OYUN İÇİNDE OYUN!..
Musul'da IŞİD tarafından rehin alınan Başkonsolosluk rehinelerini kim
kurtaracak? Ankara'da konuşulan 2 senaryo var... Erdoğan mı yoksa İhsanoğlu mu?
Musul'da kontrolü ele geçiren IŞİD militanları 11 Haziran günü Türkiye'nin
Musul Başkonsolosluğunu basıp, 49 konsolosluk çalışanını rehin almıştı.
Türk ekibinden hala haber yok.... Süreçle ilgili spekülasyona açık
iddiaların ise ardı arkası kesilmiyor.
SENARYO 1
Ankara kulislerinde
dalgalanmaya sebep olan iddiaya göre Başkonsolosluk çalışanları 1 Temmuz'a
kadar salıverilecek. Bu öngörüde bulunanların dayanağı, Başbakan Erdoğan'ın
Cumhurbaşkanlığı adaylığını 1 Temmuz Salı günü açıklayacak olması... Bu
çevreler rehin alınma olayının başlangıçtan itibaren bir senaryo dahilinde
gerçekleştiğini savunuyorlar...
Buna gerekçe olarak da;
AKP Hükümeti'ni bir süredir IŞİD militanları ile arayı iyi tuttuğu,
Türkiye'den IŞİD'e CHP ve MHP'nin de dile getirdiği gibi "çeşitli
yardım" sevkıyatı yapıldığı, Örgütün önde gelenlerinin Türkiye'de tedavi
edildiği, Örgüt militanlarının Hatay üzerinden bölgeye transit geçiş yapma
imkanı sağlandığını...
iddialarını öne sürerek, IŞİD'den küçük bir "jest" istenmiş
olabileceği iddia ediliyor.
1 TEMMUZ'A KADAR SERBESTLER Mİ?
Buna göre 1 Temmuz Salı gününe, yani Başbakan'ın Cumhurbaşkanı adaylığını şaşalı bir törenle açıklayacağı ana kadar Başkonsolosluk personeli Türkiye'ye doğru yola çıkmış, hatta belki de Ankara'ya varmış olacak...
Buna göre 1 Temmuz Salı gününe, yani Başbakan'ın Cumhurbaşkanı adaylığını şaşalı bir törenle açıklayacağı ana kadar Başkonsolosluk personeli Türkiye'ye doğru yola çıkmış, hatta belki de Ankara'ya varmış olacak...
Erdoğan da adaylığını böylesi bir başarı hikayesi ile taçlandırmış olacak...
Bu salıverme olayı ile kamuoyu "49 rehineyi IŞİD gibi kanlı bir
örgütün elinden, bir kişinin bile burnu kanamadan alan, ancak bölgenin önemi
bir lideri olabilir" mesajı verilmiş olacak...
Hatta iddialara göre Salı gününe kadar Türkiye'nin IŞİD ile
"danışıklı-dövüş"lü bir çatışmaya bile gireceğini iddia edenler
var...
SENARYO 2
İşte tam da bu noktada devreye ikinci bir senaryo daha giriyor. Buna göre ise "çatı aday" Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu geniş diplomasi ağını kullanarak rehineleri serbest bıraktıracak....
İşte tam da bu noktada devreye ikinci bir senaryo daha giriyor. Buna göre ise "çatı aday" Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu geniş diplomasi ağını kullanarak rehineleri serbest bıraktıracak....
İhsanoğlu'nun dünya genelindekü güçlü diplomatik ilişkileri ve etkili
bağlantıları dünyaca biliniyor...
Bu ilişkiler bütününde Arapların yerinin çok daha ayrı olduğu
görülüyor.
İşte son günlerde Ankara kulislerinde son günlerde böyle ilginç
senaryolar konuşuluyor. Gerçeğin nasıl şekilleneceğini ise önümüzdeki
birkaç gün gösterecek... (REF: UNİTED-TURKS GRUP;
27.06.2014-ANKARA)
YORUM VE KATKI:
İşte..............! Olabilir mi................? Neden olmasın.............? Ecevit'e Apo'yu CIA-MOSSAD getirtmedi mi...............? Ecevit Başbakan olmadı mı.....................?
Posted by: ZEKI SAHIN zekisahin@yahoo.com
[UNITED-TURKS] Bülent ESİNOĞLU-Mezhepçi, ABD vesayetli dış siyaset ve
Türkmenler
[T.C. Oraj POYRAZ included below]
Dünyanın en kaypak, en kararsız, en iradesiz milletini
tebrik ediyorum. Şu topraklarda yaşayanlar güvenip de yola çıkan herkes yaya kaldı. Son üç yüz yılımız utanç hikâyesidir. Dünyanın en pahallı gayri menkulü üzerinde oturuyoruz. Ve bir kalabalık oluşturmaktan başka bir özelliğimiz yok. Bir koyun sürüsü gibi başka milletlerin bize biçtiği rolleri oynamaktan çok
keyif alıyoruz. Biz buyuz. Ya utanın kendinizi düzeltin, ya da utanmayın, kolay, rahat bir yolda
devam edin. Bu kadar basittir. Oraj POYRAZ & L2fSIJNoA0xfSNxA
Bülent ESİNOĞLU-Mezhepçi, ABD vesayetli dış siyaset ve Türkmenler
1990’lı yıllarda başlayan Amerika’nın bölge tasallutu; bölgeyi cehenneme cevirdi.
1990’lı yıllarda başlayan Amerika’nın bölge tasallutu; bölgeyi cehenneme cevirdi.
Bölgeyi Amerikan çıkarlarına göre düzenlemek, bölge ülkelerinin
çıkarları ile çatışan bir amaçtı.
Amerika, bölgedeki çıkarlarına ulaşmanın en kestirme yolu olarak, İslam
ülkeleri arasındaki çelişkileri kullandı....
İngilizlerden miras aldıkları bu stratejinin temeli; Sünni Şii
çatışmasıydı.
Amerika’nın bu dış siyaset öngörüsüne, Davutoğlu nasıl yorumluyordu?
Amerika’nın bölge politikaları bizim politikalarımızla örtüşüyor.
Amerika’nın bölge politikaları bizim politikalarımızla örtüşüyor.
Nasıl bir felaketle örtüştüğümüz artık cümle âlemin bildiği bir şey…
Amerika, İran’ı dize getirmek adına, Sünni Hilal, Sünni Blok adına ne
derseniz deyin, bir güç bloku oluşturdu.
Sünni Blok’ta Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün yer aldı.
ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan; Sünni Terörüne silah ve lojistik
verdi.
Suriye halkı ve devleti, Sünni Mezhepçi terörle, üç buçuk yıldır
uğraştı.
Uğraşmaya devam ediyor.
Uğraşmaya devam ediyor.
Sünni yobazlık adına, Emevi Camiinde namaz kılmayı çok arzu
ediyorlardı.
Şam’da namaz kılmak adına, Sünni terör örgütlerine tonlarca silah
gönderildi.
Suriye, Rusya ve İran’ın yardımıyla, Sünni terör örgütü IşiD’ı
Suriye’den Irak’a sürdü.
Sorun aynı sorun olarak Irak’a taşındı.
Şimdi IŞİD terör örgütü, ABD ve Türkiye tarafından Maliki’ye karşı
kullanılıyor.
Tıpkı Suriye’de Esad’ı devirmek için kullanıldığı gibi…
Irak’a karşı, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın tertiplediği Sünni
terör yürütülüyor.
ABD ve Türkiye bir yandan IŞİD’ı örtülü olarak desteklerken, öte
yandan, Maliki konusunda siyasi karşıtlık yürütüyor.
Anlayacağımız, gene bildik siyasetler; Sünni Şii çatışması…
Anlayacağımız, gene bildik siyasetler; Sünni Şii çatışması…
Gerek Suriye’de, gerek Irak’taki Türkmenler Şii olduklarından
çatışmanın ortasında kaldılar.
Yani Sünni terörünü destekleyen AKP’den Şii Türkmenleri koruması
beklenemezdi.
Öyle de oldu. AKP iktidarı Türkmenlerin liderlerini çağırıp nasihat geçiyor.
Bir şey yapıyormuş gibi rol kesiyor.
Belki IŞİD’a yalvarıyordur, aman Türkmenlere saldırmayın bir zorda kalırız diye…
Belki IŞİD’a yalvarıyordur, aman Türkmenlere saldırmayın bir zorda kalırız diye…
AKP iktidarı içine düştüğü yobaz siyaset yüzünden, Türkmenlere de sahip
çıkmıyor.
Susun diyor. Bölgede ki, Sünni/Şii çatışması öyle boyutlara yükselecek ki, yobaz ve ABD vesayetindeki AKP siyasetleri, Suriye’deki gibi çökecek, bu siyasetleri yürütenleri de içine alacaktır. Bir şey dikkatinizi çekiyor mu?
Susun diyor. Bölgede ki, Sünni/Şii çatışması öyle boyutlara yükselecek ki, yobaz ve ABD vesayetindeki AKP siyasetleri, Suriye’deki gibi çökecek, bu siyasetleri yürütenleri de içine alacaktır. Bir şey dikkatinizi çekiyor mu?
Erdoğan, kendisine karşı söylenmiş incir çekirdeği kadar eleştirilere,
saatlerce cevap verirken, her gün ajanslar, gazeteler Türkiye’den Irak ve
Suriye’ye silah sevkiyatını yazarken, Erdoğan’dan çıt yok. AKP iktidarı için Türkmenlerin Sünni Araplar kadar değeri yoktur.
Çünkü onların varlığı; AKP’nin Sünni siyasetlerine karşı.
Kerkük’te ne oldu derseniz? AKP, Türkiye’yi bölme müttefiki Barzani’ye ittifakın hediyesi olarak
bahşetti.
Orada Türkler varmış! Hadi canım sende… Sünni değiller ki…
Mezhepçi, gerici, ABD vesayetçisi siyasetlerle, Türkiye’nin hakları
savunulamaz ki…
25.6.2014, bulentesinoglu@gmail.com
25.6.2014, bulentesinoglu@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder