NE MUTLU TÜRK ULUSUNA
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyoruz.
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, Teşkilat-ı Esasiye Kanunundan bu yana Türkiye anayasasında yer alan, TBMM'de kürsünün arkasındaki duvarda tamamı büyük harflerle yazılı bulunan ve Türk milleti adına Türkiye'nin kuruluşunu ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin temel dayanağını oluşturan ilkedir.
TÜM DÜNYAYI ETKİSİ ALTINA ALAN KORONAVİRÜS BELASINA RAĞMEN
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
açılışının 100. yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı
kutluyoruz.
"Çocuklar geleceğimizin güvencesi. yaşama sevincimizdir.
Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir."demiştir (Mustafa Kemal Atatürk.)
1.ci Dünya Harbinin sonlanmasından sonra 16 Mart 1920’de
İstanbul itilaf devletleri tarafından resmen işgal edildi.
Anadolu topraklarını ise İngilizler, Fransızlar,
İtalyanlar, Yunanlılar işgale başladılar.
19 Mayıs 1919 da İstanbul’dan Samsuna çıkan Mustafa
Kemal Atatürk, Osmanlı’nın yurdun
kurtulmasında gerekli çabayı gösteremeyeceğine inanmış ve Anadolu insanlarını
yaptığı toplantılar ve yayınladığı bildiriler ile vatan topraklarını işgal eden
düşmana karşı bilinçlendirmeye çaba harcamıştır.
16 Mart 1920 de İstanbul’u işgal eden İtilaf
Devletleri bazı milletvekillerini tutuklayarak Maltaya sürmüştü.
Bu şartlar altında İstanbul’daki Mebussan Meclisin
faaliyetini sürdürmesi imkânsız olduğundan dağılmasına karar verildi.
İstanbul Mebussan Meclisinden gelen mebuslardan bazıları ile yeni seçilen
milletvekilleri Ankara’da toplanarak 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet
Meclisini oluşturdular.
1920 - Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması.
Atatürk'ün, Meclis'in hangi üyelerden oluşacağına dair Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde demeci: "Yüksek meclisiniz, bildiğiniz gibi, olağanüstü
yetkiye sahip olarak, yeniden seçilen milletvekilleri ile taarruza uğrayan
Hükûmet Merkezi'nden canını kurtararak buraya gelen milletvekillerinden
oluşmuştur."
1920 - Cuma günü yapılan açılış toplantısına 115 mebus katıldı.
Meclisin en yaşlı üyesi Sinop mebusu Şerif Bey'in açılış konuşmasında hür ve
istiklali tam millet olarak yaşamayı amaçladıklarını ve bu yolda mücadele
vereceklerini ilan etti.
Hakimiyet-i Milliye' nin bugün çıkan sayısında Büyük Millet
Meclisi'nin açılışı "tarihi bir olay" olarak
değerlendirildi.
Birinci Meclis ve Ankara Hükümeti Milli Mücadele hareketinin tek
meşru temsilcisi oldu.
7 Haziran 1920’de kabul edilen bir kanunla, İstanbul’un işgal
edildiği belirtilerek; 16 Mart 1920 tarihinden itibaren TBMM’nin onayı dışında
İstanbul Hükümeti tarafından yapılmış bütün anlaşmalar ve icraatlar geçersiz
sayıldı.
Böylece TBMM si kendisini yasama ve yürütme erkine sahip tek
meşru siyasal organ olarak tanımladı.
1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu (ANAYASASI): TBMM’nin en önemli
yasama faaliyetlerinden birisidir. 1921’de
kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile rejimin temelleri halk egemenliği ve
meclis üstünlüğü üzerinden tanımlandı. Teşkilat-ı Esasiye Kanununun ilk üç
maddesi rejimin temel niteliklerini belirlemekteydi.
1.
Maddesi egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu ilkesini
kabul ederken,
2.
Madde, TBMM’nin milletin tek ve gerçek temsilcisi olduğunu ve
yasama, yürütme kuvvetlerinin TBMM’de toplandığını belirtmekteydi.
3.
Maddeye göre ise Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından
idare olunacak ve hükümet, “Büyük Millet Meclisi Hükümeti” unvanını
taşıyacaktı. Bu maddelerin içeriği Cumhuriyet Rejiminden başka bir şey değildi.
Meclisin en önemli amacı, vatanı düşman
işgalinden kurtarıp, ulusal iradeyi hakim kılmaktı.
TBMM'nin açılmasının önemi ve özellikleri
Milli egemenlik ilkesi kurumlaştı
Halkçı, ulusçu ve demokratik bir Türk devleti oluştu.
Temsil heyetinin görevi sona erdi.
Ulusal örgütlenme tamamlandı
23
Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet
Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.
Atatürk,
23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir.
Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan
etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya
başlanmıştır.
1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası
boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın
üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke
çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu
bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.
Türk
milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli
yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda
ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve
her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş
ifadesini temsil etmektedir.
Büyük
önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir.
Onlara duyduğu
sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23
Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni
nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni
Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli
birer vesiledir.
Milletimize
ve bütün çocuklara kutlu olsun.
Atatürk diyor ki:
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin
başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O
da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve
mevcudiyetidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder