UNUTTURULMAYA
ÇALIŞILAN ÇOK VAHİM BİR TEHDİT VE SIKINTILI MESELE!..
“Yemen
Cehenneminde olup bitene dair ayrıntılı
malûmat”
RESİM: 1, Hadramut Vadisi’ndeki antik Şibam kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası içinde yer alıyor. |
MUTLU ARABİSTAN?..
Antik Romalılar, çöllerle kaplı Arabistan yarım adasının aksine bereketli topraklarından dolayı ‘Mutlu Arabistan’ derlermiş. Saba Kraliçesi Belkıs döneminde (M.Ö. 700 civarı) coğrafyasının en zengin ve müreffeh ülkesiymiş. Bugün ise Ortadoğu’nun en yoksul ülkesi. Yemen, açlık, susuzluk, yoksulluğun üstüne radikal terör grupları ile mezhep geriliminin yol açtığı bir istikrarsızlık ve şiddet sarmalında. Husiler adlı isyancı Grubun başkent San’a‘yı ele geçirmesiyle bir kez daha bölünmenin eşiğine gelen ülkedeki kaos, Suuudi Arabistan’ın liderliğindeki koalisyon güçlerinin 26 Mart’ta başlayan hava saldırıları ve operasyonları ile yeni bir aşamaya geçti. Peki Yemen’de ne oluyor? İşte yeni başlayanlar için özet bir Yemen klavuzu:
Antik Romalılar, çöllerle kaplı Arabistan yarım adasının aksine bereketli topraklarından dolayı ‘Mutlu Arabistan’ derlermiş. Saba Kraliçesi Belkıs döneminde (M.Ö. 700 civarı) coğrafyasının en zengin ve müreffeh ülkesiymiş. Bugün ise Ortadoğu’nun en yoksul ülkesi. Yemen, açlık, susuzluk, yoksulluğun üstüne radikal terör grupları ile mezhep geriliminin yol açtığı bir istikrarsızlık ve şiddet sarmalında. Husiler adlı isyancı Grubun başkent San’a‘yı ele geçirmesiyle bir kez daha bölünmenin eşiğine gelen ülkedeki kaos, Suuudi Arabistan’ın liderliğindeki koalisyon güçlerinin 26 Mart’ta başlayan hava saldırıları ve operasyonları ile yeni bir aşamaya geçti. Peki Yemen’de ne oluyor? İşte yeni başlayanlar için özet bir Yemen klavuzu:
Bugünkü Yemen nasıl bir
tarihsel arka plana sahip?
Osmanlıların 16’ncı yüzyılda kurduğu hakimiyet, Zeydi
imamların isyanıyla yaklaşık 1 asır sonra sona erdi. Coğrafya, yaklaşık iki
asır, birbirinden bağımsız yerel otoritelerin kontrolünde kaldı. 19’ncu
yüzyılda İngilizler güneydeki Aden’e çıkınca Osmanlılar da kuzeydeki Zeydi
bölgelerine girerek Yemen Vilayetini yeniden kurdu. 1905 yılında Osmanlar ve
İngilizler, ülkeyi Osmanlı hakimiyetindeki kuzey Yemen ve İngiliz
hakimiyetindeki güney Yemen olarak ayıran sınırda anlaştılar. Osmanlı devleti
yıkılınca kuzey Yemen’de Zeydi imamların kontrolünde bağımsız bir krallık ilan
edildi. 1962 yılında Arap milliyetçiler, Mısır lideri Nasır’ın desteği ile
krallığı yıktı ve cumhuriyet ilan etti. Ancak bunun üzerine Suudiler,
İngilizler ve Ürdün’ün desteğindeki krallık yanlıları ile Mısır’ın desteklediği
cumhuriyetçiler arasında yıllar süren bir iç savaş başladı. 1968 yılında
cumhuriyetçiler kazandı Yemen Arap Cumhuriyeti’ni ilan etti. Çok geçmeden
Sosyalist Yemen güçleri sahneye çıktı ve 1970 yılında Güney Yemen’i ele
geçirerek Yemen Halkının Demokratik Cumhuriyeti’ni ilan etti. Soğuk Savaşın
geri kalanı boyunca Sovyet bloğunun desteklediği Güney Yemen ve Batı
bloğunun desteklediği Kuzey Yemen, 1990 yılında birleşti ve 1978’den beri
Kuzey Yemen’i yöneten Ali Abdullah Salih birleşik Yemen’in devlet
başkanı oldu. Salih, 2010’da başlayan Arap Baharı’na kadar liderliğini
sürdürdü. Arap Baharı Yemen’e de yansıyınca Salih, ABD ve Suudi Arabistan’ın da
desteklediği geçiş süreci anlaşmasıyla cumhurbaşkanlığını 2012’de
seçilen Abdurrabuh Mansur Hadi’ye devretti. Ancak demokratik süreç,
geçişteki kadar başarılı gelişmedi.
Bugünkü kaosun ana
aktörleri kimler?
RESİM: 2, Yemen'in dini haritası |
Husiler:
Şiiliğin Zeydi mezhebine mensup bir şii militan grubu. Grup adını kurucuları Hüseyin Bedreddin El Husi’den alıyor. El Huti, 2004 Zeydi isyanının da lideriydi ve aynı yılın Eylül ayında Yemen ordusu tarafından öldürüldü. Kendileri gibi Zeydi olan Salih’e karşı 10 yıl içinde birkaç isyan girişiminde bulundular. Grubu bugün El Husi’nin kardeşi Abdulmelik El Husiyönetiyor. 21 Eylül 2014 günü ülkenin başkenti San’a’ya giren Hutiler, BM gözetiminde hükümet ile bir birlik hükümeti kurdular. Ama daha fazla etki isteyen Husilerin 4 ay sonra devlet başkanlığı sarayı ve önemli kurumları kuşatması sonrasında, 22 Ocak 2015’te devlet başkanı Mansur Hadi ve bakanları, Husilerin talebini kabul etmeyip topluca istifa ettiler. Hutiler 6 Şubat 2015 günü yayınladıkları anayasal deklarasyonla Hutilerden oluşan bir yönetim konseyi kurdu. Ancak Husi yönetimi, uluslararası toplum tarafından tanınmadığı gibi ülke içinden de büyük muhalefetle yüzyüze kaldı. Bununla beraber San’a’dan sonra ülkenin üçüncü büyük şehri Taiz’i de ele geçirdiler ve Yemen’in ticaret merkezi olan Aden üzerinde baskı oluşturmaya başladılar. Halen ülkenin 21 vilayetinden 9’unu ellerinde bulunduruyorlar ama bütün ülkeyi ele geçirebilmelerine pek şans verilmiyor.
Şiiliğin Zeydi mezhebine mensup bir şii militan grubu. Grup adını kurucuları Hüseyin Bedreddin El Husi’den alıyor. El Huti, 2004 Zeydi isyanının da lideriydi ve aynı yılın Eylül ayında Yemen ordusu tarafından öldürüldü. Kendileri gibi Zeydi olan Salih’e karşı 10 yıl içinde birkaç isyan girişiminde bulundular. Grubu bugün El Husi’nin kardeşi Abdulmelik El Husiyönetiyor. 21 Eylül 2014 günü ülkenin başkenti San’a’ya giren Hutiler, BM gözetiminde hükümet ile bir birlik hükümeti kurdular. Ama daha fazla etki isteyen Husilerin 4 ay sonra devlet başkanlığı sarayı ve önemli kurumları kuşatması sonrasında, 22 Ocak 2015’te devlet başkanı Mansur Hadi ve bakanları, Husilerin talebini kabul etmeyip topluca istifa ettiler. Hutiler 6 Şubat 2015 günü yayınladıkları anayasal deklarasyonla Hutilerden oluşan bir yönetim konseyi kurdu. Ancak Husi yönetimi, uluslararası toplum tarafından tanınmadığı gibi ülke içinden de büyük muhalefetle yüzyüze kaldı. Bununla beraber San’a’dan sonra ülkenin üçüncü büyük şehri Taiz’i de ele geçirdiler ve Yemen’in ticaret merkezi olan Aden üzerinde baskı oluşturmaya başladılar. Halen ülkenin 21 vilayetinden 9’unu ellerinde bulunduruyorlar ama bütün ülkeyi ele geçirebilmelerine pek şans verilmiyor.
Ali Abdullah Salih:
Ülkeyi yaklaşık 30 yıl boyunca yöneten Salih, istifasından sonra da ülke politikasındaki ağırlığını bırakmadı. Ordu ve polis güçleri içinde de önemli oranda desteğini korudu. Kendisi de Zeydi olan Salih’in, son 15 yıl içinde kendisine karşı da defalarca isyan eden Husi’lerin son isyanının yükselişinde etkisine ve işbirliğine ilişkin çok sayıda işaret var. Şubat 2015’te tamamlanan BM raporu da Salih’in Husilere, başkenti ele geçirmeleri sırasında doğrudan destek sağladığını kayıt altına aldı. Salih’in partisi Genel Halk Kongresi, Husilerin, Hadi ile Eylül 2014’te kurdukları ‘birlik hükümeti’ni boykotuna destek verdi. Parti, Hutilerin 6 Şubat’ta ilan ettiği anayasal deklarasyona başta itiraz etti ama 10 gün sonra itirazını geri çektiğini açıkladı. Birçok analist, her ikisi de Zeydi olmasına rağmen, Salih ve Husiler arasındaki ittifakın da, ilk iktidar çekişmesinde bozulacak bir ittifak olduğuna dikkat çekiyor.
Ülkeyi yaklaşık 30 yıl boyunca yöneten Salih, istifasından sonra da ülke politikasındaki ağırlığını bırakmadı. Ordu ve polis güçleri içinde de önemli oranda desteğini korudu. Kendisi de Zeydi olan Salih’in, son 15 yıl içinde kendisine karşı da defalarca isyan eden Husi’lerin son isyanının yükselişinde etkisine ve işbirliğine ilişkin çok sayıda işaret var. Şubat 2015’te tamamlanan BM raporu da Salih’in Husilere, başkenti ele geçirmeleri sırasında doğrudan destek sağladığını kayıt altına aldı. Salih’in partisi Genel Halk Kongresi, Husilerin, Hadi ile Eylül 2014’te kurdukları ‘birlik hükümeti’ni boykotuna destek verdi. Parti, Hutilerin 6 Şubat’ta ilan ettiği anayasal deklarasyona başta itiraz etti ama 10 gün sonra itirazını geri çektiğini açıkladı. Birçok analist, her ikisi de Zeydi olmasına rağmen, Salih ve Husiler arasındaki ittifakın da, ilk iktidar çekişmesinde bozulacak bir ittifak olduğuna dikkat çekiyor.
Mansur Hadi:
Yemen’in 2012’de devlet başkanı seçilen Mansur Hadi, halen uluslararası toplum ve BM tarafınan devlet başkanı olarak görülüyor. Ordu ve polis güçlerinin bir kısmı ile Suudi Arabistan, ABD ve Katar’ın fiili desteğine sahip. Ocak ayında istifasını Parlamento reddetti. Husilerin başkent San’a’da tuttuğu ev hapsinden Şubat ayında kaçarak, bir zamanlar Güney Yemen’in başkenti olan Aden’e çekildi. Ancak Husilerin son günlerde Aden’i de baskı altına almasından sonra buradan da ayrılarak açıklanmayan ‘güvenli’ bir yere gitti.
Yemen’in 2012’de devlet başkanı seçilen Mansur Hadi, halen uluslararası toplum ve BM tarafınan devlet başkanı olarak görülüyor. Ordu ve polis güçlerinin bir kısmı ile Suudi Arabistan, ABD ve Katar’ın fiili desteğine sahip. Ocak ayında istifasını Parlamento reddetti. Husilerin başkent San’a’da tuttuğu ev hapsinden Şubat ayında kaçarak, bir zamanlar Güney Yemen’in başkenti olan Aden’e çekildi. Ancak Husilerin son günlerde Aden’i de baskı altına almasından sonra buradan da ayrılarak açıklanmayan ‘güvenli’ bir yere gitti.
Arap Yarımadası El Kaide
(AQAP):
El Kaide’nin Yemen kolu olan örgüt, ülkedeki en büyük terör grubu. Charlie Hebdo baskınıyla bütün dünyanın dikkatini çekti. Devlet Başkanı Hadi de, muhalifi Ali Abdullah Salih de, ABD de, Husiler de bu terör örgütüne karşı savaşıyor. Ancak ülkenin devlet otoritesi bulunmayan büyük bölümünde hızla büyüyüp mevziler elde ederek, hem iç savaşın önemli bir aktörü oluyor hem de küresel çapta bir terör tehdidi oluşturuyor. Dünyanın Yemen’deki krizden dolayı alarma geçmesinde en önemli sebeplerden biri de bu.
El Kaide’nin Yemen kolu olan örgüt, ülkedeki en büyük terör grubu. Charlie Hebdo baskınıyla bütün dünyanın dikkatini çekti. Devlet Başkanı Hadi de, muhalifi Ali Abdullah Salih de, ABD de, Husiler de bu terör örgütüne karşı savaşıyor. Ancak ülkenin devlet otoritesi bulunmayan büyük bölümünde hızla büyüyüp mevziler elde ederek, hem iç savaşın önemli bir aktörü oluyor hem de küresel çapta bir terör tehdidi oluşturuyor. Dünyanın Yemen’deki krizden dolayı alarma geçmesinde en önemli sebeplerden biri de bu.
IŞİD:
IŞİD’in kendine San’a Vilayeti adını veren Yemen kolu da ülkedeki bir diğer radikal sünni terör grubu olarak ortaya çıktı. 20 Mart Cuma günü San’a daki Zeydi camilerine saldırıp 152 Şii Müslümanı öldürmesinden önce pek bilinmiyordu. Bu saldırı ülkede bir mezhep çatışması riskini de yükseltti.
IŞİD’in kendine San’a Vilayeti adını veren Yemen kolu da ülkedeki bir diğer radikal sünni terör grubu olarak ortaya çıktı. 20 Mart Cuma günü San’a daki Zeydi camilerine saldırıp 152 Şii Müslümanı öldürmesinden önce pek bilinmiyordu. Bu saldırı ülkede bir mezhep çatışması riskini de yükseltti.
İran:
İran, ABD’nin 2003’te Irak işgalinden beri Ortadoğu’da artan bir etkiye sahip. Şii Husilere de önemli destek sağladığına dair belirtiler var. Husilerin başkenti ele geçirip parlamentoyu feshetmelerinden sonra Al Arabiya’ya konuşan bir muhalif politikacı, olan biteni ‘’İran Devrimi’nin tekrarı’’ ve ‘’İran projesinin yayılması’’ şeklinde nitelendirmişti. Reuters haber ajansı da 2014 Aralık ayındaki bir haberinde, adını vermediği üst düzey bir İranlı yetkilinin, İran Kudüs Gücü’ne bağlı birkaç yüz kişiden oluşan personelin Yemen’de Husi militanlarını eğittikleri şeklindeki sözlerine yer vermişti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de, Şubat 2015’teki bir açıklamasında İran’ın, Husilerin Yemen hükümetini devirme girişiminde rol oynadığını belirtti.
İran, ABD’nin 2003’te Irak işgalinden beri Ortadoğu’da artan bir etkiye sahip. Şii Husilere de önemli destek sağladığına dair belirtiler var. Husilerin başkenti ele geçirip parlamentoyu feshetmelerinden sonra Al Arabiya’ya konuşan bir muhalif politikacı, olan biteni ‘’İran Devrimi’nin tekrarı’’ ve ‘’İran projesinin yayılması’’ şeklinde nitelendirmişti. Reuters haber ajansı da 2014 Aralık ayındaki bir haberinde, adını vermediği üst düzey bir İranlı yetkilinin, İran Kudüs Gücü’ne bağlı birkaç yüz kişiden oluşan personelin Yemen’de Husi militanlarını eğittikleri şeklindeki sözlerine yer vermişti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de, Şubat 2015’teki bir açıklamasında İran’ın, Husilerin Yemen hükümetini devirme girişiminde rol oynadığını belirtti.
Suudi Arabistan:
2012’de kurulan Hadi hükümetinin en büyük bölgesel destekleyicisi Suudi Arabistan. Suudi Arabistan, desteğinin askeri boyutunu açığa vurarak 26 Mart sabahı Husi mevzilerine büyük bir hava operasyonu başlattı. Suudi Arabistan, operasyonun amacını ‘Yemen’in meşru hükümetini savunma’ olarak ilan etti. Suudi Arabistan’ın en büyük endişesi ise Yemen’deki kaosun kendi ülkesine de sıçraması. Suudi Arabistan’a ait Al Arabiya televizyonuna göre operasyona Suudi Arabistan’ın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Ürdün, Fas ve Sudan uçakları da katıldı. Mısır, Ürdün, Sudan ve Pakistan ise her hangi bir kara operasyonuna asker vermeye hazır olduklarını bildirdi. ABD ise lojistik ve istihbarat desteği sağladığını açıkladı. Arap yarımadasında operasyone destek vermeyen tek ülke Umman.
2012’de kurulan Hadi hükümetinin en büyük bölgesel destekleyicisi Suudi Arabistan. Suudi Arabistan, desteğinin askeri boyutunu açığa vurarak 26 Mart sabahı Husi mevzilerine büyük bir hava operasyonu başlattı. Suudi Arabistan, operasyonun amacını ‘Yemen’in meşru hükümetini savunma’ olarak ilan etti. Suudi Arabistan’ın en büyük endişesi ise Yemen’deki kaosun kendi ülkesine de sıçraması. Suudi Arabistan’a ait Al Arabiya televizyonuna göre operasyona Suudi Arabistan’ın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Ürdün, Fas ve Sudan uçakları da katıldı. Mısır, Ürdün, Sudan ve Pakistan ise her hangi bir kara operasyonuna asker vermeye hazır olduklarını bildirdi. ABD ise lojistik ve istihbarat desteği sağladığını açıkladı. Arap yarımadasında operasyone destek vermeyen tek ülke Umman.
Yemen’deki kriz bir Şii –
Sünni savaşı mı?
Tam anlamıyla değil. Her ne kadar isyancı Husiler
nüfusun yüzde 42’sini oluşturan Şii Zeydilerden ve Husilerin devirmeye
çalıştığı devlet başkanı Hadi nüfusun yüzde 56’sını oluşturan Sünnilerden
olsa da aralarındaki mücadele bir mezhep savaşından çok bir aşiret ve
iktidar mücadelesinin sonucu. Yemen’de genel olarak bir Şii-Sünni çatışması
geleneği yok. Zeydiler, bütün Şii dünyası içinde ibadet pratiği Sünnilere
en çok benzeyen toplum. Bugünkü kaosun her iki cephesinde de hem Zeydi hem
Sünni isimler var. Ancak IŞİD, kaosu bir iktidar savaşı olmaktan çıkarıp bir
mezhep savaşına dönüştürme çabasında. Örgüt Şii sivilleri hedef alan kanlı saldırılarının
devam edeceğini ilan etti. Gözlemcilere göre bu saldırılar devam ederse, Yemen,
Irak ve Suriye’dekine benzer bir mezhep çatışmasına sürüklenebilir.
Resmi anlaşmazlık konuları
ne?
Husiler politik amaçlarını resmen deklare etmediği için
gözlemciler çeşitli fikirler yürütüyor. Husi hareketinin destekçileri, 2011
geçiş anlaşmasındaki yanlışlıkları düzeltmeyi amaçladıklarını iddia ediyor.
Onlara göre, bu yanlışların başında eski rejimin elitlerinin güç ve
yolsuzlukları korunmaya devam edilmesi geliyor. El Kaide ile savaşmak ve güçsüz
devlet yönetiminin oluşturduğu güvenlik boşluğunu doldurmak istediklerini
belirtiyorlar. Hükümetin bilinçli şekilde boşluk yaratarak, El Kaide’nin
güçlenmesine zemin hazırladığını savunuyorlar. El Kaide ise, Husilerin dinen
‘sapkın’ olduklarını iddia ediyor ve Husi hedeflerine saldırıyor.
Husilerin muhalifleri ise hareketin, İran’ın maşası
olduğunu, ülkeyi Zeydi mollaların elinde bir teokrasiye dönüştürmek
istediklerini iddia ediyor. Ulusal Diyalog Konferansı’nda ise Hutiler,
sivil devlet, demokrasi, dini özgürlükler ve federalizmi desteklediklerini
deklare etmişlerdi. Görünen o ki, taraflar arasında büyük bir güvensizlik var.
Yemen krizi enerji
piyasalarını neden dalgalandırdı?
Yemen, Arap yarımadasında petrol zenginliği olmayan tek
ülke. Küresel petrol üretiminin yüzde 0.2’sini sağlıyor. Peki öyleyse neden
Yemen’deki kriz enerji piyasalarını dalgalandırdı? Ülkenin coğrafi konumundan
dolayı. Küresel enerji ticaretinin tam merkezinde yer alıyor. Dünyanın bir
numaralı petrol üreticisi ile sınıra sahip. Ama daha önemlisi Körfez’den gelip
Batı’ya giden petrol tankerlerinin kontrol noktasına sahip. Yemen’in
kontrolündeki Bab’ül Mendep Boğazı, dünyanın dördüncü büyük ticari kontrol noktası. 2013
yılında günde ortalama 3,8 milyon varil petrol bu boğazdaki kontrol noktasından
geçerek Batı’ya gidiyordu. Bundan dolayı küresel petrol fiyatı, Suudi
Arabistan’ın bombalamasından sonra yüzde 5 artış gösterdi. Üstelik kriz, iki
büyük petrol üreticisi ülkeyi Suudi Arabistan ve İran’ı da ‘örtülü bir savaş’ta
karşı karşıya getirdi. Suudi Arabistan, OPEC’in Kasım ayındaki günlük 30 milyon
varil petrol üretimi hedefini aşağı çekme teklifini reddeden kararına öncülük
etmişti. Petrol üretimindeki yüksek oran, petrol fiyatlarını son 6 yılın en
aşağı seviyesine çekmiş durumda. Bu durumun en fazla olumsuz etkilediği
ülkelerden biri de İran.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder