Üzgünüz..,
Doğu Türkistan Kapsama Alanı
Dışında!..
Türkiye'nin üç katı toprak genişliğine sahip olan Doğu
Türkistan; bağımsız bir devlet iken Çin tarafından işgal edilen, en ufak bir
hak arama talebine matuf nümayişte dahi Çin askerlerinin gerçek mermilerle
insanları taradığı baskı ve zulüm yurdu… Öyle bir baskı ve zulüm yurdu ki;
bırakın cinayetleri idamları, 1964’ten bu yana 50’ye yakın nükleer deneme
gerçekleştirilen bu turan topraklarında, dozajları zaman zaman değişmekle
beraber “sürekli ve planlı” birliğini mezalim var! Onca iğrenç ve insanlık dışı
uygulamalara rağmen hala Birleşmiş Milletlerin koruyucu şemsiyesi altına
giremeyen ve bu yönde yapılan tüm başvuruların geri çevrildiği Doğu
Türkistan’da şu anda 40 milyon Müslüman Türk var olma savaşı veriyor!BAYRAKLARI TÜRK
Maalesef ülkemiz ve dünya Müslümanlarının, dünyanın belirli yerlerindeki mazlumiyet ve mağduriyet alanlarına gösterdikleri ilgi ve duyarlılıklarda birliktelik yok; çoğu ait oldukları ve hizmet ettikleri gücün işareti ve onayına endeksli hale gelmiş durumda. İsmet Özel’in dediği gibi, bir dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır… Haliyle "varoluş" mücadelesi veren Uygur Türklerinin maruz kaldıkları zulüm karşısında ümmetin bu denli bir sessizliğe bürünmesi gerçekten çok üzücü…
Algı mühendislerinin kontrolü altındaki enformasyon ve medya
araçlarının önlerine koyduğu her şeyi afiyetle ve ayırt etmeden yemeye hazır
milyonlarca vatandaşımızın, Doğu Türkistan adlı bir yerdeki bizimle aynı dili
konuşan milyonlarca soydaşımızın varlığından ve yaşadıkları eziyetlerden
haberli olduğunu hiç zannetmiyorum. Haliyle Devletlerin kayıtsız kaldığına
milleler de kayıtsız kalıyor! Ya da milletler bilinçaltında kayıtsız kalmayacak
şuura sahip lakin devleti yönetenlerin duruşu ve tavırları nedeniyle bu
potansiyel asla kinetiğe dönüşmüyor.
ÇİN MEZALİMİ
Artık her türlü ilişkilerde dengeler gözetiliyor ve
hassasiyetler dengeler adına belirleniyor… Amerika’ya bakıyorsunuz yükselen güç
Çin’e karşı tedbir almak zorunda hissediyor kendini, Çin’deki Türkistan
muhalefetini açıktan desteklemeye cüret edemiyor. Onun yerine rakibi
Hindistan’ı güçlü tutmaya çalışıyor. Hindistan’ın düşmanı Pakistan’a
bakıyorsunuz zorunlu olarak o’da sırtını Çin’e dayamış durumda ve Uygur
Türklerine karşı İslami bir dayanışma içine giremiyor. Son üç yıldır Batı ile
kavgalı olduğu için haliyle aynı zamanda doğuya da tavır alma lüksüne sahip
olamayan Türkiye; mevcut ticaret hacmi ve askeri teknoloji ithalatı ve dahi
Çin’in Türkiye'nin toprak bütünlüğünü savunan ve pkk'ya hiç bir şekilde destek
vermeyen politikalarına karşılık Çin’i kızdırmak bir yana dursun, Çin’in
kaşlarını çatmasına bile sebep olacak bir hareketten kaçınıyor! Üstüne üstlük ‘devletin
duruşu, onu hangi zihniyetin yönettiğine bağlıdır’ ilkesi mucibince “Türk”
alerjisi olan suyun başını tutan bir kısım kozmopolit yöneticilerimizin
“çizgisi”ni de göz önünde bulundurursak, Türkiye Uygur Türkleri hakkında
“doğal” bir çaresizlik içerisinde!
BASKI, ZULÜM, İŞKENCE...
Kadim Türk ülkesi Doğu Türkistan; Türkiye’nin kendine,
tarihine, kültürüne, insanlığına, samimiyetine, dış politika anlayışına ve
dünyayı okuyuşuna dair bir aynadır. Ortak dil ve kültür köklerine sahip bu
kardeşlerimizle çeşitli sebeplerle aralarına engel koyanları hatta burun
kıvırarak onları küçümseyenleri kınıyorum!
Oralara kadar gidip onlara her tülü desteği vereceğini
taahhüt eden, gözyaşları içerisinde yanak yanağa resim çektirip Doğu
Türkistan’ı milli bir tatmin unsuru haline getirenlerin gazını almaya çalışan,
buraya geldiğinde ise orada yaşanan zulümleri "Çin'in iç meselesi
sayılması gerektiği" şeklindeki resmi cümlelerle değerlendiren, “dengeler
adına” vaziyet alan ve istikamet belirleyen hariciyemize de aşırı kızgınım!
Hariciyemize kızmam ve ayıplamam tamamen “elinde imkân olupta neleri yapmıyor”
sorusunun cevabıyla alakalı…
VE ALÇAKÇA
KALLEŞÇE SOKIRIM!..
Aklı başında hiç kimse Türkiye’den böyle bir ortamda
"bağımsız Doğu Türkistan" hayali üzerinden siyaset üretmesini
istemiyor ki… Türkiye, önümüzdeki yirmi - otuz yılda dünyanın en başat gücü
olma yolunda hızla ilerleyen Çin'e, öncelikli olarak Uygur Türklerine daha da
sert müdahalelerde bulunmak için meşru bir zemin oluşturacak fırsatları
vermeden, ivedilikle yapması gerekenleri masaya yatırıp bir istikamet edinmeli.
Millet bilinciyle ele aldığı Uygur Türklerinin sorunlarına aktif bir şekilde
eğilmesi için yurt içinde ve yurt dışında baskı grupları oluşturmalı…
Bağımsızlık gibi imkânsız hedeflerin peşinde değil; asimilasyon politikalarının
değiştirilmesi, Uygur Türklerinin temel haklarının garantiye alınması, baskı
görenlerin Türkiye’ye ilticasının kolaylaştırılması gibi gerçekçi amaçlar
doğrultusunda çalışılmalıdır. İnanın bunların hiç biri yapılmıyor!
Hülasa…
Dünyada iplerin çoktan koptuğu istisnai yerlerden biri olan
Doğu Türkistan’da varlık mücadelesi veren milyonlarca Uygur Türkü bu ümmetin
imtihanı olmuştur! Bu imtihanın sonucu şimdiden malumdur; Allah taksiratımızı
affetsin!
Bırakın işgale uğradığı 1949 yılından beri katledilen 35
milyon Uygur Türkünü; daha geçtiğimiz günlerde bir stadyumda 7 bin kişinin
izlediği bir duruşmada haklarında idam kararı verilen Doğu Türkistanlı
kardeşlerimizin ve 17 gün Atatürk Havalimanında çile çektirip zalime iade
korkusu yaşattığımız 35 kardeşimizin medyaya yansıyan görüntülerindeki
gözlerine iyi bakın!.. Burnumuzun dibindeki ülkeden onca mülteciye sınırlarımız
içerisinde yer açıldığı bir konjonktürde, aynı gerekçelerle 100’lü 150’li
gruplar halinde Türkiye’ye gelmek isteyen ama kapılardan geri çevrilen
Türkistanlı ailelerin gözlerine iyi bakın! Ziraboynuzsuz koçun boynuzlu koçtan
hakkını alacağı yargı gününde o gözlerden helallik dileneceğiz. Umalım da
onlar bize karşı bizim kadar insafsız olmasınlar!
“…Nice küçük topluluklar, Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir! Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir…" (Bakara-249)
Bu mutlak gerçeğin tecellisine mazhar olmak ve insanlık tarihinin en büyük yasalarından birini gerçekleştirmek, her devrin mazlumu Gök Bayrağın altındaki bu kardeşlerimize nasip olur inşâAllah…
“…Nice küçük topluluklar, Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir! Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir…" (Bakara-249)
Bu mutlak gerçeğin tecellisine mazhar olmak ve insanlık tarihinin en büyük yasalarından birini gerçekleştirmek, her devrin mazlumu Gök Bayrağın altındaki bu kardeşlerimize nasip olur inşâAllah…
Ahmet Türk; 02 Haziran 2014 Pazartesi - ahmetturk1@gmail.com
Müzmin Zulüm; Ziya_Cengiz_Gürel
Ahmet Beğ müzmin zulüm tanımını yapmış doğrudur. Dünyadaki
mazlum milletlere konjonktürel ve kesintili zulümlere maruz kalmışlardır. Uygur
Türkleri 250 yıldır aralıksız zulüm görüyor ve direniyor. Müthiş ir sınav!' Kolay
değil zalim Çin’in gözlerine baka baka “ben Türk’üm” diye haykırmak. Kolay
değil Allah’tan gayrı tutunacak dal bulunmazken “ben Müslümanım” diye gürlemek…
Bu arada AKP'nin "Türk" kavramı ile barışık olmadıkları yönündeki
görüşlere neredeyse katılacağım artık!!, 02 Haziran 2014 Pazartesi 13:32
*
elde imkan olupta yapılmayanlar; Şekerbaba

*
dış politika; vatandaş42
başbakan ve hükümetin dış politikasını siyonizm belirlediği
için sadece arzı mevdud toprakları ile ilğililer onun dışında dünyada ne oluyor
ne bitiyor umurlarında degil varsa yoksa arzı mevdud topraklarının bulundugu
ülkelerin topraklarından kopartılarak ara geçişte kürdistan ilerde israile
baglanması projesinde emek sarfediyorlar.Tarih herşeyi yazıyor görünen ve
görünmeyenleride, yazık uygur türkleri kardeşlerimize kendilerine zerre kadar
yardım yapılamıyor., 02 Haziran 2014 Pazartesi 10:58
*
*
Doğu Türkistan konusu çok netameli ve enteresan!...
Türkistan konusuna gelince: Bu konuda hem bilgi akışından
mahrum kaldık hem de Okullarımızda Cumhuriyetin başından beri sanki ülkemiz
dışında Türkler yokmuş gibi yetiştirilmiş olmanın meydana getirdiği ilgi ve
bilgi açığını kapatabilecek gayreti gösteremedik. Bu konuyu daha fazla gündemde
Tutup Dış işleri ve MİT’ de Doğu Türkistan ve Asya Türkleri masası diye yeni ve
maddi kaynakları sağlam olan başarılı personelden yeni bir birim açılması için
daha fazla çabalarımızı artırmamız lazımdır diye düşünüyorum. Artık Türkiye bu
konulara bütçe ayırabilecek bir konuma geldi. Tabi Türkiyeyi bu
durumdan düşürmek için yapılan Gezi kalkışmaları ve Türkiyeyi Batı
lehine durdurmak amaçlı sokak hareketleri de asla onaylanmayıp daima
kınanmalıdır. Türkiye Osmanlıyı da İstanbul'un sokaklarında kaybetti. Aklımızı
başımıza alıp Boğazdaki Simonlara çalışmayalım. Türkiye eskiden hayal bile
edemeyeceği sadece bir milyar dolar hibe karşılığında bütün hava ve deniz
limanlarımızı ABD ye açmak teklifini kabul etmezsek batarız ölürüz yağvelerin
den Gezi olayları ile başlayan hareketler sonucu 120 milyar doların üzerinde
parayı İstanbul dukalığının yurt dışındaki daha büyük patronlarına aktarmaları
sonucu kaybettik. Hükümet ile uğraşanların dedikoduları bırakıp düşmana
sazanlık etmek yerine daha fazlası nasıl yapılır ve daha hangi projeler öne
çekilip uygulanmalıdır diye tartışan Muhalefet partileri ile Muhalif aydınlara
ihtiyacı var.
Boğazdaki simonlar ile onların yurt dışındaki patronları
lehine Türkiyeyi durdurmakta sokağı ve geleneksek CHP siyasetini
sürdürenlerde artık ya akıllarını başlarına Toplayıp Türkiye’ye çalışmalılar ya
da yeni ve yeni dünya’ya uygun yatırımcı kalkınmacı ve güçlendirici politikalar
üretebilecek kapasitede yeni partilerin kurulması için yazışmalı ve iktidarı
değil neden hiçbir işe yaramadan seksen yıldan
fazladır Türkiye'nin frenine basmış bırakmıyorsun ve hala da basmaya
devam ediyorsun diye CHP ye yol gösterip akıllarını başlarına almaları
sağlanmalı ve Muhalefetin normal dünyadaki muhalefet partilerinin durumuna
geçmeleri sağlanmalıdır. Aksi halde hepimiz suçlu olduğumuzu ve kötü
gelişmelerden kendimizin de suçlu olacağımızı asla unutmamalıyız. Selamlar. 02 Haziran 2014 - A.D.Şimşek
*
Aşağıdaki yazıyı yazanın adı Ahmet TÜRK.... Kürt Ahmet'le
karıştırmayın... Bu sahici TÜRK.
İnşallah pusula şaşmaz artık ibre doğru yöne
dönmüşken...
Ağrı hezimeti bir işe yarar mı dersiniz? Yoksa tarih boyunca "yol kesen eşkıya
tayfası" yeni mi fark edildi?
Acaba bu yol kesen türedilere izin verilmese Ağrı kaybedilir
miydi? Her şeyi Başbakan mı akıl edecek?
Başbakan'dan başka adam yok mu bu memlekette. Bari Başbakanı kendi haline bırakın ve yanıltmayın!
2 Haziran 2014 15:49 tarihinde ZEKI SAHIN <zekisahin@yahoo.com> yazdı:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder