretleri oluşmuşken; Terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Takva Haber Sitesi'nde bir haber yayımlandı.Habere göre, rehineler “İslam Devleti'nin Türkiye devletiyle yaptığı müzakereler neticesinde” serbest kalmış.
Haberde "İslam Devleti'nin Türkiye devletiyle yaptığı müzakeler neticesinde" serbest kaldığını bildiren site, "Böylece Türkiye devleti, İslam Devleti'ni dolaylı yollardan da olsa tanımış oldu." ifadelerine yer vermiş. Yine, IŞİD'in iddiasına göre rehineler, Türkiye'nin "ABD'nin işgal operasyonuna" katılmaması karşılığında bırakılmış.
Olay, Türkiye'de bayram sevinci yarattı.
Özellikle hükümet kanadı bunu siyasi şova çevirmekte gecikmedi.Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan gezisini yarıda bırakıp geldi ve hava alanında karşıladığı rehinelerle kucaklaştı. Rehine bebekleri öptü.
Konsolosla bir kaç kez kucaklaştı. Peki o Konsolos'a “bulunduğunuz yerden ayrılmayın, onlar bizim dostumuz, zarar vermezler” diyen kimdi? Bu durum karşısında “yağmurlar yağdı, yarıklar kapandı” mı diyeceğiz? Rehinelerin nasıl serbest kaldığını bilmek milletimizin hakkıdır.
Operasyonsa nasıl bir operasyonla? Görüşme ise, kimlerle?
Anlaşma ise neyin karşılığında?
İşe okyanus ötesinden karışanlar olmuşsa hangi emel ve amaçla?
Bir silahlı operasyon yapılmadığı kesin.Öyle olsa, olayın takdim şekli daha başka olurdu.
Görüşme ve anlaşma ihtimali ise ağırlık kazanıyor.IŞİD denen örgütün açıklaması da başka çağrışımlar yaptırıyor.İddia edildiği gibi IŞİD denen örgütün kurduğu uydurma devleti tanıma karşılığında mı vatandaşlarımız kurtulmuş oldu?
Kafamızı karıştıran başka şeyler de var:
Spiker, kurtarılan rehinelerle görüşüyor. “Size iyi davranıldı mı?, “Evet”
Öteki: “Çok meşakkat çektik.” Bir başkası: “Bu konuda konuşmamız yasak.”
En komik soru da Şeyma bebekle ilgili: “Şeyma bebek ağladı mı?”
Soruya bak! Medyamız bile olaya nasıl yaklaşacağını şaşırmış vaziyette.
***
TURK PARTİ Başkanı Özgüç’ten kurtarma komedisine tepki
Rehineler serbest
dış politika rehin
Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi (TÜRK PARTİ) Genel Başkanı Ahmet Eyüp Özgüç, 101 gündür rehin kalan konsolosluk görevlileri ve ailelerinin kurtarılmasının başarı değil, dış politikanın iflası olduğunu söyledi,
Rehine pazarlığının Türkiye’yi küçük düşürdüğünü belirten Özgüç, “dış politika bir terör örgütünün inisiyatifine bırakılmıştır” dedi.
Türk Parti Genel Başkanı
Ahmet Eyüp ÖZGÜÇ
Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi (TÜRK PARTİ) Genel Başkanı Ahmet Eyüp Özgüç, AKP hükümetinin, Türkiye’ye, Musul konsolosluk görevlisi ve aile bireylerinin bir terör örgütü tarafından rehin tutulmasının utancını yaşattığını söyledi.
Kurtarma operasyonu adı altında sunulan durumun, esasında “rehinelerin terör örgütü tarafından teslim edilmesi” olduğunu kaydeden Özgüç, şunları söyledi: “Rehinelerin serbest bırakması karşılığında terör örgütüne ne verildiği, pazarlıkların nasıl yapıldığı büyük bir soru işaretidir. IŞİD’e karşı izlenen tavır, AKP hükümetinin dış politikasının rezaletinin son perdesi olmuştur.” IŞİD’den yapılan “Türkiye, IŞİD ile pazarlık yaparak, İslam Devleti’ni tanıdı” açıklamasına da dikkat çeken Özgüç, şöyle konuştu:  “Anlaşılıyor ki, yapılan pazarlıklar sonucunda IŞİD için oluşturulan uluslararası askeri güçte Türkiye yer almayacaktır. IŞİD ile yapılan pazarlıkların ve verilen sözlerin açıklanması gerekmektedir. Bir terör örgütü ile pazarlık yapmak, daha da ötesine geçerek dış politikayı bir terör örgütünün talepleri doğrultusunda belirlemek rezalettir, ihanettir.” AKP hükümetinin rehinlerin yurda dönmesini bir kurtarma operasyonu gibi sunup, iç politika malzemesi yapmaması gerektiğini belirten TURK PARTİ Genel Başkanı Özgüç, dış politika rezaleti yüzünden 101 gün rehin kalarak özgürlüğünü kaybeden konsolosluk görevlileri ve ailelerine geçmiş olsun dileklerini iletti.
(Türk Parti Basın Bürosu; turkpartibasinburosu@medyabilgirehberi.net)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder