GÜNCEL HAÇLI
SEFERLERİ’NİN HÜCUM EMRİ “11 EYLÜL KUMPAS-I” VE BU MENFUR SAHTEKÂRLIK SENARYOSUNUN
PERDE ARKASI
NİSYAN İLE MALÛL OLMAMALI HAFIZA-İ BEŞER!..
NİSYAN İLE MALÛL OLMAMALI HAFIZA-İ BEŞER!..
ŞEYTANÎ OYUN:
MOSSAD’ın olaydan haberdar olduğunu ispatlayan ikiz kulelerde çalışan Yahudilerin 11 Eylül’de sıfır kayıp vermesinin dışında CIA ve FBI’da bu olaydan haberdardı. Amerikan kongresinin oluşturduğu araştırma komisyonu CIA’nın en az 2 ay önce bu olaydan haberdar olduğunu açıkladı (1). Amerikan milli güvenlik görevlisi kongrede şu itirafta bulundu.
MOSSAD’ın olaydan haberdar olduğunu ispatlayan ikiz kulelerde çalışan Yahudilerin 11 Eylül’de sıfır kayıp vermesinin dışında CIA ve FBI’da bu olaydan haberdardı. Amerikan kongresinin oluşturduğu araştırma komisyonu CIA’nın en az 2 ay önce bu olaydan haberdar olduğunu açıkladı (1). Amerikan milli güvenlik görevlisi kongrede şu itirafta bulundu.
11
Eylül’den 2 hafta önce şefimden ısrarla bu olayın zanlılarından birini
tutuklamasını istedim, ancak her hangi bir karşılık alamadım (2). Bu yüzden
MOSSAD, CIA ve FBI, 11 Eylül senaryosunu uygulayıp gizli amaçlarını kamufle
etmek ve Müslümanları suçlamak için El-Kaide ve Holivud’un 2 oyuncusunu Bin
Ladin ve Elzevahiri rolünde kullanmış olma ihtimali oldukça yüksektir. Nasıl oluyor da
Pensilvanya’da kaçırılan bir uçak füze ile vuruluyor, ama Newyork gibi önemli
bir kent hava savunma sisteminden yoksun oluyor? Dış işleri
bakanlığı önünde gerçekleşen patlama ve kaçırılan diğer 4 uçağın başına ne
geldi? Neden bunca zaman geçmesine karşın CIA binasının çöküşü ve Beyaz
Saray’da çıkan yangından söz edilmiyor.
Kuşkusuz CIA ve
MOSSAD’daki tasarımcılar bu iki meseleyi yedekte tutmayı yeğledi, çünkü eğer
ikiz kuleler projesi facia görüntüsünü oluşturmasaydı bu iki meseleden
yararlanılacaktı. 5 yıllık bir süre içerisinde CIA, 6 başkan değiştirdikten
sonra1997’de Corc Tenet CIA başkanı oldu. İşte tam o sırada birden bire
El-Kaide Amerikan karşıtı bir örgüt olarak gündeme geldi ve bazı
saldırılardan sorumlu tutuldu. 7 yıl sonra Tenetle birlikte El-Kaideyi CIA
tarafından takip etmekle görevlendirilen Maykel Şuer de istifa etti. Bunun
dışında dünyada tüm telefon görüşmelerini dinlediğini iddia eden NSA veya
bizzat her türlü terör, komplo, bombalı saldırı veya kargaşa çıkarmakta uzman
olan CIA’nın bu olaydan haberdar olmadığı nasıl kabul edilebilir? 11 Eylül, dünya
kamuoyunu kandırmak için uygulanan çirkin bir senaryonun ufak bir parçasıdır.
Bazı ülkelerin güvenlik kurumları yayınladıkları kesin raporlarında 11 Eylül
ile bazı Amerikalı tanınmış şahsiyetleri arasındaki ince bağları ifşa ettikten
sonra Beyaz Saray’daki anlaşmazlık zirveye ulaştı, öyle ki bazı bakanlar aleni
bir şekilde Bush’a karşı çıkarak gerektiğinde kendilerini bu tehlikeli oyundan
çekmek için zemin hazırlamaya başladı (3).
İlkin, Amerika terörizmi yok etmek için her türlü şartlar altında istediği ülkeye aldırabilir(4) diyen Maliye bakanı Poul Onil istifasından sonra şöyle bir itirafta bulundu. Bush, Saddam’ın devrilmesini 11 Eylül’den önce planlamıştı! Evet, 11 Eylül Bin Ladin’in video kasetleri ile dünya kamuoyunu aldatmak için uygulanan çirkin bir senaryodur. Bu olay güvenlik açısından Perl Harbour ve psikolojik açıdan Halokast gibi tasarlandı ve abartma bakımından Perl Harbour kadar abartılırken Halokast kadar da yalan ve yapaydı. Ocak 2004’te 11 Eylül olayının kayıpları 2749 kişi olarak açıklandı ki tabi hepsi de Amerikalı değildi. Onlar Amerika’nın dünyaya musallat olması ve İsrail’in yok olmaması yolunda MOSSAD ve CIA kurbanı oldu. Eğer Amerikalılar bu cinayeti işlediyse uçaklar nasıl kaçırılmıştı? Uzmanlar uçuştan önce uçakların otomatik pilotunun kulelere doğru kilitlenmesi durumunda pilota ihtiyaç olmadığını belirtiyor. Dolayısıyla bu olayın gerçekleşmesi için uçağı kaçırmaya bile gerek yoktu ve bu yüzden El-Kaide’nin müstahak etmiş olması tezi de geçerli olamaz. Belki bazıları CIA ve MOSSAD’ın bu olayı yarattığı düşüncesini mantıksız bulabilir, ancak eğer tarih sayfalarına bakacak olurlarsa 1963’te Kennedy’nin CIA ve 1995’te İzhak Robin’in Likud partisi tarafından terör edildiğini göreceklerdir. Deyvidian tapınağının FBI tarafından havaya uçurulması, Oklahoma’da eski Pentagon askerince gerçekleşen patlama, Davud oteli patlaması, Filistin’den kaçan 200 Yahudi’yi taşıyan geminin infilak etmesi, İngilizlerin Kudüs karargahı ve savaş gemilerinin 1939’da havaya uçurulmasa (5), Arjantin’de Amia olayı… hepsi 11 Eylül hadisesine benzer olaylardır.
İlkin, Amerika terörizmi yok etmek için her türlü şartlar altında istediği ülkeye aldırabilir(4) diyen Maliye bakanı Poul Onil istifasından sonra şöyle bir itirafta bulundu. Bush, Saddam’ın devrilmesini 11 Eylül’den önce planlamıştı! Evet, 11 Eylül Bin Ladin’in video kasetleri ile dünya kamuoyunu aldatmak için uygulanan çirkin bir senaryodur. Bu olay güvenlik açısından Perl Harbour ve psikolojik açıdan Halokast gibi tasarlandı ve abartma bakımından Perl Harbour kadar abartılırken Halokast kadar da yalan ve yapaydı. Ocak 2004’te 11 Eylül olayının kayıpları 2749 kişi olarak açıklandı ki tabi hepsi de Amerikalı değildi. Onlar Amerika’nın dünyaya musallat olması ve İsrail’in yok olmaması yolunda MOSSAD ve CIA kurbanı oldu. Eğer Amerikalılar bu cinayeti işlediyse uçaklar nasıl kaçırılmıştı? Uzmanlar uçuştan önce uçakların otomatik pilotunun kulelere doğru kilitlenmesi durumunda pilota ihtiyaç olmadığını belirtiyor. Dolayısıyla bu olayın gerçekleşmesi için uçağı kaçırmaya bile gerek yoktu ve bu yüzden El-Kaide’nin müstahak etmiş olması tezi de geçerli olamaz. Belki bazıları CIA ve MOSSAD’ın bu olayı yarattığı düşüncesini mantıksız bulabilir, ancak eğer tarih sayfalarına bakacak olurlarsa 1963’te Kennedy’nin CIA ve 1995’te İzhak Robin’in Likud partisi tarafından terör edildiğini göreceklerdir. Deyvidian tapınağının FBI tarafından havaya uçurulması, Oklahoma’da eski Pentagon askerince gerçekleşen patlama, Davud oteli patlaması, Filistin’den kaçan 200 Yahudi’yi taşıyan geminin infilak etmesi, İngilizlerin Kudüs karargahı ve savaş gemilerinin 1939’da havaya uçurulmasa (5), Arjantin’de Amia olayı… hepsi 11 Eylül hadisesine benzer olaylardır.
Neden Pentagon
binası ikiz kuleler gibi alevlenmedi ve iddia edilen can kaybı sayısı
açıklanmadı? Neden bir kaç basit görüntü yayınlamakla yetinildi?
İkiz kulelerin uçakların infilakından doğan ısı yüzünden demir yapının erimesi
sonucu çöktüğü iddia edildi.
1-Eğer bu
iddiayı kabul edecek olursak demek ki ısı üst katlardan temele ulaşmış ve
kulelerin çökmesine sebep olmuştur.
"OYSA ISI
METALLERDE AŞAĞIDAN YUKARIYA DOĞRU YAYILIR"
Ayrıca, eğer ısı
kulelerin çökmesine sebep olduysa, neden ilkin uçakların isabet ettiği katın
üstündeki katlar (örneğin 106. kat) çökmedi ve tam tersine çökme olayı alt
katlardan başladı?
Neden kuleler
aşamalı çöküş yerine dağılmadı veya herhangi bir yöne eğilmedi veya yatay
olarak çökmedi?
2-Kuleler 30 yıl
önce inşa edilmişti ve 21. yüzyıl için eski bir yapı sayılıyordu. Kongrenin
izni ile yapılan araştırmada, kulelerin belediyenin izni ve denetimi
olmaksızın inşa edildiği anlaşıldı. Bu durum Manhatan gibi önemli bir
mahallede tamamen istisnadır.
3-Diyelim ki Tri
Misanın “Pentagona füze isabet etti” tezi doğru değil. O zaman eğer uçağın
isabet etmesi 110 katlı 2 kuleyi çökertebiliyorsa nasıl oluyor da benzer
bir durumda Pentagon’un hatta tek bir kanadı bile çökmedi? Gerçi Amerika
savunma bakanlığı isabet alan kanadın desteklendiğini ve daha önceden binanın
bu kısmını onarmak istediğini iddia ediyor. Ancak bu itiraf bile Pentagon’un
olaydan daha önce haberdar olduğunu gösteriyor.
4-Uçakların
hızlı bir şekilde kulelere isabet etmesi çökmesinin sebebi olduğu iddiası da
geçersizdir. Çünkü bu kuleler Atlantikte esen şiddetli fırtınalara
dayanacak şekilde tasarlanmıştı ve 30 yıllık yaşamı boyunca hiçbir titreşim
bile yaşamamıştı. Daha da ilginç olan nokta, her uçağın iki kanadının toplam
boyu, kulenin eninden daha azdır.
O zaman nasıl
oldu da kuleler isabet aldıktan 30 dakika sonra birden bire kendi içinde çökmeye
başladı? Neden isabet alan ikinci kule birinci kuleden önce çöktü? Tüm bunlar
kulelerin daha önce yerleştirilmiş patlayıcılarla çöktüğünü ispatlıyor.
5-Diyelim ki
kuleler uçakların isabet etmesi sonucu çöktü. Ancak kulelerin yakınında bulunan
siyah binanın çökmesi nasıl izah edilebilir? Olay sırasında hazır bulunan
itfaiye görevlileri şöyle diyor: Kulelerin giriş katlarının kapıları kapalıydı.
İçeride kalan insanlar camlara vurup yardım istiyordu ve kulelerin
çökmesinden önce bodrum katlarından patlama sesleri duyulmuştu. Tüm bu
açıklamaları reddetsek bile nasıl dünyanın en yüksek kulelerinde acil çıkış
yolu öngörülmemiş olabilir? Neden tüm kapılar kapalıydı ve asansörler
çalışmıyordu ve insanlar kendilerini camlardan dışarı atıyordu? Kurtarma
operasyonu için yarım saat süre varken neden bir tek kişi bile kurtarılmadı? Paragua’da
bir markette çıkan yangında mağazanın sahibi malları yağmalanmasın diye
kapıların kapatılmasını emretti ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep oldu. Ama 11
Eylülde neden böyle yapıldı? Acaba daha fazla insanın telef olması ve
mazlumiyet göstergesinin tamamlanması için mi? Tarih bu olayın benzer örnekleri
ile doludur. Haziran 1967’de İsrail deniz altısı, ilkin Amerika’nın
Liberty gemisinin telsizini vurduktan sonra bu gemiyi batırdı ve daha sonra
olayı ifşa edebilecek hiçbir tanığın olmaması için kurtarma botlarını vurdu ve
olayın failinin Araplar olduğunu iddia etti. Bu olayda daha da ilginç olan
konu, hiçbir helikopterin gemide çıkan yangını söndürmek veya insanları
kurtarmak için gelmezken birkaç helikopter olayı görüntülemekle
meşguldü!.
11 Eylülle ilgili bir görüş de şöyle:
11 Eylülle ilgili bir görüş de şöyle:
CIA uçakların bilgisayarını kulelere çarpmaları için
programladı ve isabet etmelerinden sonra halkın bu manzarayı görüntülemeleri
için yarım saat bekledi, daha sonra önceden yerleştirilmiş patlayıcıları hızlı
bir şekilde ve aşamalı olarak infilak ettirdi ve kulelerin çökmesini sağladı.
CNN de kulelerin çöküş görüntülerinin hemen ardından 10 YIL ÖNCE ÇEKİLEN
Filistinlilerin sevinç gösterilerini yayınladı. Daha sonra oyuncu Bin
Ladin’in El-Cezire kanalında yayınlanan kaseti (ki CIA bu kasetin Bin Ladin
olduğunu onayladı!)devreye girdi ve 11 Eylülü Müslümanların başına yıkarcasına
El-Kaide’nin daha ileriki saldırılarını duyurdu. Bunun akabinde Bush İslam
dünyasını haçlı savaşlarıyla tehdit etti ve… Gerçekte uçaklar kulelerin
alt kısmına çarpması gerekiyordu, böylece çöküşlerin uçakların isabeti sonucu
olduğu gerekçesi gerçekçi gözükecekti. Ancak bu durumda şimdiki efsanevi
manzara ortaya çıkmayacaktı. Bu yüzden uçaklar üst katlara isabet etmişken
alt katlardan çökme olayının başlaması, olayın alt katlarda yerleştirilen patlayıcı
maddelerce gerçekleştiğini gün ışığına çıkarıyor. Bush yönetimi 11 Eylül
hadisesinden birçok rant elde etti. Çünkü bu olay Bush’un tüm sorunlarını
maskeledi, ancak Bush hiç bir zaman bu çıkarına değinmedi. Kulelerin
çökmesinden zarar gören Amerika’nın tüm iktisadi kurumları zararlarını telafi
ettiler, öyle ki Amerika’nın 2002 yılının ilk 4 ayında iktisadi büyüme oranı
%5’e ulaştı (6). Amerika dünyaya musallat olmak ve büyük güçleri rekabet yerine
işbirliğine zorlamak için dünyada kendi liderliğinde bir güvenlik sistemi
oluşturmak zorundaydı ve 11 Eylül hadisesiyle bu fırsatı yakaladı. Günümüzde
adam kaçırmak, bombalama ve terör olayları artık sıradan işler sayılırken bir
yolcu uçağının 2 sivil binaya çarpması hiç yaşanmamıştı. Bu kanlı olay boyutları
bakımından dünya üzerinde derin psikolojik etki yaptı, insanları kandırmayı
başardı, devletleri Amerika ile işbirliğine zorladı ve Beyaz Sarayın eline bu
tür olayların gerçekleşmemesi korkusundan kaynaklanan büyük bir koz verdi.
Böylece Beyaz Saray kendi ürünü olan terörizmle mücadele bahanesiyle işlediği
cinayetleri ört bas etme fırsatı elde etti. Kaynaklar:
1)
Fiinancial times – Ocak 17, 2002
2) Washington
Post- Ock.
17,2002
3) Newyork
times Sep. 20. 2002
4) Newyork
times, Nov. 6, 2002
5) Siyonizmin
imajı, sayfa 27 ve
32
6) Ekonomist,
sep. 16,2002
Von Bülow 11 Eylül’den Ötürü
ABD Yönetimini Suçluyor:
Prison Planet.com 21
Nisan’da, eski Alman parlamenteri, bakanı ve Alman istihbaratının eski
şefi Andreas Von Bülow’la bir röportaj gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günlerde
Almanya’da “Die CIA und der 11 September: Internationaler Terror und die Rolle
der Geheimdienste” adlı çok satan bir kitabı yayımlanmış bulunan Von Bülow
röportajda ABD’nin –büyük olasılıkla İran’a karşı bir askeri müdahale için- 11
Eylül benzeri bir sahte bayrak operasyonu gerçekleştirebileceğini belirtiyor.
Aşağıda, 21 Nisan’da yapılan
bu röportajın geniş bir özetini sunuyorum. Yazının bitimindeki açıklayıcı
notlar bana aittir. Garbis Altınoğlu, 24 Nisan
2006
Eski Alman
Bakan, 7 Numaralı Binanın 11 Eylül Saldırısı İçin Kullanıldığını Söyledi
Paul Joseph
Watson ve Alex Jones/Prison Planet.com, 21 Nisan 2006
Bir dönemin Helmut
Schmidt kabinesi üyesi, 25 yıllık Alman parlamenteri ve küresel istihbarat
uzmanı Andreas Von Bülow, 11 Eylül saldırısının, Dünya Ticaret
Merkezinin 7 Numaralı Binasını komuta bunkeri olarak kullanan ve daha sonra da
suç kanıtlarını ortadan kaldırmak için yokeden ABD istihbarat aygıtının en üst
kademeleri tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
GCN Radyo Ağının
The Alex Jones Show programına demeç veren Von Bülow, “resmi öykünün baştan
aşağı yanlış olması, bu işin içerden tezgahlanmış olduğunu gösteriyor” dedi.
Von Bülow CIA’in
elinde, hisse senedi piyasasındaki kuşkulu iniş-çıkışları anında izlemesine
olanak veren özel yazılım programlarının varlığını anımsattı. (1)
“Eğer hisse
senedi piyasası çok tuhaf hareketler sergilerse buna anında müdahale edilir;
ellerinde çok sayıda teyp vardı ve avukatlar bu insanlara sözkonusu teypleri
yoketmelerini tavsiye ettiler.”
“Bush yönetimi,
tam bir savunma konumunda ve büyük olasılıkla yeni bir atak girişiminde
bulunacaklar” diyen Von Bülow, askeri müdahale gündeminin dayatılması amacıyla
yeni bir sahte bayrak terör saldırısının gerçekleştirilebileceğini belirtti. Von Bülow, “Bir
tek ‘yeni Pearl Harbor’un yeterli olacağını ummak isterdim; ama emin
olamıyorum” dedi. (2)
Von Bülow,
adları belirtilen hava korsanlarının tartışmalı kimlikleri üzerine de bir yorum
yaptı. O, “19 hava korsanının adları hiçbir zaman resmi yolcu listelerinde yer
almadı; şu ana kadar onların uçakların içinde bulunduklarına ilişkin bir kanıt
çıkmadı ortaya” dedi. Von Bülow sözde
hava korsanlarının uçuş eğitmenlerinin, bu kişilerin, bırakın büyük ticari
uçakları, Cessna uçaklarını bile uçuramayacaklarını söylediklerine de işaret
etti. Von Bülow
binaların çöktüğünü ileri süren inandırıcı olmayan sava da değindi.O, “Kuleler
serbest düşüş hızıyla yıkıldılar, ki bu tümüyle olanaksız; bu binaların 8, 9,
10 saniye içinde çökmelerini açıklayan tava keki teorisi gülünçtür” dedi. (3)
Von Bülow, 11 EYLÜL’DEN ÖNCE
2001 YILINDA YOLUNU ŞAŞIRAN 67 UÇAĞIN YOLLARININ BAŞARILI BİR BİÇİMDE
KESİLDİĞİNİN, ANCAK O GÜN (YANİ 11 EYLÜL GÜNÜ-G. A.) 4 UÇAĞIN HİÇBİR
ENGELLEMEYLE KARŞILAŞMAKSIZIN ROTALARINDAN BÜYÜK ÖLÇÜDE SAPTIKLARININ ALTINI
ÇİZDİ. (4)
(Dönemin New
York belediye başkanı- G. A.) Rudolph Giuliani 7 Haziran 1999’da aynı zamanda terörist
saldırılara karşı koyabilmek ve onlarla başa çıkabilmek amacıyla Dünya Ticaret
Merkezi Binasının 23. katında 13 milyon dolara mal olan bir İvedi Durum Komuta
Merkezinin açılışını yapmıştı. Von Bülow 7
Numaralı Binadaki kumanda merkezine göndermede bulundu ve oranın, yaşanan
saldırıyı uçakları uzaktan denetim teknolojisi yardımıyla yönlendirerek
gerçekleştirmek ve arkasından binayı içeriye doğru patlatarak suç sahnesini
ortadan kaldırmak için “ideal yer” olduğunu söyledi. O, “İki işlem vardı: birisi uçakları yönlendirmek, diğeri ise patlamaları
gerçekleştirmekti” dedi. Saldırıyı tam olarak kimlerin gerçekleştirdiği sorusuna
karşılık ise Von Bülow, bunu yapanların, Suudi Arabistan ve Pakistan gizli
istihbarat servislerinin yardımını alan CIA içindeki “çok küçük bir grup” olması
gerektiğini belirtti.(5)
Von Bülow
görüşünü özetlerken, 11 Eylül olayının gerçekleştirilmesinin nedenlerinden
birinin, ilerde –neoconların (=yeni-muhafazakarların) fazla
güçlendiği ve jeopolitik kanatlarının kırpılması gerektiğini düşündükleri- Çin
ile yaşanabilecek bir çatışmaya hazırlık olmak üzere Yakın ve Ortadoğu’da ABD
askeri üsleri kurmak için gerekçe yaratmak olduğunu söyledi.
AÇIKLAYICI NOTLAR :
(1) Von Bülow
burada, 11 Eylül’den önceki hafta içinde, 1 ve 2 Numaralı binalara
çarpacak olan iki ABD havayolu şirketinin (United Airlines ve American
Airlines) hisse senetlerinin aniden düşmesine ve yoğun bir spekülasyon konusu
olmasına dikkat çekiyor. Diğer havayollarının hisse senetleri böylesi bir
spekülasyona konu olmamıştı. Yani bazıları, bu iki şirketin uçaklarının bu
eylemde kullanılacağını ve eylemin ardından bu şirketlerin hisse senetlerinin
değerlerinin hızla düşeceğini önceden biliyordu. Bu spekülasyonu
yapanların ve binlerce insanın ölümünden büyük servetler edinenlerin kimlikleri
açıklanmayacaktı. Dahası, CIA ve diğer istihbarat örgütlerinin hisse senedi
piyasasındaki ani değişmeleri Promis adlı gelişmiş bir yazılım
programı aracılığıyla kesintisiz biçimde izledikleri ve böylesi ani değişmeleri
bir alarm işareti
olarak algılamaları gerektiği, ama pratikte böyle davranmadıkları biliniyor.
(2) Von Bülow
burada, Japon askeri şifrelerini daha önceden çözmüş olan ABD askeri istihbaratının
Japon hava kuvvetlerinin 7 Aralık 1941’de yaptığı baskını haber almış olmasına
rağmen, bu baskına karşı hiçbir önlem almamasına ve bu nedenle çok sayıda ABD
askeri personelinin ölmesine bilerek göz yummasına göndermede bulunuyor. Bunun
nedeni ABD emperyalistlerinin Pearl Harbour baskınından yararlanarak,
savaşa katılmaya karşı olan Amerikan kamuoyunun savaş-yanlısı bir havaya sokmak
istemesiydi. Bu baskında çok sayıda ABD askerinin ölmesi ve ABD Pasifik
filosunun ağır bir darbe yemesi, Amerikan kamuoyunu ayağa kaldırmaya yetecekti.
(3) Dünya Ticaret Merkezi, uçakların çarptığı iki binanın (WTC1 ve WTC2)
dışında beş bina daha içeriyordu. 3, 4, 5 ve 6 numaralı binalar uçakların
çarptığı 1 ve 2 numaralı binalardan fırlayan enkaz parçalarından ötürü önemli ölçüde
zarar görmelerine rağmen yıkılmadı. Ancak, 1 ve 2 numaralı binalardan bir blok
ötede bulunan ve dünyadaki en gelişmiş İvedi Durum Komuta Merkezinin bulunduğu
söylenen 7 numaralı bina, o günün akşamı saat 17:20’de, nedeni açıklanmayan bir
patlama sonucunda tuhaf bir biçimde çöktü. 47 katlı bu sağlam binanın tüm
fizik yasalarına aykırı olarak sadece 6.5 saniye içinde çöküp yerle bir
olmasını, ABD hükümeti ve CIA yetkilileri pancake theory (=tava keki teorisi)
denen saçma ve bilimdışı bir varsayımla açıklamaya çalışacaklardı. FEMA
(=Federal İvedi Durum Yönetim Ajansı) ise, bir başka saçma görüş ileri sürecek
vesadece iki katında önemsiz yangınlar çıkan 7 Numaralı Binanın yangın sonucu
çöktüğünü (!) ileri sürecekti.(4) Burada Von Bülow, tüm ABD hava sahasını
sürekli olarak gözetim altında tutan Federal Havacılık Yönetimiyle (FAA=Federal
Aviation Administration) 24 saat kesintisiz temas halinde bulunan ABD Hava
Kuvvetlerinin, 11 Eylül türü bir saldırıya karşı çok önceden hazırlanmış
müdahale planları bulunmasına rağmen, eylemde kullanılan uçakların tam 1.5 saat
süreyle rotalarının dışında uçmalarına karşı hiçbir eyleme geçmemesine
göndermede bulunuyor.(5) Kuşkusuz Von Bülow, 11 Eylül eylemini
gerçekleştirenlerin sadece “CIA içindeki çok küçük bir grup” olmadığını,
olamayacağını, Pentagon/ ABD ordusunun ve ABD egemen sınıflarının ana
gövdesinin onay ve bilgisi olmaksızın böyle bir adımın atılamayacağını çok iyi
biliyor; ama tahmin edilebilecek nedenlerden ötürü suçu, ABD devlet aygıtının
“çok küçük” bir bölümünün, hem de Pentagon ve ABD ordusu dışındaki bir
bölümünün üzerine yıkmayı tercih ediyor.
11 Eylül ile
alakalı alman istihbaratının yaptığı araştırmalar ve bulgular var.
BAZI ENTERESAN
NOKTALAR VE BUNLARIN OLUŞTURDUĞU SORU İŞARETLERİ:
*) Çelik
konstrüksüyonu eriten sıcaklık olduğu iddia ediliyor ama teröristin pasaportu
sapasağlam çıkıyor. *) İkiz
kulelerde çalışan 4000 yahudi o gün işe gitmiyor, sadece 2si işe
gidiyor ve hayatını kaybediyor *) olaydan
8 saat sonra "kontrollü yıkım" ile CIA binası yıkılıyor. kontrollü
yıkım için en az 15 gün gerektiği biliniyor. *) pentagonun
uçak düştü denilen bölmesi o an tadilat altında, ölen olmuyor, kayıp yok. *) pentagonun
etrafındaki elektrik direkleri sapasağlam duruyor, oysa uçağın girdiği yer ilk
kat ve çimlerde en ufak bir zarar yok. boing motoru olarak pentagonda
sergilenen motor ise çift kişilik uçak motoru, boing motorunun 30 küsür kat
ufağı. *) uçakları teröristlerin
1aylık eğitimden sonra kullandığı iddia ediliyor, ancak 10 senelik bir pilotun
bile ses hızında giden bir uçağı 63 metre enindeki bir hedefe tam ortadan
sokmasının imkansız olduğu vurgulanıyor.
*)Radyocular
olaydan saatler evvelden itibaren ikiz kulelerden "uzaktan kumanda"
sinyali alıyorlar ve kaydediliyor; *) bembeyaz
olmuş zencilerle aklımızda kalan felakette, betonun o tarz şekilde
parçalanamayacağını, yanma veya uçak benzini patlamasıyla çelik konstrüksüyonun
eriyemeceğini, toz haline gelen beton ve eriyen çelik konstrüksüyonun
kesinlikle bir bomba işi olduğu belirtiliyor.
*) ikinci uçak kuleye girdiği anda alakasız bir yerde (7. binada) başka bir
patlama oluyor.
Fizik profesörü
Steven Jones ve ikiz kulelerin çelik aksamı projesini yazan, onaylayan Kevin
Ryan ancak alt katta yerleştirilmiş bombalarla binanın komple yıkılabileceğini
savunuyor. Eylül 2002’de
PBS’da yayımlanan ‘ABD’de yıkım endüstrisi’ belgeselinde bir binanın ayakları
dibine nasıl yıkılabileceği anlatılıyordu. Bu tarz yıkım, ancak bombalarla veya
bina hemen yıkılmak isteniyorsa veya aksiyon filmlerinde olabilir. Mesela
Madrid’te bombalanan bina ancak 20 saat sonra yıkılabilmiş, hemen ayakları
dibine çökmemiş.
Sheen’e göre
Pentagon’a çarpan uçak iddiası da hikâyeden ibaret. Devlet sırrı
gerekçesiyle Pentagon, çakılma görüntülerini yayımlamadı. Pentagon’a yakın
Shreaton Oteli ve benzin istasyonu kameralarının yaptığı çekimlerin kamuoyunda
yayılmasına izin verilmedi. İşin ilginç yanı uçağın verdiği zarar birdenbire
yok oldu ve hiç bir iz kalmadı. Sheen,
Afganistan savaşının 11 Eylülden iki gün, Irak savaşının 2 yıl önce
kararlaştırıldığına dikkat çekiyor. Bu tarihte 44 bin Amerikan ve 18 bin
İngiliz askeri Tacikistan ve Özbekistan’da konuşlandırılmış. Ortadoğu ve Suudi
Arabistan’da Amerikan üsleri takviye edilmiş. Fizik profesörü
Steven Jones, 11 Eylül saldırısında İkiz Kuleler'in iki uçağın çarpması sonucu
değil, kontrollü bir patlamayla yıkıldığını öne sürdü. Brigham Üniversitesi
uzmanı Jones, fiziğin temel kurallarını dikkate alarak İkiz
Kuleler'in yıkılışım videolar üzerinde inceledi.
ABD'li profesör,
"Kuleler
birkaç saniyede oldukları yere yıkıldı. Uçakların çarpmasıyla yıkılmış
olsalardı, sağa veya sola devrilmeleri gerekirdi. Yani temeline yerleştirilen
patlayıcılarla çöktü. Bu saldırı içerden birisinin işi" dedi.
İşte iddialar:
* Kulelerin
uçakların çarpmasıyla başlayan yangın yüzünden yıkıldığı söyleniyor. Ancak
çelik temeller buharlaştı. Çelik 5 bin derecede buharlaşır. Uçakların yakıtı 4
dakika, binadaki mobilya ve döşemeler 20 dakika yandı. Bu sürede 5 bin derece
ısı ortaya çıkmaz. * Hiçbir çelik
konstrüksiyon bina, yangında olduğu yere çökmedi. Çelik sütunların
erimesiyle binalar sağa-sola devrildi.
* Kuleler 6.6
saniyede çöktü. Bu kadar hızlı bir çöküş ancak kontrollü patlamada
gerçekleşebilir.
* Uçaklar,
56'ıncı ve 80'inci katlara çarptı. Bina o katlarda başlayan yangından çökmüş
olsaydı, yıkılma sırasında sağlam olan katların üst katları 'tutması' gerekirdi
(KAYNAK: http://dunyagerceklerim.blogspot.com.tr/2012/02/11-eylul-senaryosunun-perde-arkasi.html)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder