UKRAYNA’YA AYI PENÇESİNİ GEÇİRDİ.
UKRAYNA’DA ACILAR YAŞANMAYA BAŞLADI.
Yönetimi devirerek, kendi istediği kişileri yönetime getirmek istiyor.
Ukrayna, 24 Ağustos 1991 tarihinde Sovyetler Birliği’nden ayrıldı. Leonid Kravçuk, ülkenin ilk devlet başkanı oldu. 1996 yılında Leonid Kuçma başkanlık koltuğuna oturdu.
2001 yılında muhalif gazeteci Georgi Gongadze’nin öldürülmesiyle başlayan siyasi kriz, Sosyalist Parti’nin, Devlet Başkanı Kuçma’nın çok sayıda suça ortak olduğunu kanıtladığı öne sürülen ses kayıtlarını ortaya çıkarmasıyla derinleşti. “Kuçma’sız Ukrayna” sloganıyla ülke genelinde patlak veren kitlesel protesto gösterileri yer yer güvenlik güçleri ile çatışmalara dönüştü.
2002 seçimlerinde, Ukrayna Komünist Partisi ilk defa yüzde 20 oy ile birinciliği kaptırdı. Viktor Yuşçenko’nun liderliğindeki “Bizim Ukrayna (Naşa Ukrayna)” Bloğu seçimden zaferle çıktı.
“Turuncu Devrim”
2004 Devlet Başkanlığı seçimleri Ukrayna tarihinde önemli bir kırılma noktası oldu. Dönemin Başbakanı Viktor Yanukoviç’in karşısına, muhalif güçleri etrafında toplayan ve Batı’nın desteğini arkasına aldığı yorumları yapılan, “Naşa Ukrayna” Bloğu lideri Viktor Yuşçenko aday olarak çıktı.
Seçimin ikinci turunda, Rusya yanlısı Yanukoviç yüzde 49,4, Yuşçenko yüzde 46,6 oy alınca olanlar oldu..
Uluslararası gözlemcilerin seçimlerde ciddi ihlal ve hileler olduğunu öne sürmesiyle Yuşçenko, taraftarlarına sokağa çıkmaları çağrısı yaptı. Bunun üzerinde, Kiev’deki Bağımsızlık Meydanı başta olmak üzere ülkede kitlesel gösteriler patlak verdi. Yuşçenko’nun seçim kampanyasında turuncu rengi kullanmasından dolayı bu olaylar “turuncu devrim” olarak adlandırıldı.
Gösterilerin büyümesi üzerine seçim sonuçları geçersiz ilan edildi ve oylamanın tekrarına karar verildi. Yeniden yapılan seçimlerde Batı destekli Yuşçenko yüzde 51,9 oy alırken, Rusya yanlısı Yanukoviç’in oyları yüzde 44,2’de kaldı. Böylece Yuşçenko ülkenin yeni devlet başkanı oldu.
2010 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde ise Yuşçenko’nun oyları yüzde 5’e kadar düşerken, bir önceki seçimleri kaybeden Yanukoviç, bu sefer en yakın rakibi “turuncu prenses” Yuliya Timoşenko’yu mağlup ederek devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.
“Euro Maydan”
Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç iktidarının Kasım 2013’te Ukrayna-Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması’nı imzalamayı reddetmesi üzerine Kiev’de başlayan olaylar, Ukrayna’yı tarihinin en büyük kaosuna sürüklerken, Rusya ve Batı arasında “Soğuk Savaş” yıllarını aratmayan gerginliklerin de başlangıcı oldu.
Kiev’de Rusya yanlısı Yanukoviç’in iktidardan inmesi talebiyle başlayan kitlesel protesto eylemleri, polis ve göstericiler arasında silahlı çatışmalara dönüşerek başkenti savaş alanına çevirdi. Çoğunluğu radikal milliyetçilerden oluşan eylemciler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 100’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
Olayların ardından Yanukoviç ülkeyi terk ederken, Batı destekli muhalefet iktidara geldi. Kırım, Rusya tarafından ilhak edildi.
Olayların devamında Rus nüfusun ve Rusya yanlılarının ağırlıkta olduğu ülkenin doğusundaki Donbass bölgesinde (Donetsk ve Lugansk), büyük ölçüde Moskova destekli milis örgütlenmeleri ile Batı’nın desteklediği Kiev yönetimi arasında silahlı çatışmalar baş gösterdi.
Bölgeyi kan görüne çeviren çatışmalarda, önemli bölümünü sivillerin oluşturduğu on binlerce kişi hayatını kaybetti. Bölge nüfusunun ciddi bölümü göç etti. Şehirlerin altyapıları büyük zarar gördü.
Sağlanan ateşkes ile son aylarda çatışmalar durulsa da, belirsizliğin hakim olduğu Ukrayna’nın doğusunda daha uzun yıllar çalkantıların hakim olacağı yorumları yapılıyor.