ÖZGECAN DAVASINDA KARAR ÇIKTI... LÂKİN, ADALET AKİM KALDI, HAK YERİNİ BULMADI!..
MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde bindiği minibüste
tecavüz girişiminde bulunulup, direnince öldürülüp cesedi yakılan, üniversite
öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın katil zanlıları minibüs şoförü Ahmet
Suphi Altındöken ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl, babası Necmettin Altındöken
ağırlaştırılmış müebbet, arkadaşı Fatih Gökçe ise ağırlaştırılmış müebbet hapis
ve 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir kadın üyenin de bulunduğu mahkeme
heyeti cezalarda hiç bir indirim uygulamadı ve karar salonda
alkışlandı. Ailenin avukatları "kararı değerli buluyoruz"
derken, 'tarihi' olarak nitelenen karar Özgecan'ın anne-babasının evlilik
yıldönümüne denk geldi.
MUTLAKA İDAM EDİLMELERİ GEREKİRDİ
Özgecan Aslan'ın katil zanlısı 26 yaşındaki Ahmet Suphi Altındöken'in 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma;, 50 yaşındaki Necmittin Altındöken ile 20 yaşındaki Fatih Gökçe'nin ise 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılandıkları davanın 3'üncü duruşması saat 09.00'da başladı.
KADINLAR ÖZGECAN İÇİN TOPLANDI
Özgecan Aslan'ın katil zanlısı 26 yaşındaki Ahmet Suphi Altındöken'in 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma;, 50 yaşındaki Necmittin Altındöken ile 20 yaşındaki Fatih Gökçe'nin ise 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılandıkları davanın 3'üncü duruşması saat 09.00'da başladı.
KADINLAR ÖZGECAN İÇİN TOPLANDI
Davanın ilk duruşmasında olduğu gibi bu duruşmada da Tarsus Adliyesi, Özgecan
davasının duruşması için kapatıldı. Bu davadan başka hiçbir duruşmanın
görülmediği adliyede polis geniş güvenlik önlemi aldı. Adliyenin önündeki yol trafiğe
kapatılırken, çevresinde polise ait 1 TOMA ve 1 zırhlı araç ile Mersin
Büyükşehir Belediyesi'nin 2 itfaiye aracı hazır bekletildi.
İçeride dava devam ederken, dışarıda çeşitli kadın örgütlerinden yaklaşık 300 kişi taşıdıkları dövizler, attıkları sloganlarla kadına yönelik şiddete tepki gösterdiler. Davanın ilk duruşmasında 'iktidara yakın oldukları' iddiasıyla diğer kadın örgütleri tarafından tepki gören Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), bu duruşma kalabalık gruptan ayrı durdu.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın da aralarında bulunduğu kadınlar, 'İyi, hal, tahrik indirimlerine hayır pankartı' açarken, 'Kadınlara adalet, katillere ağırlaştırılmış müebbet', 'Erkeksen öfkeni yen' yazılı dövizler taşıdı. Burada birer açıklama yapan Meral Danış Beştaş, Akdeniz Belediyesi Başkan Yardımcısı HDP'li Yüksel Mutlu ile KADEM adına açıklama yapan Betül Yılmaz, kadına şiddete son verilmesini ve kadınları öldüren erkeklere 'iyi hali' ve 'tahrik' gibi çeşitli nedenlerle ceza indirimi uygulanmamasını istedi.
CANİLER (SANIKLAR) JANDARMA KORDONUNDA
İçeride dava devam ederken, dışarıda çeşitli kadın örgütlerinden yaklaşık 300 kişi taşıdıkları dövizler, attıkları sloganlarla kadına yönelik şiddete tepki gösterdiler. Davanın ilk duruşmasında 'iktidara yakın oldukları' iddiasıyla diğer kadın örgütleri tarafından tepki gören Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), bu duruşma kalabalık gruptan ayrı durdu.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın da aralarında bulunduğu kadınlar, 'İyi, hal, tahrik indirimlerine hayır pankartı' açarken, 'Kadınlara adalet, katillere ağırlaştırılmış müebbet', 'Erkeksen öfkeni yen' yazılı dövizler taşıdı. Burada birer açıklama yapan Meral Danış Beştaş, Akdeniz Belediyesi Başkan Yardımcısı HDP'li Yüksel Mutlu ile KADEM adına açıklama yapan Betül Yılmaz, kadına şiddete son verilmesini ve kadınları öldüren erkeklere 'iyi hali' ve 'tahrik' gibi çeşitli nedenlerle ceza indirimi uygulanmamasını istedi.
CANİLER (SANIKLAR) JANDARMA KORDONUNDA
İlk duruşmada Ahmet Suphi Altındöken'in "Fatih arabadan inerken kemerini
sıkıp fermuarını çekti. Cinsel bir şey yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama
yeltendiğini biliyorum" diye savunma yapmasının ardından Cumhuriyet
Savcısı tarafından hazırlanan ek iddianame ile 'Nitelikli cinsel saldırı'
suçundan da yargılanmaya başlanan Fatih Gökçe ile birlikte Suphi Altındöken ve
Necmittin Altındöken, bu duruşma mahkeme salonuna getirildi. Sanıkların bulunduğu bölümün arkasına jandarma kordonu oluşturuldu. Aileden
Özgecan'ın amcası Yaşasın Aslan'ın katıldığı duruşmada aile ve sanık avukatları
ile Adana, Mersin, Ankara, Gaziantep, Samsun, İstanbul, Muğla, Antalya ve Kırklareli Barosu'ndan
avukatlar yer aldı. Duruşmada, Ahmet Suphi Altındöken'den boşanan eşi
Neslihan'ın avukatı Ebru Çatıkkaş, davaya müdahil olmak istedi. Aile avukatları
ise Çatıkkaş'ın sanığın eski eşinin avukatı olduğunu belirterek itiraz etti ve
mahkeme heyeti itirazı kabul etti.
MAHKEME SAVCISI: İNDİRİM YAPILMASIN…
MAHKEME SAVCISI: İNDİRİM YAPILMASIN…
Duruşmada mahkeme savcısı Mehmet Dilan, geçen duruşmada verdiği mütalaasını
tekrar ederek sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in 'Nitelikli adam öldürme,
cinsel amaçlı alıkoyma, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçlarından',
arkadaşı Fatih Gökçe'nin 'Nitelikli adam öldürme ve nitelikli cinsel saldırıya
teşebbüs' suçlarından, babası Necmittin Altındöken'in 'Nitelikli adam öldürmeye
iştirak' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile cezalandırılmalarını, iyi
hal indirimi uygulanmadan cezaların en üst sınırdan verilmesini talep etti. Daha sonra söz alan aile avukatlarından Sevim Küçük ise her 3 sanığın da ortak
karar alarak ortak hakimiyet kurup Özgecan Aslan'ı birlikte öldürdüklerinin
sanıkların anlatım ve dosya kapsamından anlaşıldığını, bu nedenle de cezanın en
üst sınırdan verilmesini talep etti. Avukat Küçük, genç kızın genital
bölgesinin tamamen yakıldığını, bu bölgenin bilerek yakıldığını ve bunun cinsel
saldırıyı gizlemek için yaptıklarını kaydederek Fatih Gökçe'nin nitelik cinsel
saldırı suçundan cezalandırılmasını istedi.
HİÇBİR İNDİRİM YAPILMADI
Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, salona gelip kararı açıkladı. Mahkeme heyeti, her 3 sanığı da 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti ayrıca katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken'i 'bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 27 yıl, Fatih Gökçe'yi ise aynı gerekçe ile 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkların cezalarında indirim uygulamadı, karar avukatlar tarafından alkışlandı.
JANDARMANIN DİKKATİ SAYESİNDE YAKALANDILAR
Mersin'in Tarsus İlçesi'ndeki Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde okuyan Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015'te okuldan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Bunun üzerine aile, polise kayıp başvurusunda bulundu. Özgecan ailesi ve polis tarafından her yer de aranırken, Tarsus-Mersin-Adana arasında yolcu taşıyan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma kontrol noktasında durarak otobana nasıl çıkacağını sordu. Askerler, minibüsün tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini fark edince şüphelenip yol kenarında durdurarak arama yaptı.
Sürücünün babası Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe'nin de bulunduğu minibüste kan izine rastlandı. Ahmet Suphi Altındöken, kanın müşteri olarak minibüste kavga eden 2 yolcuya ait olduğunu söyledi. Gözaltına alınan 3 kişi, işlemlerinin arından serbest bırakıldı.
Jandarma, Özgecan Aslan'ın kayıp bilgisi üzerine minibüsü 12 Şubat'ta içinde Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe ile birlikte ele geçirildi. Minibüste detaylı arama yapan ekipler bir şapka buldu. Şapkanın gösterildiği Mehmet Aslan'ın 'Kızıma ait' demesi üzerine sorgulanan Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe, genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini, cesedini benzin dökerek yaktıklarını, ardından da Çamalan Köyü Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti. Bir süre sonra Ahmet Suphi Altındöken de jandarma tarafından yakalandı. 13 Şubat sabahı şüphelilerin gösterdiği yerde genç kızın yanmış cesedi bulundu.
ÖZGECAN HAYATTAYKEN 2 ELİNİ KESMİŞ
HİÇBİR İNDİRİM YAPILMADI
Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, salona gelip kararı açıkladı. Mahkeme heyeti, her 3 sanığı da 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti ayrıca katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken'i 'bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 27 yıl, Fatih Gökçe'yi ise aynı gerekçe ile 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkların cezalarında indirim uygulamadı, karar avukatlar tarafından alkışlandı.
JANDARMANIN DİKKATİ SAYESİNDE YAKALANDILAR
Mersin'in Tarsus İlçesi'ndeki Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde okuyan Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015'te okuldan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Bunun üzerine aile, polise kayıp başvurusunda bulundu. Özgecan ailesi ve polis tarafından her yer de aranırken, Tarsus-Mersin-Adana arasında yolcu taşıyan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma kontrol noktasında durarak otobana nasıl çıkacağını sordu. Askerler, minibüsün tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini fark edince şüphelenip yol kenarında durdurarak arama yaptı.
Sürücünün babası Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe'nin de bulunduğu minibüste kan izine rastlandı. Ahmet Suphi Altındöken, kanın müşteri olarak minibüste kavga eden 2 yolcuya ait olduğunu söyledi. Gözaltına alınan 3 kişi, işlemlerinin arından serbest bırakıldı.
Jandarma, Özgecan Aslan'ın kayıp bilgisi üzerine minibüsü 12 Şubat'ta içinde Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe ile birlikte ele geçirildi. Minibüste detaylı arama yapan ekipler bir şapka buldu. Şapkanın gösterildiği Mehmet Aslan'ın 'Kızıma ait' demesi üzerine sorgulanan Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe, genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini, cesedini benzin dökerek yaktıklarını, ardından da Çamalan Köyü Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti. Bir süre sonra Ahmet Suphi Altındöken de jandarma tarafından yakalandı. 13 Şubat sabahı şüphelilerin gösterdiği yerde genç kızın yanmış cesedi bulundu.
ÖZGECAN HAYATTAYKEN 2 ELİNİ KESMİŞ
Sorgusunda suçunu itiraf eden Suphi Altındöken, cinayeti en ince detayına kadar
soğukkanlılıkla anlatarak, "Otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alıp
boğazına, boynunun şah damarına doğru soktum. O panikle bir iki defa daha
boğazına soktum çıkardım. Araçtan inip Fatih'e boğazını kestiğimi söyledim. Bu
sırada bayandan harıltılı bir şekilde nefes alıp verme sesi ve öksürük sesi
geliyordu. Fatih bu sesi duyunca 'Oğlum madem yaptın yüzünü cırmalamış, kızın
tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin' dedi. 'Ne yapayım?' diye sordum o da
bana 'Ellerini kes' dedi. Bu sırada Fatih aracının ön tamponuna koyduğum bıçağı
alıp bana verdi ben de o panikle araca girdim. Bu sırada bayandan hala
harıltılı bir ses geliyordu ve yaşıyordu. Bayanın iki elini de bileklerinden
kestim" diye ifade verdi. Özgecan'ın amcası Yaşasın Aslan karar sonrası yaptığı açıklamada, "Bu
karar en ağır ceza ama bizim yine vicdanımız rahat değil. Bugünden sonra sevgi
ve barış istiyorsak bilgiye ve saygıya önem vermeliyiz. Çok geç kalmadan
kayıtısz şartısz sevgi içinde kalmak dileğiyle avukatlarımıza devlet
büyüklerimize halkımıza ailem adına sonsuz teşekkürler sunuyorum." dedi
BU CEZA, BUNDAN SONRAKİ KARARLARA ÖRNEK OLSUN VE MUTLAKA ARTIK: "İNSANLIK DÜŞMANLARINA İDAM CEZASI" TEKRAR GETİRİLSİN.
Kararın açıklanmasının ardından Özgecan Aslan ailesinin
avukatı Efkan Bolaç şöyle konuştu: "Neredeyse 40 yılın üzerinde bir süre içeride
kalacaklar gibi görünüyor. İstediğimiz gibi bir karar çıktı. Kamuoyunun
baskısı, örnek olacak bir karar olması isteği bu sonucu getirdi. Dosyada son
söz söylenirken amcası bir şey söylemişti 'Bir ceza istiyorum' diye. Bu ceza
bundan sonraki bütün kadın cinayetlerinde örnek olur diye düşünüyoruz.
İndirimsiz, 'çok seviyordu ağır tahrik altındaydı' gibi örneklemelerin
olmayacağı bir süreç olsun istiyoruz. Umarız bundan sonra bu karar bütün ülkede
emsal teşkil eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder